Paris’teki on binler: Fransa adaletinin onuru için gizlilik kararını kaldırın!-YENİLENDİ

Paris’te on binlerce Kurdistanlı ve dostları, “Tüm katliamları aydınlatma zamanıdır. Bu, Fransa adaletinin onurudur. Artık zamanı geldi; PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarın” dedi.

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ile 23 Aralık 2022’de katledilen Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın katillerinin açığa çıkarılması, dava dosyalarındaki gizlilik kararının kaldırılması talebiyle on binlerce kişi sabahın erken saatlerinden itibaren Gare du Nord’da bir araya gelerek République meydanına kadar yürüdü. 

Kurdistanlılar ve dostları, Fransız seçilmişler, sendika temsilcileri, feminist örgütler, ekolojistler, hukukçular ve insan hakları savunucularının yer aldığı yürüyüşte, kitle sık sık “PKK intikam”, “Bijî Serok Apo”, “Sara Rojbîn Ronahî, Jin Jiyan Azadî”, “Bijî Berxwedana Gerîla”, “Şehîd Namirin” ve “Terörist Erdoğan” sloganları attı. 

Paris Barolar Birliği Başkanı, Genç Nöbet Hareketi Temsilcisi, parlamenterler toplanma alanında kitleye seslendi. 

5 kortejden oluşan yürüyüş kolunun République meydanına ulaşması sonrası planlanan miting, şehitler için saygı duruşu ile başladı. 

BİZ KAZANACAĞIZ ONLAR KAYBEDECEK

Kitleye seslenen CDK-F Eşbaşkanı Xane Akdoğan, “Değerli halkımız, hepiniz hoş geldiniz. Evîn Goyî, Mîr Perwer, Apê Abdurrahman şahsında Kurdistan Özgürlük Mücadelesinde şehit düşenleri saygıyla anıyorum. Ne kadar acımız olsa da güçleniyoruz, ne yaparlarsa yapsın biz kazanacağız, onlar kaybedecek” dedi. 

EN BÜYÜK İNTİKAMIMIZ ONLARIN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEKTİR

CDK-F Eşbaşkanı Abdullah Ülmez ise yürüyüş ve mitinge katılanlara teşekkür ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Değerli dostlar, tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Karşımızdaki güç, barbar ve katil sürüsüdür. Siz bugün bu yürüyüşe ve mitinge katılımınızla hiçbir barbar gücün Kurdistan özgürlük mücadelesinin önünde duramayacağını gösterdiniz. Biz Evîn Goyî’yi, Apê Abdurrahman ve Mîr Perwer’i anıyoruz. Aynı zamanda 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i anıyoruz. Onların davalarını sürdüreceğiz. CDK-F olarak bu iki katliam açığa çıkmadan mücadelemiz sonlanmayacak. En büyük intikamımız, onların mücadelesini yaşatmak olacaktır” dedi. 

POLAT: FRANSA ADALETİNİN ONURU İÇİN GİZLİLİK KARARINI KALDIRIN

CDK-F Dış İlişkiler Sözcüsü Agit Polat, konuşmasında Fransa-Türkiye ilişkilerini eleştirerek, işgalci Türk devletinin Fransa için müttefik değil, düşman olduğunu belirtti. Birinci Paris Katliam dosyası üzerindeki devlet sırrının kaldırılmasını talep eden Agit Polat; “Bu devlet sırrını  kaldırmak zorundasınız, başka çareniz yok. 10 senedir adaletin açığa çıkmaması normal midir? Paris’teki Kürtler hükümetin koruması altında olmalıdır. Sizin sessiz onayınız nereye kadar sürecek? Türkiye ile olan işbirliğiniz nereye kadar sürecek? Hala anlamadınız mı Türkiye’nin Ortadoğu’da, Afrika’da yaşattıklarını? Türk devleti müttefikiniz değildir. Eğer 9 Ocak aydınlatılsaydı bugün yaşanan katliam vuku bulmayacaktı. Bugün zamanı geldi; tüm katliamları aydınlatma zamanıdır. Bu Fransa’nın onurudur. Fransa adaletinin onurudur. Kimse bir kişinin katil olduğuna bizi inandırmaya çalışmasın. Biz karşımızdaki devleti tanıyoruz. Zor dönemler yaşıyoruz. Ana topraklarımızı işgal eden bu devlet, 23 Aralık’taki saldırı ile tüm Kürtleri katletmek istediğini gösterdi. Fransa’nın objektif bir çözüm önerisi olmalıdır. PKK Kürt halkını temsil eden bir örgüttür. Kürtlere PKK’nin “terör örgütü” olduğu safsatasını kabul ettirmeye çalışmayın. Artık zamanı geldi PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarın. PKK terör örgütleri listesinde olmasaydı 9 Ocak katliamı olmayacaktı, 23 Aralık katliamı olmayacaktı. Bırakın bu teraneleri bize yutturmaya çalışmayın. Sayın Macron Kürt halkının neden bu kadar asabileştiğini anlamak zorundasınız. Devlet sırrı kararını kaldıracak tek yetkilisiniz. Fransa halkının seçilmişleri, biliniz ki bu mücadeleyi yürütmek çok önemli ve elzemdir! Son olarak Kürt halkı asla diz çökmeyecek, adalet talebinde ısrar edeceğiz!”

