PKK Şehit Aileleriyle Dayanışma Komitesi, Cafer Engizek’in şehadetinin duyurduğu açıklamada Kürdistan özgürlük mücadelesinin 50. yılını geride bıraktığına dikkat çekerek PKK’nin, soykırımcı Türk devletinin inkar ve imha politikalarına karşı büyük bedellerle bugüne ulaştığını belirtti. Açıklamada, Cafer Engizek’in mücadeledeki yeri ve katkıları aktarılırken, ailesine ve tüm yurtsever Kürt halkına başsağlığı dilendi.

1955 yılında Maraş’ın Pazarcık ilçesinde dünyaya gelen Cafer Engizek’in genç yaşta devrimci mücadeleye katıldığı ve Apocu harekette aktif olarak görev aldığının ifade edildiği açıklamada, Türkiye’deki devrimci hareketin öncülerinden etkilenerek devrim saflarına katılan Engizek’in, askeri ve ideolojik anlamda derinleşerek PKK mücadelesine önemli katkılar sunduğu belirtildi.

PKK, özellikle Lübnan ve Suriye sahalarında aldığı eğitimlerle devrimci kişiliğini pekiştiren Engizek’in, gerilla mücadelesinin örgütlenmesinde öncülük ettiğini vurguladı. Mütevazi kişiliği ve fedakarlığıyla tanınan Engizek’in, gerilla faaliyetlerinden basın çalışmalarına kadar birçok alanda görev üstlendiği ifade edildi.

Açıklamada Engizek’in 14 Mart 2024 tarihinde Rojava’da şehit düştüğü duyuruldu.

PKK Şehit Aileleriyle Dayanışma Komitesi’nin açıklaması şu şekilde:

PKK öncülüğünde büyüyen Kürdistan özgürlük mücadelesi yarım asrını doldururken Kürt halkının varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama temelinde büyük kazanımlar elde edildi. Bugünlere ulaşma, başta soykırımcı Türk devletinin inkar ve imha politikalarını boşa çıkarma, Kürt kimliğini dünyada görünür kılmak için büyük bedeller verildi. İlk andan itibaren fedai temelde devrim saflarında buluşan binlerce kahramanı şehit verdik. Altı kişiyle başlayan büyük özgürlük yürüyüşü bugün milyonlara ulaşıp Kürdistan sınırlarını aşarak cihanileşmiştir. Kuşkusuz tüm bunlar özgürlük mücadelemizin birer halkası olan ölümsüz şehitlerimizin ve bugün tünellerde, cephelerde her türlü barbarlığa karşı fedai temelde direnen, böylece halkların özgürlük mücadelesi tarihine isimlerini altın harflerle yazdıran kahramanların eseridirler.

Kürdistan özgürlük mücadelesinin bu düzeye ulaşmasında büyük emek sahibi olan, Apocu militan çizgiyi her koşul altında sürdüren, Kürt halkının seçkin evlatlarından olmayı başaran kahramanlardan biri de Cafer Engizek yoldaşımızdır. Cafer arkadaşımızın şehadetini duyururken, değerli ailesine, yurtsever halkımıza başsağlığı diliyor; Cafer Engizek yoldaş şahsında büyük yaşamlarıyla mücadele ve direniş çizgisini oluşturan, Kürdistan’da özgür yaşamın hangi bedellerle yaratılabileceğini ortaya koyan Devrim Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor; Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü temelinde zaferi mutlaka sağlayacağımızın, soykırımcı zihniyeti Türk devleti şahsında yenilgiye uğratacağımızın sözünü yeniliyoruz.

