Eyleme katılan kurumların temsilcileri, KCK hamlesini sahiplendiklerini belirterek, hamleyi başarıyla sonuçlandıracaklarını söyledi.

Eylem sırasında meydanda bulunan bir müzenin balkonundan İngilizce olarak "Şimdi tam zamanı, Öcalan'a özgürlük" yazılı büyük bir pankart da gençler tarafından açıldı.

Eylemde yapılan konuşmalarda , Öcalan'ın üzerindeki tecrit son bulmadan Erdoğan faşizminin son bulmayacağı vurgulandı.

Kadınların çektiği halaylarla son bulan eylemde sık sık "Viva Öcalan, Viva Kürdistan, Jin Jiyan Azadi" sloganları atıldı.

STOCKHOLM

İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşayan Kürdistanlılar ve dostları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için buluştu.

“Tecride, Faşizme, İşgale Son: Özgürlüğü Sağlama Zamanı” şiarıyla başlattığı kampanya kapsamında yapılan eylem saat 13.30 sularında Humlegården Parkı'nda başladı. Parkta bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Norra Bantorget Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

Sol Parti Milletvekili Lorena Delgado Varas, Söderhamn Kürdistan'la Dayanışma Komitesi Başkanı Benny Gustafsson, KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus ve İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Nadia Saleh, Norra Bantorget Meydanı'nda yaptıkları konuşmalarda Türk devletinin baskı ve saldırılarını kınadılar ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını istediler.

Gösterinin moderatörlüğünü yapan Amara Kadın Meclisi Başkanı Ayşe Göktepe, Öcalan'ı özgürleşene kadar meydanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi.

Sol Parti Milletvekili Lorena Delgado Varas, demokratik hak ve özgürlükleri ihlal eden Erdoğan'ın hızla diktatörlüğe yönelirken Avrupa Birliği ve kendini feminist olarak tanımlayan İsveç Hükümeti'nin olanları seyretmesini eleştirdi.

Öcalan'ın 21 yıldan beri İmralı Adası'nda tecrit altında tutulduğunu hatırlatan Varas, barışçıl bir çözümün gerçekleşmesi için Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istedi.

Kürdistan'la Dayanışma Komitesi Başkanı Benny Gustafsson, Erdoğan'ın hızla faşizme karşı yol aldığını belirterek artık Erdoğan ve faşizmi durdurmanın ve Kürt Halk Önderi Öcalan'ı özgürleştirmenin zamanının geldiğini söyledi.

Osmanlı devleti gibi yayılmacı emeller güden ve sultanlığa özenen Erdoğan'ın esas olarak Rojava'yı hedef aldığını hatırlattı. Kürtlerin kurdukları demokratik oluşumu yok etmek için DAİŞ ve El Nusra gibi terör örgütleriyle işbirliği yaptığını belirtti.

Ortadoğu ve Kürdistan'da barışın sağlanması için yeniden barış sürecine dönülmesini isteyen Gustafsson, bunun gerçekleşmesi için PKK'nın terör örgütleri listesinden çıkarılması ve Öcalan'ın serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmet Karamus, 10 Ekim'in Kürtler için kara bir gün olduğunu ve komplocu güçlerin 22 yıl önce Öcalan'a yönelik cadı avı başlattığını söyledi.

Yakalandığından beri Öcalan'ın ağır tecrit altında tutulduğuna dikkat çeken Karamus, “Kürt halkı hiçbir zaman Öcalan'ın tutsak edilmesini kabul etmedi. Şimdi demokratik güçlerin Öcalan'ın özgürleştirilmesi için seslerini çıkarmalarının zamanı” dedi.

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi de yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı felsefesi ile etkileyen, alternatif bir yaşam ve toplum öneren Abdullah Öcalan'ın 1999 yılından beri İmralı Adası'nda ağır tecrit koşullarında tutulduğu hatırlatıldı.

Öcalan'ın serbest bırakılmasının milyonlarca Kürdün talebi olduğu vurgulanan açıklamanın devamında, “Öcalan'la birlikte diğer siyasi tutsakların serbest bırakılması barışın sağlanması için vazgeçilmez bir adımdır. Öcalan gerçek bir barış sürecinde kilit kişi olarak kabul ediliyor. O Kürt halkının gündemine barışçıl bir çözümü getirdi” ifadelerine yer verildi.