Mélenchon: Bu artık sadece Kürtlerin sorunu değil!

Fransa eski cumhurbaşkanı adayı Jean-Luc Mélenchon, 23 Aralık’taki Paris katliamının sadece Kürtlerin meselesi olmadığını belirterek, anti-terör savcılığının olaya el atmasını istedi.

Parlamentoda büyük bir gruba sahip olan ülkenin en etkili sol muhalefeti La France Insoummise partisinin lideri Jean-Luc Mélenchon, kendi blog sayfasında yayınladığı yazısında “Bu üçüncü sayfa haberi değildir” başlığını kullandı.

“Aralarında Fransa Kürt kadınları sorumlusunun da bulunduğu üç siyasi aktivistin Paris'in göbeğinde Kürt kültür merkezinde katledilmesi, kalplerde öfke, tiksinti ve üzüntü uyandırdı” diyen Mélenchon, 9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesini de hatırlattı.

2013 katliamına ilişkin dosyanın hukuki mantıkta boşluklar bulan avukatların kararlılığı sayesinde açık kaldığına işaret eden Mélénchon, “Ama 10 yıldır neden ‘devlet-srırı’ halen kaldırılmadı? Neden bu ‘devlet-sırrı’?” diye sordu.

“Açık ki, Türkiye’yi düşünmeden hiçbir şey öngörülemez” vurgusunda bulunan Mélenchon, Türk devletinin Kürtlere yönelik saldırıları ve baskılarını yazdı.

ANTİ-TERÖR SAVCILIĞI SORUŞTURMA BAŞLATMALI

Mélenchon, France Insoummise parlamenterleri ve partinin eylem komitesinin 10 yıl önceki katliama ilişkin devlet sırrının kaldırılması ve 23 Aralık’taki katliamın anti-terör savcılığı tarafından soruşturulması talebini ilettiğini belirtti.

Mélenchon, “Kuşkusuz, bir soruşturma yürütülüyor ancak bizim ve bu vesileyle hazır bulunan her taraftan birçok aktivistin deneyiminin de bir değeri var. Uluslararası yaşamdaki militan uzmanlığının, baş oyuncuların olayları, geçmişleri veya alışkanlıkları üzerinde tek bir günlük pratik yapmadan dosyaları keşfedenlerin tahminlerinden daha değerli olduğu kanıtlanmıştır” ifadelerini kullandı.

MANİPÜLE EDİLEN KİŞİLİKLER

Dolambaçlı yollara başvurmadan halka açık böyle bir açıklamada bulunduklarını dile getiren Mélénchon, şunları belirtti: “Katilin, on yıl önce üç Kürt yöneticiye düzenlenen suikastın anma törenini hazırlamak için Kürt kadınlarının bir araya geleceği yer ve zamana tesadüfen gittiğine inanmıyoruz. Psikolojik olarak rahatsız olması kesinlikle şaşırtıcı değil. Kadın aktivist katliamı yapmaya gitmeye hazırlanmak, normal bir zihinsel durumda olan birine göre değil. Kürt kadınlarının sorumlusu da dahil olmak üzere üç aktivisti soğukkanlılıkla öldürmesi bunu kanıtlıyor. Geçmişi de öyle. Ancak bu, serbest bırakılmasından on iki gün içinde gizlice silahlanmasına kadar geçen her şeyi daha da tuhaflaştırıyor.”

Mélenchon, “Samuel Paty’nin (15 Ekim 2020’de kafası kesilerek katledilen Fransız öğretmen) katledilmesi olayında anti-terör savcılığı soruşturma başlattı. Neden? Çünkü o, cinayet işleyecek kadar rahatsız ‘kişilikleri’ tespit edip manipüle edebilen örgütlerin kirli oyunlarının en iyi uzmanıdır” diye ekledi.

BU BİR TUZAK

23 Aralık’taki katliamın 10 yıl önceki katliamın yıl dönümüne denk gelmesine dikkat çeken Mélenchon, “Öldürülen insanların kişilikleri, öldürüldükleri yer ve bağlam, öncelikle bunun bir tuzak olduğunu gösteriyor, tersi değil. Ancak anti-terör soruşturması herkesten daha büyük bir tecrübe ile bunu söylerdi” diye yazdı.

MACRON’UN AÇIKLAMASI

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un katliam ardından yaptığı açıklamayı da hatırlatan Mélenchon, “Cumhurbaşkanı "Kürt toplumu hedef alındı" diyerek olayı çok özel bir bağlama oturttu. Bunu dikkate almamak anormal olur” dedi.

ÜÇÜNCÜ SAYFA HABERİ DEĞİL

Kimseye “zayıflık sinyali verilmemesi” gerektiğini vurgulayan Mélenchon, “Tüm bu açılardan 23 Aralık’ta Kürtlerin katledilmesi üçüncü sayfa haberi değildi. Bu artık sadece Kürt toplumunun da sorunu değil. Bu, iç ve dış güvenliğin ciddi bir siyasi gerçeğidir. Yapılacak her şey, Kürt halkının yaşadığı dört ülkede (Türkiye, İran, Suriye, Irak) hem Kürtler hem de onları yöneten rejimler tarafından detaylı bir şekilde incelenecek” diye noktaladı.