Cafer Engizek yoldaşımız 1955 yılında Maraş’ın Pazarcık ilçesinin Bazlar köyünde dünyaya geldi. Alevi inancının etkili olduğu, Kürt toplumsal kültürünün güçlü bir şekilde sürdürüldüğü sosyal bir ortamda büyüdü. Mereş ve çevresi daha Osmanlı hükümranlığında asimilasyon, tehcir ve bu temelde demografyanın değiştirilmesi politikalarına maruz kalmıştı. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da Türkleştirme ve asimilasyonun en yoğun uygulandığı bir alan oldu. Bölge neredeyse öz kimliğinden boşaltıldı. Buna rağmen çok güçlü bir kültürel direniş damarı da varlığını sürdürdü. Cafer Engizek yoldaşımız böylesi bir ortamda büyüyüp yaşama, toplumsal ilişkilere, sınıf mücadelesine dair ilk sorgulamalarını yaşadı. Toplumsal belleğin canlılığı onda da Türk devletinin uygulamalarına karşı bir tutum geliştirdi. Üyesi olduğu toplumun paylaşımcı, dayanışmacı ve direngen özellikleri Cafer Engizek yoldaşımızın kişiliği, düşünce ve duygularında karşılık buldu. Emekle yaşamını anlamlandıran, doğal toplum özelliklerini sürdüren bir hissiyat kişiliğini şekillendirdi. İlkokulu doğduğu köyde tamamladı, ortaokulu ise Pazarcık’ta okudu. Dilok’ta M. Rüştü Özel Sanat Enstitüsü’nü bitirdikten sonra Mereş’te Eğitim Enstitüsü’ne kayıt yaptırdı. Eğitim enstitüsünü bitirdikten sonra ilkokul öğretmeni olarak göreve başladı.

1976 YILINDA PKK’YE KATILDI

Devrimci mücadeleye daha gençliğinde sempati duymaya başlayan Cafer Engizek yoldaşımız 16 yaşındayken komşu köylerinde Türk devleti saldırıları sonucu katledilen Sinan Cemgiller’in direnişi ve gerçekleşen şehadetinden çok etkilenir. Türkiye Devrim Hareketi’nin öncülerine olan sempatisi 1976 yılına kadar devam eder.

1976 yılında Kürdistan Devrimcileri ile tanıştı. Aynı yıl Apocu Harekete katıldı. Büyük devrimciler Haki Karer ve Kemal Pir’leri tanıyıp onlarla çalışma yürüttü. Kemal Pir’in Mereş, Dilok hattında yürüttüğü çalışmalar Kürdistan özgürlük mücadelesinin gelişmesinde ve çok sayıda gencin mücadele saflarına katılmasında belirleyici rol oynadı. Sayısız öncü kadro bu çalışmalar temelinde PKK saflarına katıldı. Cafer Engîzek yoldaşımız tüm bu gelişmelerde aktif olarak yer aldı. Güney Batı alanında yoğun faaliyetlerde bulunduktan sonra 1979 yılında askeri eğitim görmek için ilk grupla birlikte Lübnan sahasına geçti. Suriye ve Lübnan sahasında kaldığı süre içerisinde de güçlü bir katılım sahibi oldu. Önder Apo’nun öğretisini oluşuna temel yapan Cafer arkadaşımız askeri anlamda da donanarak Kürdistan’da gerilla mücadelesini başlatmak için hazırlandı. Eğitimden sonra tekrar Güney Batı alanında devrim çalışmalarını geliştirmek üzere geri döndü. Gerilla mücadelesini bu alanlarda geliştirmenin ilk adımlarını atanların arasında yer aldı. 12 Eylül 1980 faşist askeri darbe karşısında direnişin geliştirilmesine öncü düzeyinde katıldı. Yoğun tutuklanmalar neticesinde küçük bir gerilla grubu olarak 1981 yılına kadar Güney Batı’da kalmayı sürdürdü. 1981 yılında yeniden Önder Apo’nun bulunduğu Lübnan sahasına geçti. Devamında ise Halep, Efrin gibi alanlarda halk çalışmalarını yürüttü. 1982 yılının sonbaharına kadar bugün Rojava Devrimi olarak tüm dünyaya ismini duyuran alanlarda demokratik ulus devriminin temellerini ören Kürdistan özgürlük mücadelesi neferlerinden olmayı başardı. Mütevazi yaşamı, fedai katılımı ile yöre halkının gönlünde büyük bir yer edindi. Sınır geçişlerine öncülük ederek Önder Apo’nun bin bir zorlukla yarattığı değerlerin Kürdistan’a taşırılmasında rol üstlendi. Geçirdiği ağır hastalıktan kaynaklı bir yıl boyunca Güney Kürdistan’da tedavi gördükten sonra da 1983 yılının güzünde Behdinan alanına geçti. Devrimci yürüyüşünü kesintisiz bir şekilde sürdüren Cafer Engizek yoldaşımız oradan da Xakurkê alanına geçti. Geçirdiği ağır sarılık hastalığına rağmen hiçbir zorluğu katılımı önünde engel olarak görmedi. 1984’ten 1990’a kadar Zap Suyu’nun batısından Gabar Dağı’na kadar uzanan alanlarda gerilla faaliyetlerini yürüttü, soykırımcı Türk devletinin işgal saldırılarına karşı savaştı. Büyük komutan Egid (Mahsum Korkmaz), Mustafa Yöndem, Kazım Kulu, Şehit Aziz, Şehit Azime gibi Kürdistan özgürlük mücadelesinde efsaneleşen öncüler ile birlikte kurtuluş savaşını verdi. Manga, takım, bölge sorumluluğu ve eyalet koordinelerinde görevler aldı. Resmi görevi olmadığı zamanlarda da bir şervanın en sade, bağlı, fedakar, dürüst, sadece devrimin başarısına kilitlenmiş bir katılım sergilemekten geri durmadı. Bilgi birikimini her koşul altında yoldaşlarının hizmetine koyup, PKK’nin başarının temel ilkesi olarak belirlediği eğitim çalışmalarını yürüttü.

