Aylık olarak yayın yapan Serxwebûn gazetesi, “43. PKK yılında Özgürlük Zamanı Hamlemizi Apocu tarzla geliştirelim ve zafere taşıyalım!” mahşeriyle çıktı. PKK, bu sayıda 42'nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla farklı açılardan ele alınıyor.

PKK Merkez Komitesi'nin yayınladığı bildiriyi manşetine taşıyan gazetede, tüm Kürt halkının ve dostlarının 27 Kasım dolayısıyla Ulusal Diriliş Bayramı kutlanıyor.

42'nci yıl şehitlerinin anıldığı yazıda PKK ile Kürt toplumsallığının yakaladığı düzey ve direngenliğe dikkat çekiliyor.

Bildiride, “42 yıllık tarihsel süreç içerisinde yaşanan gerçekler, ortaya çıkan gelişmeler net bir biçimde gösteriyor ki, PKK ile Kürdistan'da yaşam her zamankinden çok daha güzel, anlamlı ve mücadelecidir” deniliyor.

PKK ile yaratılan şehitler gerçeğine değinilen yazıda, 2020 yılının da kapsamlı değerlendirmesi yapılıyor.

AKP-MHP diktatörlüğünün işgal saldırıları ve bu saldırılara KDP'nin ortak edildiği, yine bu saldırıların planlamasının Trump başkanlığındaki ABD tarafından yapıldığı kaydediliyor.

“Trump yönetimi gelmiş geçmiş en Kürt düşmanı ABD yönetimidir” denilen yazıda, ABD'nin bu saldırı konsepti iki temel nedene dayandırılıyor: İdeolojik nedenler ve İran'a saldırı planı.

Yazıda ayrıca Trump yönetiminin çöküşüyle Tayyip Erdoğan'ın da çökeceği tespiti dikkat çekerken, yeni seçilen Biden yönetimine yaklaşım da konu ediliyor.

Kürdistan'a yönelik askeri-siyasal-ideolojik ve diplomatik saldırıların genişçe ele alındığı PKK MK yazısında, saldırılar karşısındaki direniş de tüm boyutlarıyla ayrıntılı olarak değerlendiriliyor. Özellikle Avrupa'daki Kürdistanlıların sergilediği direnişçi-eylemci duruş öne çıkarılıyor.

“Özgürlüğü Sağlama Zamanı” Hamlesinin tüm saldırılara rağmen ilan edilmesi gerektiği belirtilen yazıda, hamleye doğru yaklaşılması, doğru yürütülmesi ve sürekli ivme kazandırılması gerektiği kaydediliyor.

“Ortadoğu'da en önemli toplumsal halka Kürtlerdir, Kürt halkında en önemli toplumsal halka kadındır” başlıklı yazı PKK MK üyesi Dilzar Dîlok tarafından kaleme alındı.

Dilok, PKK'nin bir kadın partisi olduğunu ve PKK'nin kimliğinin ruhunu ve bedenini Kadın Özgürlük Paradigması'nın inşa ettiğini belirtiyor.

Kürt kadınının yürüttüğü örgütlü mücadele ile Türkiye devletinin itibarsızlaştığını ifade eden Dilok, Kürt halkının uyanışının aynı zamanda Kürt kadınının da uyanışı olduğunu vurguluyor.

Kadın mücadelesinin önemli kazanımlarından olan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü de Serxwebûn gazetesinin 467. sayısında yer aldı.

KJK Koordinasyon Üyesi Besê Erzincan'ın hazırladığı yazıda startı verilen “Kadın Kırımına Karşı Özgür Kadın ve Toplumu Savunma Zamanı” Hamlesi işleniyor.

Kadın gerçeğinin özellikle günümüzdeki durumunu genişçe işleyen Erzincan, “Kadın ve erkeğin birbirine yabancılaştırılması tüm savaşların özüdür” diyerek, erkeğin kadın üzerinde yürüttüğü mülkleştirme politikalarını zamanla topluma yaydığı ve savaşların temelini oluşturduğunu belirtiyor.

Besê Erzincan, iktidarcı-despotik yönetimlerin Covid-19 ile kadına yönelik saldırılarını artırdığını, bunun karşısında başta genç kadınlar olarak kadınların örgütlü mücadeleyi büyüttüğünü, tüm dünyada direnişçi ve eylemci yanın öne çıktığını dile getiriyor.

