Serxwebûn’un Ekim sayısı çıktı

Serxwebûn gazetesinin 490’ıncısı yayınlanan Ekim sayısı, “Kimyasal da kullansanız sonuç değişmeyecek, bu halk özgürleşecek” manşetiyle çıktı.

Serxwebûn gazetesinin Ekim sayısı, “Kimyasal da kullansanız sonuç değişmeyecek, bu halk özgürleşecek” manşetiyle çıktı. Yeni sayıda; Mersin’in Mezitli ilçesinde bulunan polis evine yönelik fedai eylem gerçekleştiren YJA Star militanlarından Sara Tolhildan ve Rûken Zelal'in ailelerine, arkadaşlarına ve Kürt halkına hitaben kaleme aldıkları mektuplar, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık'ın dünya ve bölgede yaşanan siyasal, ekonomik ve toplumsal gelişmeleri içeren analizi yazısı, PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan'ın 24. yılında Uluslararası Komplo’nun tarihsel ve güncel durumu, Hêvî Nûda'nın Ekim Şehitleri, Ciwan Murat'ın Ankara-Şam ilişkileri, Bozan Tekin'in işgalci Türk devletinin Efrîn politikası ve Dilzar Dîlok'un İran devlet güçlerinin 16 Eylül’de Tahran’da başörtüsü takmadığı gerekçesiyle katlettiği Jîna Emînî için kaleme aldığı yazılar yer alıyor.

'AMACIM ASLA MASUM İNSANLARI HEDEF ALMAK OLMAYACAKTIR'

Mersin’de eylem gerçekleştiren fedai gerilla Sara Tolhildan ve Rûken Zelal'in ailelerine, arkadaşlarına ve Kürt halkına hitaben kaleme aldıkları mektuba yer verildi. Sara Tolhildan, “Dönemin nasıl bir ruh istediğini ismini saymakla bitiremeyeceğim onlarca can yoldaşım, kahraman halkım ve en büyük fedai olan Önderliğimiz mücadele duruşları ile bize kavratmıştır. Bana düşen de onların yarattığı büyük değerler üzerinde kendini yaşatmak değil, onlara layık olabilmektir. Bunun dışında kendime başka bir yol tanımıyorum. Bu nedenle en büyük değerlerimiz olan şehitler gerçeğine ve Başkan Apo öğretisine bağlılığın gereği olarak ona cevap olma isteğim ve iddiam her zamankinden daha güçlüdür” diyor. Ailesine hitaben yazdığı mektupta ise “Masum insanlarımızın intikamını almaya yeminli bir evladınız olarak kendimi, düşmanın beyninde patlatmaya aday görüyorum. Sizin de bilmenizi isterim ki bütün yoldaşlarım gibi amacım asla masum insanları hedef almak olmayacaktır. Bu yönlü düşmanın yaptığı ve yapacağı karalama politikalarına inanmayın!” diye vurguluyor.

Rûken Zelal ise Kürtçe olarak kaleme aldığı mektubunda; eyleminin amacını, ailesine, yoldaşlarına, halkına ve Önderliğine olan sevgi ve saygısı ile özgürlüğe olan tutkusunu dile getirmiş.

3. DÜNYA SAVAŞI ON YILLARA YAYILMIŞ BULUNUYOR

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Özgürlük mücadelemiz aynı zamanda Ortadoğu’nun geleceğini belirleyecektir” başlıklı yazısında, “Bugünkü mücadele farklı sistemler ve kamplar arasındaki mücadele değildir. Küreselleşen ve birbirine birçok bakımdan bağlı olan bu güçler, hem aynı sistem içindeler hem de kapitalizmin doğası gereği birbiriyle sürekli bir mücadele içindeler. Bu, 3. Dünya Savaşı’nın tarz ve yöntemini de farklı kılmaktadır. Şiddeti 1. ve 2. dünya savaşları kadar olmasa da süreklileşen bir mücadele söz konusudur. Bir alanda karşı karşıya gelmemeye dikkat eden sistem güçleri, başka bir alanda güç mücadelesinde etkili olmak için savaşa tutuşmaktadır. Suriye’de mücadeleyi dolaylı yürüten bu güçler, Ukrayna’da yoğun bir savaş içine girmişlerdir. Zaten tarz ve yöntem farklılıkları nedeniyle 3. Dünya Savaşı on yıllara yayılmış bulunmaktadır” tespitlerine yer veriyor. Bayık, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da Türkiye’nin geleceğini belirleyecek temel demokratik muhalif güç olduğunu belirtiyor.

