Merkel’den kirli pazarlıklara ‘yeşil ışık’

Yıldırım’ı kırmızı halıyla karşılayan Alman başbakanı Merkel görüşmenin ardından basının karşısına çıktı.

Merkel “Faydalı bir görüşme oldu, bir saat yetmedi, yoğun görüşmemiz gerekiyor” diyerek Erdoğan rejimiyle yapacakları kirli pazarlıklara yeşil ışık yaktıklarını açıkça ima etti.

Münih'te düzenlenecek Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak için Almanya’ya gelen Türk başbakanı Binalı Yıldırım bugün öğleden sonra başbakan Angela Merkel ile bir araya geldi. Merkel, Yıldırım’ı başbakanlık konutunda kırmızı halıyla karşılarken, dışarda ise kitlesel bir protesto gösteri düzenlendi.

Bir saat süren görüşmenin ardından her iki lider ortak basın toplantısı düzenlendi. Erdoğan rejiminin rehinelerinden gazeteci Deniz Yücel’in durumunun damgasını vurduğu basın toplantısında bir gazetecinin Türk ordusunun Efrîn’e yönelik saldırı ve katliamlarında yararlanan kadın çocukların fotoğraflarını göstermesi dikkat çekti

Fotoğraflar karşısında ne diyeceğini bilemeyen Yıldırım, Efrîn’e yönelik işgal hareketini savunan Erdoğan rejiminin bilinen retoriği tekrarladı. Merkel ise “Deniz Yücel kirli bir pazarlığın parçası olmak istemediğini söyledi, Yücel’in karşılığında Türkiye ile silah ticareti mi yapılacak?” sorusuna yanıt vermekten zorlandı.

Alman başbakanı, Yücel’in serbest bırakılma ihtimali ile Türk devletiyle yapılacak silah ticaretini kast ederek “Bu konuyla diğer siyasi konuları arasında bağlantı kurulmamalı. Türkiye ile NATO üyeliği çerçevesinde işbirliğimiz var” şeklinde konuştu.

MERKEL PAZARLIKLARIN KAPISINI AÇTI

Görüşmenin faydalı geçtiğinin altını çizen Merkel basın toplantısında sıkça “diyalog”, “ilişkilerde yeni dönem” gibi ifadeler kullanması dikkat çekti. Deniz Yücel mevzusunun kendileri için büyük önem taşıdığını belirten Merkel özetle şöyle konuştu:

“Hukuk devleti ilkelerini görüştük. Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun konuşarak çözüm bulunabilir. İlişkilerimiz yoğun bir şekilde sürmeli. İlişkilerde güven duygusu önemlidir. NATO açısından ABD ile ilgili kaygılarımız var. Vize muafiyeti ve gümrük birliğinin genişletilmesi için belli şartlar konuşuldu, bunların yerine getirilmesi gerekiyor. Bir saat yetmedi, yoğun şekilde görüşmemiz gerekiyor.”

YILDIRIM SADECE ERDOĞAN İÇİN POSTACILIK YAPTI!

Türk başbakanı Yıldırım ise Erdoğan’ın davetini Merkel’e ilettiğini söyledi. Erdoğan’ın Merkel’i Ankara’da görmek istediğini belirten Yıldırm, 1 yıldır tutuklu olan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in de bir sonraki duruşmada serbest bırakılacağı sinyalini verdi. Yıldırım’ın bu konuda öne çıkan sözleri ise şunlardı:

"Deniz Yücel ve diğer zanlılar, tabi ki belirli suçlamalara maruz olarak tutuklu durumdalar. Burada da ümit ediyorum ki hukuk devleti kuralları içerisinde gereken yapılacaktır. Bize düşen mahkemeye yardımcı olmak, mahkemenin işini kolaylaştırmak, onların önünü açmak. Mahkemeler çok yoğun. Dolayısıyla buradaki iş yükünden kaynaklı gecikmeler olabilir. Ümit ederim kısa sürede duruşması yapılır ve bir sonuç elde edilir."

Yıldırım Almanya’nın Kürt özgürlük mücadelesine yönelik baskıların artmasını talebini de şu sözle dile getirildi: “PKK konusunda daha fazla hassasiyetimizin olduğunu belirtiyoruz, bu terör örgütleriyle de kararlı mücadele edilmesini istiyoruz.” Türk başbakanı görüşmeden önce havalimanında yaptığı açıklamada ise dün Köln’de NAV-DEM’in gösterilerinin Alman polisi tarafından yasaklama kararına ilişkin de “Bu yasaklar önemli, devamını bekliyoruz” şeklinde konuşmuştu.

Basın toplantısında gazetecilerin soruları ve Merkel’in Erdoğan rejimine yönelik olumlu sözleri Deniz Yücel ve diğer rehinelerin karşılığında yeni koalisyon hükümetinin Türkiye ile silah ticaretine kaldığı yerden devam edeceği belirtiliyor. Ankara Berlin’den ısrarla Efrîn saldırısında kullanılan Leopard II tanklarının modernizasyonu işine onay vermesini istiyor.

Erdoğan rejiminin geçtiğimiz yıl rehinin tuttuğu 10 Alman vatandaşından 4’ü bu şekilde özgürlüğüne kavuşurken, Yücel ile birlikte hala 6 Alman’ın Türkiye’deki cezaevlerinde tutuluyor. Efrîn’e yönelik saldırının başladığı günlerde ise Alman dışişleri bakanı Gabriel, yeni hükümet kuruluna kadar Lepopard tanklarının modernizasyonu planı dahil, Türkiye ile silah ihracatı durdurulduğunu bildirmişti.