Seyîd Rıza ve yol arkadaşları Frankfurt’ta anıldı

Türk devletinin hortumlarla zehirli gaz vererek toplu katliam gerçekleştirmesinin 85 yıl öncesine dayandığını belirten Hülya Yer, OPCW’ye çağrıda bulundu: “Türk devletinin bir asırdır coğrafyamızda kullandığı zehirli gaz suçuna ortak olmayın!"

Dersim İnşa Kongresi’nin çağrısı üzerine Frankfurt Oberursel’de bulunan Alevi Kültür Merkezi’nde bir araya gelen Alevi toplumu, Seyîd Rıza ve yol arkadaşlarını andı.

Anmaya, Alman Federal Parlamenter Gökay Akbulut, Akademisyen Yektay Türkyılmaz, Dersim İnşa Kongresi Eşbaşkanı Hülya Yer, Sosyolog Hüseyin Çatal da katıldı.

Modetörlüğünü Ali Güler’in yürüttüğü anmada, Dersim soykırımında şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını yapmak üzere Pir İbrahim Kılavuz divana geçerek Seyîd Rıza ve yoldaşları için Çırağ uyandırdı.

Pir İbrahim Kılavuz, “İnancımız gereği tarih boyunca taleplerimiz hep hak, adalet, nefs, eşitlik ve özgürlük  olmuştur. Bunu en çok Halac-ı Mahsur, yargılama sürecinde mahkemede dile getirmiştir. Tarih boyunca bu amaçla hak, adalet, eşitlik ve özgürlük sonucu toprağa düşen canlarımız anısına bugün burada bulunuyoruz. O nedenle ben çırağımızı  özellikle de çocuklarımızın öldürülmediği, ağlamadığı, savaşsız, sömürüsüz, kansız, kinsiz bir dünya temennisiyle yakarak uyandırmak istiyorum” dedi.

‘HALEN ZEHİRLİ GAZLARLA BİZİ ÖLDÜRÜYORLAR’

Hülya Yer ise “85 yıl önce Dersim’de gerçekleştirilen soykırımla devletin tekleştirmeyi esas aldığını, Dersim katliamı karşısında sessizlikten aldığı cesaretle Çorum, Maraş ve Sivas’ta da katliamlar gerçekleştirdiğini hatırlattı. Hülya Yer, “Eğer 85 yıl önce bu soykırım başarıya ulaşmamış olsaydı ne Çorum’u, ne Maraş’ı ne de Sivas’ı yaşardık” dedi ve bugün de Türk devletinin Kürt Özgürlük Gerillalarına yönelik kimyasal silah saldırılarına dikkat çekti. Hülya Yer, şunları söyledi: “85 yıl önce Almanya’dan Kürdistan’a giden gazlar Dersim soykırımında kullanıldı. O yıllarda görev yapan birçok devlet mensubu sonradan “Biz fare zehirler gibi onları mağaralarda zehirledik” itiraflarında bulundu. Maalesef 85 yıl sonra da bu zehirli gazlar tekrar rutin bir şekilde Türk devleti tarafından bu kez Kürt gerillalarına karşı kullanılıyor. Mağaralarda hortumlarla gaz vermek ve toplu katliam yapmak o yılların eseridir. Bu vahşet coğrafyamızda bir asırdır devam ediyor ve halen de bu zehirli gazlar ile bizi öldürüyorlar. Bu nedenle OPCW’ye çağrımızdır; Türk devletinin bir asırdır coğrafyamızda kullandığı zehirli gaz suçuna ortak olmayın.”

Ardından söz alan Sosyolog Hüseyin Çatal da, devletin, Dersim katliamı sonrası soykırım politikasını tamamlamak için Dersim’in kültürel ve sosyal anlamda uygulamalarını anlattı.