FRANSA DEVLETİ KÜRT DOSTU İSE KATLİAMLARI AYDINLATSIN

CDK-F temsilcilerinin konuşması sonrası 1. ve 2. Paris katliamlarında şehit düşenlerin aileleri kitleye hitap etti. 

Sakine Cansız’ın ailesi adına konuşan kardeşi Metin Cansız, kitleye “Hepiniz Sakine’nin ailesisiniz” derken, Evîn Goyî’nin kuzeni Zeynep Kara, “Evîn Goyî arkadaşın ailesi olarak tüm gelenlere hoş geldiniz diyorum. Burada görüşecektik ancak sabahtan onu göremedim. Her ne kadar üzgün olsak da onun anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Acımız büyük, yüreğimiz kanıyor. Türk devleti ve ortakları ne kadar bizi öldürmeye çalışsa da, yok etmek istese de asla onun önünde diz çökmeyeceğiz. Fransa devleti eğer Kürtlerin dostu ise Heval Sara, Rojbîn ve Ronahî ile Heval Evîn, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’a yönelik saldırıları aydınlatsın.”

ŞEHİT AİLESİ: TÜRK DEVLETİ KİMYASALLA DAHİ BAŞARAMAYACAK

Şehit Abdurrahman Kızıl’ın ailesi adına konuşan Cemal Turan, “Değerli devrimci halkımız hoş geldiniz. Düşmanımızın tarihi barbarlıktır. Bizi katletmek istiyor. Siz bu katliamlara karşı direniyorsunuz. Bu nedenle hoş geldiniz. Kürt halkı tarihinden alıyor barış sevdasını da savaşını da. Ancak düşmanımız Kürt gerillasına karşı her türlü pisliği yapıyor, gerillaya karşı kimyasal silah kullanıyor. Ancak asla başaramayacak.”

Şehit Mir Perwer’in ailesi adına konuşan Musa Alan ise “10 yıl önce Paris’te Sara, Rojbîn ve Ronahî katledildi. 23 Aralık’ta ise Mîr Perwer, Heval Evîn ve Abdurrahman Kızıl yine Paris’te katledildi. Karşımızdaki güç barbardır. Ama Karşımıza kim çıkarsa çıksın asla boyun eğmeyeceğiz. Nasıl Mir Perwer Hozan Serhad’ın yolundan gidip Kurdistan sanatının gelişmesi ve yayılması için mücadele ettiyse biz de Hozan Serhadların, Mîr Perwerlerin yolundan gideceğiz” dedi. Musa Alan, Mir Perwer’in yazdığı bir stranını miting alanında okurken kitle duygulu anlar yaşadı. 

DEVLET SIRRI KARARI KALDIRILSIN

TJK-E adına ise Cemile Renkliçay söz aldı. Paris Şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Renkliçay, “Onlar Kürt mücadelesinin öncüleriydi. Ömer Güney MİT üyesiydi, cezaevinde kuşkulu bir şekilde öldü. Biz bu mücadelenin peşini bırakmadık. Fransa Türk devlet yetkililerinin yargılanmasını engellemek için devlet sırrı kararı getirdi. Bizim mücadelemiz sürecek. Evîn Goyî’nin bir ırkçı tarafından katledildiğine inanmıyoruz, bu siyasi bir cinayettir. Kürt Kadın hareketi olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. 2013 dosyası üzerindeki devlet sırrı kararı kaldırılsın. Biz Fransa’da Fransız devleti koruması altında olan mülteciler, burada mücadelemize devam edeceğiz.” 