Serxwebûn'un bu sayısında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Kasım 1996 tarihli değerlendirmelerinden bir derleme de hazırlanmış. “Bende gören göz bir halkın gören gözüdür, bende atan yürek bir halkın yüreğidir” başlıklı yazıda Abdullah Öcalan, PKK'nin mücadele esaslarını ele alıyor.

“Parti tarzına göre olmak benim için her şeydir. Böyle olan benim yüreğimdir, ruhumdur ve sevgimdir. Biz zaten bunlar için varız” diyen Öcalan, mücadele dönemlerinde yaşanan eksik ve yetmezlikleri de eleştirerek, doğru devrimci tarzın nasıl olması gerektiği perspektifini de veriyor.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu ise Serxwebûn gazetesinin bu sayısı için Kürdistan'daki siyasi süreci değerlendiriyor.

Karasu, Kürdistan'daki Türk sömürgeciliğinin tarihsel gelişimini ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu ve ardından Birinci Dünya Savaşı'ndaki Kürt politikasını irdeliyor.

Günümüz Kürt soykırım politikalarına da değinen Karasu, "Yeni Osmanlıcılık kavramı Türk devletinin soykırımcı politikasını tam karşılamaz" diyerek, Kürdistan'ı ve Arabistan'ı Türk uluslaşmasının yayılma alanı haline getirmek isteyen politikanın bir soykırım sistemi olduğu gerçeğine vurgu yapıyor.

Yazıda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Êzidî halkına verdiği değer genişçe işleniyor. Şengal'de yeniden devreye konulmak istenen soykırım politikaları da ayrıntılarıyla işleniyor. KDP'nin yönetimi ve dar bir çevre dışında kimsenin PKK ile bir savaşa dahil olmak istemediğini, özellikle pêşmergenin gerillaya karşı savaşmak istemediğini belirten Karasu, “Gerilla alanlarını kuşatmak demek savaş saldırısı, savaş hamlesi yapmak demektir” diyerek gelişebilecek bir savaşa karşı da uyarıyor.

Serxwebûn gazetesi bu sayısında Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker'in bir yazısına da yer veriyor.

“Kürdistan gençliği üzerindeki ölü toprağı kaldırıp 'Özgürlük Zamanı' Hamlesine katılmalıdır” başlıklı yazıda Kürt gençliğine ve devrimci, demokrat ve enternasyonal gençliğe Türk sömürgeciliği ayrıntısıyla anlatılıyor.

Gençlik kimliğinin sorgulandığı yazıda, Türk devletinin gençlere dönük politik saldırılarına dikkat çekiliyor ve Güney Kurdistan'da başlatılan “Kızıl İntikam Hamlesi” kapsamında eylem çizgisinin faşizmden intikam alacak şekilde sürdürülmesi gerektiği belirtiliyor. Yazıda ayrıca Avrupa'daki devrimci ve yurtsever gençlerin başlattığı “Bi Hev Re Serhildan” hamlesine de atıfta bulunularak önemli bir gelişme ve mücadele düzeyinin kazanıldığı kaydediliyor.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan Serxwebûn gazetesi için iki yazı kaleme aldı. “Kürdistan'da kahramanlık gerçeği ve Komutan Egîd Civyan” başlıklı yazıda HPG Komuta Konseyi Üyesi ve Botan Saha Komutanı Egîd Civyan (Vahdettin Karay) anlatılıyor.

26 yıllık gerilla yürüyüşünde geçirdiği aşamalar, yürüttüğü devrimci mücadele ve askeri başarılarının anlatıldığı yazıda özellikle Egîd Civyan'ın Şengal'de Êzidî halkımızı daha büyük bir soykırımdan nasıl kurtardığı ve orda yarattığı destan anlatılıyor.

PKK MK üyesi Murat Karayılan bir diğer yazısında ise Kasım ayında şehit düşen Kürdistan'ın büyük komutanlarını devrimci yaşam, savaş ve yoldaşlıklarıyla anlatıyor.

Reşîd Serdar'dan Yılmaz Dersim'e, Şahin Kılavuz'dan Akif Zagros'a, Fuat'tan Şîlan Kobanê'ye, Kerim Şırnak'tan Büyük Harun'a, Delal Amed'den Azê Malazgirt'e, Dozdar Hemo'ya ve Haki Urfa'ya kadar bir çok komutan kişilik şehadet gerçeği ve devrimci kişilik yönleriyle kaleme alınıyor.