‘ÖNDER APO ZOR OLANI GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİ’

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Önder Apo'ya Zîlanca katılalım, özgürlük savaşımızı zaferle taçlandıralım” başlıklı yazısında şunları vurguluyor: “Kürt sorununun siyasi çözümünü aramak zorluklarla doluydu. Fakat bir umut ışığı yine de vardı ve Önder Apo zoru göğüsledi ve Avrupa sistemini de sınayan Avrupa’ya çıkış girişimini kararlaştırıp gerçekleştirdi. Zor olduğunu bildiği için her zaman dikkatli, duyarlıydı. Olası saldırılara karşı sürekli tedbirliydi. Bu, Önder Apo’nun mücadele tarzı oluyordu. Dolayısıyla Yunanistan’da ilk engelle karşılaşınca hemen geri dönüşü değil, daha ileriye gidişi öngördü. Rusya’ya gidiş aslında 9 Ekim Komplosu’nu boşa çıkardı. 9 Ekim imhasını önledi.”

GÜZELLİĞİ SAVAŞARAK YARATAN KADINLAR

Hêvî Nûda, “Güzelliği ve anlamı savaşarak yaratan soylu kadınlar” başlıklı yazısında 50 yıllık Özgürlük Mücadelesi'nde on binlerce şehit verdiklerini hatırlarak “Kadın boyutunda da; her kadın şehadeti karşısında mücadele hırsımız bilendi, onurlu ve direnen kadın olma kimliğimiz güçlendi, nasıl yaşamalı ve nasıl ölmeli sorularına cevaplarımız daha da netleşti, kadın ordulaşmamız ve örgütlenmemiz daha da gelişti, derinleşti” diyor. 

Dilzar Dîlok ise İran devlet güçlerinin 16 Eylül’de Tahran’da başörtüsü takmadığı gerekçesi ile katlettiği Jina Emini için kaleme aldığı yazısında, “İran İslam Cumhuriyeti’nin, Jîna Emînî adlı genç Kürt kadınının katledilmesi ardından yükselen Jin, Jiyan, Azadî serhildanlarıyla sarsılması tesadüf değildir. Kadınlar ve tüm toplumsal kesimler bu serhildanlarla Rojhilatê Kurdistan ve İran’da rejimin kendini düzeltmesini ya da kısmi yenilikler yapmasını beklemiyor, istemiyor. Bunca bedeli göze alarak girişilen serhildanlar köklü bir değişim istendiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulunuyor.

İŞGALCİ TÜRK DEVLETİNİN EFRÎN POLİTİKASI

Bozan Tekin, “Sömürgeci Türk devletinin Efrîn'de demografya değişimi” başlıklı yazısında Efrîn'e yerleştirilmek istenen Filistinlilere, “Efrîn’e yerleştirilmek istenen Filistinli kardeşlerimiz şunu bilmelidirler ki, bu tarihsel oyunu ve haksızlığı ortadan kaldırmak için elden gelen tüm çabalar fedaice ortaya konulacaktır. Bu konuda başarıya büyük bir inanç vardır. Bu oyunu bozmak için Filistinli kardeşlerimiz de harekete geçmelidirler. Tarihe dayanan köklü birlikteliğimizden güç ve moral alarak, birlikte hareket etmenin ve bu oyunu bozmanın yöntemi mutlaka bulunmalıdır” çağrısında bulunuyor.

Ciwan Murat ise “Ankara-Şam” başlıklı yazısında  Türkiye’nin Rusya’ya  verdiği birçok sözü tutmadığını ve bu yüzden de Türkiye'nin verdiği sözleri yerine getirmeden Ankara-Şam ilişkilerinin normalleşmesinin mümkün görünmediğini aktarıyor.

GENÇLİK TOPLUMSAL SİSTEMİN ÖRGÜTLENMESİNDE TEMEL DİNAMİKTİR

Andok Çekdar,  “Kürdistan gençliği kapitalizmden sonsuz boşanarak özgürleşebilir” adlı yazısında “Gençlik, yeni bir toplumsal sistemin örgütlendirilmesinde temel bir dinamiktir. Mevcut toplumsal sistem kalıplarını kırabilen, özgür düşünme gücüne ulaşan, yeni toplum ütopyalarını gerçekleştirmenin yol-yöntemini geliştirebilen gençlik kurulu düzeni, alaşağı edip yenisini kurmanın da öncü gücüdür” diyor.

Ayrıca Serxwebûn Ekim ayı sayısında, şehit Dr. Sîrwan’a dair mücadele arkadaşı Bîrader’in Kürtçe kaleme aldığı anı yazısı yer alıyor.

Serxwebûn yazılarına  serxwebun.info üzerinden ulaşılabilir.