KURDİSTAN’I VE ÖNDERLİĞİMİZİ ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar da, “10 yıl önce bu katliam yaşandı ama hala aydınlatılmadı. Bugün on binlerce Kürt olarak burada adalet için toplandık. Biz katilleri biliyoruz. Belki tetikçiler buradaydı ama karar vericileri Ankara’daydı. Planlayıcıları Ankara’daydı. 2013’te Paris’te arkadaşlarımız Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez katledildi. Bu dosya aydınlatılmadı. O nedenle Türk devleti ikinci katliamı planladı. Türk devleti ne yaparsa yapsın bu kervan menziline varacaktır. Ne kadar katliam yaparsa yapsın biz kararlıyız; özgürlüğe ulaşacağız, Önderliğimizi özgürleştireceğiz. Kurdistan’ı özgürleştireceğiz. Şehitleriniz sadece Kürtler değildir, başka halklardan da şehitlerimiz var. İki gün önce MLKP üyesi iki arkadaş Hesekê’de şehit düştü. Ahmet Şoreş (Zeki Gürbüz) ve Fırat Newal (Özgür Namoğlu) işgalci Türk devlet saldırısında şehit düştü. Zeki arkadaş buradan Rojava Devrimine katıldı. Türk devleti, Rojava’ya, Bakur, Başûr ve Rojhilata; her tarafa saldırıyor ama biz de direneceğiz. Ne olursa olsun ülkemize adaleti getireceğiz. Önder Apo çizgisinde yürüyeceğiz. Şehitlerimizin çizgisinde yürüyeceğiz.” 

FRANSA HALKI DEVLETTEN HESAP SORMALI

KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur da Fransa devletinin bu katliamları açığa çıkartmakla sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Fransa halkı kendi ülkesindeki iki katliamla ilgili devletine hesap sormalı. Türk devleti cenazelerimize bile tahammül edemiyor, nasıl ki bir anaya oğlunun kemikleri kargoyla gönderildi, Mîr Perwer’in naaşı da bir kepçeyle kaçırılarak gömülmek istendi. Biz bunun hesabını soracağız. Ölülerimize bile tahammülü olmayan bir devlet faşizmi ile karşı karşıyayız. Kürt kadınları başta olmak üzere başta Türk devletine en büyük cevabımız Kadın Devrimi olacaktır” dedi. 

CORDEBARD: KÜRTLERE BORCUMUZ VAR

10. Paris Belediye Başkanı Alexandra Cordebard da katliamlar nedeniyle üzüntüsünü dile getirerek, burada yer alan tüm seçilmişler olarak Kürtlerin yanında olduklarını vurguladı.

Katliamların aydınlatılması talebini dile getiren Cordebard, “9 Ocak ve 23 Aralık Katliamları aydınlatılsın ve adalet sağlansın. Adalet ve aydınlatma gerekli işlemler yapılmalı. Bu katliam sadece Kürtlere değil, Paris’e, Paris ve tüm Fransa halkına yapıldı. Size söylemek isterim ki Kürtlere borcumuz var. Kürtlerle kardeşiz. Demokrasi ve özgürlük için DAİŞ’e karşı Kürtler mücadele etti. Biz sizin sayenizde varız. Biliniz ki seçilmişler yanınızdadır.”

MARTIAL: FRANSA KÜRTLERİ KORUMALIDIR

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun yardımcısı Jacques Martial ise, “10 yıl önce Fransa’da katledilen Kürtleri anıyoruz. Kürtlerle beraberiz. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo her zaman Kürt halkının yanındadır. Biz biliyoruz ki Kürtler kendi hakları için mücadele ediyor, insanlık için savaşıyor. Bu nedenle Kürtlerle beraberiz. İnsanlık için mücadele edenleri Fransa korumalıdır.”

PANOT: PKK TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKSIN

La France Insoummise (LFI) partisinden Mathilde Panot yaptığı konuşmada, “Bugün buraya sizinle birlikteyiz. Mélenchon adına burada sizin acınızı paylaşıyorum. 10 yıl önce katliam yaşandı. Yine 23 Aralık’ta Paris’te katliam yaşandı. Medyanın katilin tesadüf olarak geldiği yönündeki iddiasını kabul etmiyoruz. PKK terör listesinden çıkmalı. PKK terör listesinde olduğu sürece saldırılara maruz kalacak. Sara, Rojbîn, Ronahî çok yaşayın. Fransa Kürtleri korumalıdır. Ülkemizdeki her Kürt bilmeli ki biz onlarla beraberiz. İranlı kadınların kadın özgürlüğü için söylediği slogan ile bitireyim: Jin Jiyan Azadî!”

