Norveç Dışişleri Bakanı'na siyasi soykırım saldırılarına ilişkin soru önergesi

Ingrid Fiskaa, Norveç Dışişleri Bakanı’na siyasi soykırım operasyonları gerçekleştiren Türk devletine karşı net tepki verip vermeyeceğini ve HDP’nin yasadışı bir şekilde kapatılmasını önlemek için diplomatik ve kamusal kanalları nasıl kullanacağını sordu.

Sosyalist Sol Parti (Sosialistisk Venstreparti-SV) Milletvekili, aynı zamanda Dışişleri ve Savunma Daimi Komitesi Üyesi Ingrid Fiskaa, Türk devletinin siyasi soykırım saldırıları hakkında Dışişleri Bakanı’nın yanıtlaması talebiyle yazılı soru önergesi verdi.

Türk devletinin 25 Nisan sabahı 100'den fazla Kürt gazeteci, seçilmiş yetkili, avukat ve aktivisti ülkenin çeşitli şehirlerinde düzenlenen eşgüdümlü bir polis operasyonuyla gözaltına alındığı hatırlatılan önergenin gerekçe beyanında, devamla şu ifadeler yer aldı:

“Türk medyasına göre, Diyarbakır'daki savcılar 286 kişi hakkında terörle bağlantılı suçlamalarla yakalama emri çıkardı ve bu kişilerden 128'i 28 Nisan itibarıyla gözaltında tutuluyordu. Bunu, en son 2 Mayıs'ta İstanbul'da olmak üzere, Kürt gazetecilere ve seçilmiş yetkililere yönelik başka baskılar ve tutuklamalar takip etti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) bu eylemleri 14 Mayıs seçimleri öncesinde Kürt medyasını ve siyasi muhalefeti zayıflatmaya yönelik siyasi bir manevra olarak nitelendiriyor.

Tutuklanan siyasetçilerin birçoğu, aynı zamanda ülkenin anayasa mahkemesinde sanık olan ve seçimlerin arifesinde yasadışı kapatılma tehdidi altında bulunan Kürt Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) üyeleridir. Uluslararası Af Örgütü kısa bir süre önce HDP'nin kapatılmasının ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bir dizi ihlaline yol açacağını belirtmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki Türkiye, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sürekli olarak kısıtlandığı otoriter bir yöne doğru ilerlemektedir. Türk makamları, terörle mücadele mevzuatını sistematik olarak kullanarak, önde gelen birçok gazeteciyi, insan hakları savunucusunu ve siyasi muhalifi, terörist gruplarla bağlantılı oldukları veya terör örgütlerinin propagandasını yaptıkları suçlamasıyla hapse atmıştır. Türkiye, dünyada en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu ülkeler arasında yer almaktadır.”

Fiskaa, “Dışişleri Bakanı, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Türk makamlarının Kürt gazetecilere ve seçilmiş temsilcilere yönelik eylemlerini kınayacak ve/veya bunlara net bir tepki verecek mi? Ve Dışişleri Bakanı, Kürt muhalefet partisi Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) yasadışı bir şekilde kapatılmasını önlemek için diplomatik ve kamusal kanalları nasıl kullanacak?” sorularını yöneltti.