BİNLERCE KADRONUN YETİŞMESİNDE EMEK SAHİBİ

1990 yılında yeniden Önder Apo’nun bulunduğu sahaya geçti. 1991 yılının sonbaharına kadar Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitim görüp dönem mücadelesini başarıya ulaştırma temelinde güçlü yoğunlaşmalar yaşadı. Eğitim süreci boyunca görevler üstlenerek öncü kişiliğini pekiştirdi. İlkin Botan alanına geçmek için hazırlık yapan Cafer arkadaş ihtiyaçlar temelinde Güney Batı alanına sorumlu düzeyinde görevlendirildi. Mereş, Semsur alanlarında gerilla mücadelesi ve halkı örgütleme çalışmalarını sonuç alıcı bir tarzla yürüttü. 1994 yılında yeniden Önderlik sahasına geçti. Yoğun ve başarılı bir eğitim sürecinden sonra Botan alanında görevlendirildi. 1999 yılına kadar Botan-Behdinan alanlarında yönetim düzeyinde çalışmalara katılarak Kürdistan özgürlük mücadelesinin büyümesinde büyük emeklerin sahibi oldu. Önder Apo’nun belirlediği direniş çizgisine derin bir bağlılık duyan Cafer Engizek arkadaş gerici, tasfiyeci, devrim karşıtı anlayış ve pratiklerin karşısında da her zaman tutum sahibi oldu. Görevin büyüğü küçüğü demeden fedai bir katılımın sergiledi. Önder Apo’dan öğrendiklerini her fırsatta mücadelenin hizmetine koymak için gittiği her alanda eğitim çalışmalarını büyük bir sorumluluk bilinciyle üstlendi. Binlerce kadro, militanın yetişmesinde emek sahibi oldu.

Önder Apo’nun uluslararası komplo sonucu esir düşmesinden sonra Medya Savunma Alanları’nda kalan Cafer Engizek yoldaşımız bir gerilla, soykırıma karşı savaşan bir savaşçı, savaşa yön veren bir komutan ve derin ideolojik bilinci, örgütsel yetkinliğiyle insan eğitmeyi başaran biri olduğu kadar, düşüncelerini, devrimin başarısına olan inancını, zafer ve özgürlük duygularını, üyesi olduğu Kürt toplumsal gerçekliği ve tarihi üzerine yaşadığı yoğunlaşmaları yazılı eserlere dönüştürebilen bir yazar, araştırmacı ve edebiyatçıydı da. 1999-2010 yılları arasında genel çalışmaların yanı sıra Zerdüşt üzerine bir araştırma inceleme kitabını kaleme aldı. Türk devletinin yoğun asimilasyon politikalarına rağmen dil ve kültürünü korumayı başarmış, Kürtçe’ye hakim hale gelmiş Cafer yoldaş aynı süre zarfında Bênav ve Berxên Me adında iki Kürtçe romanı da kaleme aldı. Çok yönlü bir devrimci olan Cafer Engizek arkadaşımız yarım asrı bulan mücadele serüveninde hiçbir zaman tek bir çalışmayla sınırlı kalmadı. Her anını farklı çalışmalarla değerlendirdi. Eğitim çalışmaları, örgütleme, araştırma inceleme çalışmaları yanında basın yayın çalışmalarına katkı sundu. Gerilla yaşam ve mücadelesinin topluma ulaşmasında önemli bir rol oynayan Dengê Gerilla Radyosu’nun sorumluluğunu üstlendi.