Fransa Sol Partisi Ulusal Sekreteri Jocelyne Dubois; “Biz hakikat ve adalet istiyoruz. 10 yıl oldu üç Kürt Kadın Paris’te katledildi. Artık polisin elindeki tüm belgelerin ailelerle paylaşılmasını istiyoruz. 23 Aralık saldırısını terör saldırısı olarak tanımalı. Fransa kendi müttefiklerini korumalı. Erdoğan’a karşı durmalı. Rojavaya saldırı olmamalı, PKK terör listesinden çıkarılmalı ve Rêber Apo özgürlüğüne kavuşmalı.”

LAURENT: MACRON SORUMLULUK ALMALI

Fransız Komünist Partisi Senato Başkan Yardımcısı Pierre Laurent, kitleye yaptığı konuşmada Macron’un sorumluluk almasını istedi. Pierre Laurent, şunları vurguladı: “Tüm Komünist Parti üyeleri ve seçilmişleri adına burada sizinle dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek isteriz. Hakikat ve adalet için hep sizinle olacağız. Macron bu meselede sorumluluğunu almalı ve Macron tüm belgeleri açıklamalı. Eğer Fransa bu katliamı aydınlatmazsa büyük bir suç olacaktır. Bu aydınlatılmazsa Erdoğan’la ortaklık anlamına gelecektir. Katliamla ilgili soruşturma açılmalı. Ayrıca PKK terör örgütleri listesinden çıkmalı. Bu karar Erdoğan’ın istediği üzerine sürüyor. Fransa Erdoğan ile ilişkilerini durdurmalı.”

COHEN: ŞUBAT AYINDA KÜRDİSTAN’A GİDECEĞİZ

Ardından söz alan Komünist Parti Senatörü Laurence Cohen ise şunları belirtti: “Tüm komünistlerin ve grubumuzun sizinle dayanışma içinde olduğunu söylemek istiyorum. Bu katliam kadınları, Kürt kadınlarını, direnişçilerini hedefledi. 10 yıldır biz sizinleyiz. Şu an tüm siyasi partilerden 100 parlamenter Erdoğan’ın Kurdistan’daki saldırılarını durdurmasını istedi. Biz Kurdistan’a gideceğiz Şubat ayında. Hem saldırıları dünyaya duyurmak için hem de Kürt halkı ile dayanışmak için Kurdistan’a gideceğiz.”

Cohen’in konuşması sonrası Kürt sanatçı Hozan Comert alandakiler için stranlarını söyledi.

ESRA GÜDEN: ACILIYIZ AMA ÖFKEMİZ ÇOK DAHA BÜYÜK

Sosyalist Kadınlar Birliği adına Esra Asiye Güden de Paris'te ve 3 Ocak günü Rojava'da katledilen Zeki Gürbüz’ü, Özgür Namoğlu andı. Esra Asiye Güden, şunları söyledi: “Evîn hevalleri kirli pazarlıklarla katlettiler, Paris’in orta yerinde katlettiler. Bu katliamlar sadece Paris ile sınırlı değildir. 3 Ocak’ta Zeki Gürbüz’ü, Özgür Namoğlu’nu MLKP’nin komutanlarını katlettiler. Biz çok acılıyız, ama öfkemiz çok daha büyük. Faşist şeflik rejiminin saldırıları yoldaşlarımızı elimizden alıyorken, acımızı, öfkemizi, yüreğimizin en nadide yerinde onların anılarıyla büyüteceğiz. Faşist şeflik rejimine karşı sokakta mücadeleyi büyüteceğiz. İran kadınlarının mücadelesi, bize yürünecek yolu gösteriyor. Evînlere, Sakinelere Leylalara ve Fidanlara selam olsun. Selam olsun Zeki Gürbüzlere, selam olsun Özgür Namoğlu’na” dedi.

DGB temsilcisi, Fransız Ulusal Kadın Kolektifi adına Suzy Rojthman ile Bağımsız Cumhuriyetçiler Temsilcisi, Feminist Kız Kardeşler, Özgürlükçü Komünistler adına da konuşmaların yapıldığı büyük protestoda Paris katliamları kınanırken, dosya üzerindeki devlet sırrı kararının kaldırılması talep edildi.

Son olarak ise Kürt sanatçılar  Nûarîn ve Diyar Mehrovi stranlarını söyledi.