Nürnberg’de Medya Halk Evi tarafından ‘Halkların Özgürlük Şöleni” şiarıyla düzenlenen şölene yüzlerce Kürdistanlı ve dostları katıldı.

Gecede “Bijî Serok Apo’, “Bijî berxwedana gerîla” sloganları büyük bir coşkuyla haykırılırken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Medya Savunma Alanlarında işgalci Türk devleti karşı eşsiz direniş gösteren Kürdistan Özgürlük gerillası selamlandı.

Şölen Kürdistan devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşu ardından bir konuşma yapan Kürdistani Halklar Federasyonları (FED-GEL) Eşbaşkanı Sait Öztürk, PKK’nin 44. yılını kutlayarak; ‘Bugün kimyasal silahlara karşı, insanlığa karşı kullanımı yasaklı silahlara karşı 7 aydır Kürt Özgürlük gerillası direniyor ve vahşi işgalci ordu Kürdistan dağlarından ilerleyemiyor ve bataklığa batmış. Gerillaya ve özgürlük mücadelesine sahip çıkmak büyük sorumluluğumuzdur. El ele birlik içinde gerillamıza sahip çıkmalı, önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamalıyız. PKK’nin 45. yılında bu bizden istenmektedir. PKK’nin 45. yılı Kürt halkının özgürlük yılıdır, Kürdistan’ın özgürlüğüdür” diye konuştu.  

Etkinliğin diğer bir konuğu olan KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur ise şunları vurguladı: “7 kişiyle başlayan yolculuk bugün başta 4 parça Kürdistan olmak üzere Dünya’nın birçok yerine yayılmış bir düşüncenin, bir felsefenin, bir paradigmanın yolculuğuna dönüşmüştür. Bu yolculuk bir inanca, bir mücadeleye dönüşmüş, 7edi kişiyle başlayıp bugün milyonlara ulaşmıştır. Zap’ta, Avaşîn’de, Metîna’da faşist Türk devletine karşı kendi topraklarını savunan ve bunun savaşını veren, işgalcilere karşı, faşizme karşı büyük bir bedel ödeyerek kahramanlık destanı yaratan gerillamıza minnetimizi sunuyoruz ve onlara selamlarımızı gönderiyoruz. Türk devleti kirli politikalarıyla, kirli savaşıyla, içine girdiği ekonomik krizi ve çözümsüzlüğü yenemediği gerillaya karşı Dünya’nın gözü önünde kimyasal silah kullanıyor. Bu bir savaş suçudur, bu savaş suçunu bütün dünyanın gözleri önünde işliyor.  Kürt Özgürlük Mücadelesinin yenilmesini isteyen uluslararası güçler de ses çıkarmayarak bu savaş suçuna ortak olmaktadırlar” dedi. 

Etkinlik, sinevizyon gösterisi ardından yapılan Bavê Merwan, Zarîfa Zêrin, Abbas Ahmed ve Zinar Sozdar’ın söylediği direniş şarkıları eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.