3 yıl boyunca Rojhilat alanında KCK temsilciliğini sürdürdü. Daha sonrasında Bilim Aydınlanma Komitesi bünyesinde oluşturulan Sosyal Bilimler Akademisi’nde çalışmalarını devam ettirdi. Bu süre zarfında Rojhilat Kürdistan’ını anlatan bir roman çalışmasını tamamladı. Bundan sonraki çalışmalarını Kürt edebiyatını geliştirme, Kürt toplumsal gerçeğini, kültürel zenginliğini edebiyat yoluyla yaşamsallaştırmaya adayan Cafer Engizek yoldaşımız birçok yeni eser kaleme aldı. GEWRO û GEWRÊ, Her Tiştê Me, Serket, Sisê çalışmalarıyla Kürt edebiyatına büyük katkılar sağladı. PKK’nin edebiyat çalışmalarına yeni bir perspektif ile yaklaşımını esas alarak Devrimci Edebiyatı, Gerilla Edebiyatı’nı geliştirmenin başarılı adımlarını attı. Medya Savunma Alanlarında gerçekleştirilen 1. Kürt Edebiyat Konferansı’nın ulaştığı sonuçlar temelinde büyük bir azim, yüksek bir duyarlılık ile çalışmalarını sürdürdü. Kürt edebiyatının toplumun yeniden inşasında oynayacağı rolüne büyük önem veren Cafer Engizek arkadaşımız, güçlü kalemiyle kültürel soykırıma karşı güçlü bir mücadele verdiği gibi, Kürdistan tarihinde sonsuza dek var olacak değerli eserlerin de yaratıcısı oldu.

Cafer Engizek arkadaş devrimci yaşamı boyunca Önder Apo felsefesini, Apocu militanlığın esaslarını, PKK’nin mücadele ve direniş çizgisini rehber edinerek görevlerini yerine getirmeyi hedefledi. 3. Partileşme döneminde paradigmanın değişimiyle birlikte Önder Apo ideolojisi üzerine derin yoğunlaşmalar yaşadı. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan toplum paradigmasını doğru anlayıp uygulamak için yüksek bir bilinç ve duyguyla hareket etti. Kadına doğru yoldaş olmanın PKK militanlığının temel ölçüsü olduğunu bilerek PAJK gerçekliğini anlamak için yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Demokratik toplum paradigmasının inşası temelinde entelektüel, ahlaki-politik görevler üzerine yoğunlaşmalarını daha da derinleştirdi.

ROJAVA’DA EDEBİYAT ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜYORDU

En son Rojava Devrim sahasına geçip edebiyat çalışmalarını oradan sürdürmeye devam etti. Rojava’da kaldığı süre zarfında aynı zamanda devrimci yaşamı boyunca sürekli karşısına çıkan ama hiçbir zaman devrim koşusu önünde engel olmasına müsaade etmediği hastalıkla da mücadele temelinde tedavi görmeye başladı. Tüm yaşamını Kürdistan’ın özgürlüğüne adayan Cafer Engizek arkadaş Rojava Devrimi’nin heyecanını yürekten hissetti. Hastalığı ile mücadele ederken araştırma inceleme ve edebiyat çalışmalarını da devam ettirdi. 14.03.2024 tarihinde tedavi gördüğü hastanede ardında büyük bir mücadele birikimi, özgürlük bilinci ve ülkeye bağlılık duygusu bırakarak Kürdistan’ın ölümsüz şehitleri arasına katıldı.

Başta Cafer arkadaşın değerli ailesine, yurtsever Kürdistan halkına, demokrasi ve özgürlük değerlerine bağlı insanlığa baş sağlığı diliyor; özgür Kürdistan, özgür yaşam amaç ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yeniliyoruz.