1-8 Kasım tarihleri arasındaki eylem kampanyasına ve bugüne kadarki eylemlerinin yarattığı sonuçlara ilişkin açıklamada bulunan RiseUp4Rojava, eylem kampanyası çerçevesinde 30'dan fazla ülkede 150'yi aşkın eylemin gerçekleştirildiğini bildirdi.

30'U AŞKIN ÜLKEDE 150'DEN FAZLA EYLEM

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Geçtiğimiz günlerde, RiseUp4Rojava (Rojava için Ayağa Kalk) dayanışma kampanyasının çağrısı doğrultusunda gerçekleşen uluslararası eylemlilik haftası kapsamında “Kobanê’den Dünyaya - Faşizme Karşı Ayağa Kalk! sloganı etrafında birleşen insanlar dünyanın her yerinde Erdoğan rejiminin Demokratik Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne ve Kürt özgürlük hareketine yönelik saldırılarına karşı protestolar düzenleyip, Kobanê direnişi ve Rojava’daki devrimiyle dayanışmalarını gösterdiler.

Eylem haftası, 2014 yılında beri Dünya Kobanê Günü olarak adlandırılan, 1 Kasım’da başladı. İŞİD’e karşı Kobanê’de verilen destansı direnişi selamlamak ve dayanışmalarını göstermek için dünya çapında milyonlarca insan sokaklara çıktı ve bunun sonucunda kendisini bütün sınırların ötesinde örgütleyen ve devrimin umudunu savunan, dayanışma, direniş ruhu ve müşterek mücadelelerle örülmüş bir enternasyonalist hareket ortaya çıktı.

Geçtiğimiz hafta, örneğin Arjantin’de, Brezilya’da, Kanada’da, Güney Afrika’da, Katalonya’da, Almanya’da, İsveç’te, İsviçre’de, Fransa’da, Portekiz’de, İngiltere’de, Yunanistan’da, Türkiye’de, Avustralya’da insanlar Rojava’daki yerel yapılar ve Avrupa’daki Kürt kurumları ile başta Women Defend Rojava (Kadınlar Rojava’yı Savunuyor), Internationalist Commune of Rojava (Rojava Enternasyonalist Komünü), Make Rojava Green Again (Rojava'yı Yeniden Yeşil Yapalım) olmak üzere bir çok kampanya ve organizasyon ile dayanışmalarını görünür kılarak, devrimin kazanımlarının savunulması ve savaşın sürdürülerek yoğunlaştırılmasına sessizce göz yumulmaması, mümkün olan her biçimde buna karşı çıkılması gerektiği doğrultusunda, 30’dan fazla ülkede yaratıcı yöntemler kullanarak 150’den fazla eylem gerçekleştirdi. Birçok yerde, Türk devleti ile işbirliği içinde olan ve onun savaş makinesi işler kılan silah şirketlerine ve benzeri şirketlere karşı eylemler yapıldı. Türk devletinin savaş düzeni, diğer devletlerden gerek teknolojik gerek finansal ve gerekse de siyasal olarak aldığı desteğe yüksek oranda bağımlı durumdadır."

'SAVAŞLARA AKAN KAYNAKLARI KESMEK ZORUNDAYIZ'

Açıklamada ifadelerine yer verilen Rojava Enternasyonal Komünü sözcülerinden Şoreş Ronahi, ‘’Eğer Türk faşizminin demokratik yönetime, devrimci kazanımlara ve Kürdistan ile Suriye’deki sivil halka karşı savaşını durdurmak istiyorsak, savaşlara akan kaynakları da kesmek zorundayız’’ dedi.

Ronahi ‘’ Bazı durumlarda şirketler ve devletler üzerindeki kamu baskısı daha şimdiden etkisini göstermektedir" diye ekledi.

'RISEUP4ROJAVA'NIN TALEPLERİ TÜRK SİLAH ENDÜSTRİSİNİ KRİZE SOKTU'

"RiseUp4Rojava kampanyasının yaygın talepleri, halihazırda, geçtiğimiz yılın Ekim ayındaki işgalden beri, Türk silah endüstrisini derin bir krizin içine sokmuştur" denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi:

"Örnek babında, zırh çeliğinin bir çok Türk şirketine ihracatı ( Otokar, Roketsan, BMC gibi) durdurulmuş, ‘’Altay’’ tankları, ‘’TFX’’ jetleri ve yeni ‘’ATAK’’ helikopterlerinin geliştirilmesi ve kullanıma hazır hale getirilmesi çalışmaları, motorlarının uygun olmamasından dolayı daha ileri bir aşamaya götürülememiştir. Başka bir örnek anlamında, bir kaç hafta önce Kanadalı motor üreticisi Bombardier ve onun Avusturyalı yan kuruluşu BRP Rotax da, artık, gelecekte Türk dronları için motor üretmeyeceklerini açıkladılar. "

RiseUp4Rojava kampanyasının bu başarıların üzerine daha fazlasını inşa etmek ve Türkiye üzerindeki baskıyı çok daha fazla arttırmak istediğine işaret eden Şoreş Ronahî, şöyle noktaladı: "Küresel direnişimizle ve pek çok ülkede gösteriler, ablukalar, işgaller şeklinde dünya çapında yüzlerce eylemle Türk devletinin ve müttefiklerinin suçlarını protesto ettik. Aynı zamanda da, Rojava'nın ortaya koyduğu pratik bir alternatifi ve umudu yaymak için bilgilendirme etkinliklerine ve seminerlere katkıda bulunduk. Rojava'nın bize dünya çapında verdiği umudu taşımaya ve savunmaya devam etmemiz için mücadelelerimizi birleştirmeye devam etmemiz, şimdi her zamankinden çok daha acildir. "