İMRALI TECRİT SİSTEMİNİ PROTESTO EYLEMİ
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat’ın Kürt Halk Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması karşılığında Türk devletinin tavizler istediği yönünde duyumlar aldıkları açıklaması sonrası Fransa’nın Strasbourg kentinde bir basın açıklaması yapıldı.
Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın açıklaması, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla sürdürülen 13 yıldır sürdürülen Özgürlük Nöbeti’nin sürdürüldüğü alanda yapıldı.
Kürtçe “Tu kes nikare azadiya Serok Apo bike mijara bazirganiyê”, Türkçe ise “Önderliğimizin özgürlüğü duruşu hiçbir pazarlığa konu olmayacak kadar kudretlidir” yazılı pankartın yanı sıra Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu flamaların ve PKK bayrağının taşındığı basın açıklamasını DKTM Strasbourg adına Sîdar Amedî yaptı.
Açıklamada şunlara yer verildi: Önder Apo 26 yıldır İmralı işkence ve tecrit sistemi izolasyon altındadır. Avukatları ve ailesi herhangi bir görüşme yapamamaktadır. Son dört yıldır da kendisinden hiçbir haber alınamamaktadır. Dışarıyla olan tüm bağlantıları kesilmiş, sağlığı ve yaşamı ile ilgili hiçbir bilgi alınamamaktadır. Önder Apo’nun dış dünya ile bağlantısı tamamen kesilmiş durumdadır. Avukat ve ailesinin görüşme başvurularına herhangi bir yanıt verilmediği gibi, cezası olduğu yönünde gerekçeler sunulmaktadır.
ÖNDER APO İLE İLGİLİ BİLGİLERİ DERHAL SAĞLAYIN
Sistematik olarak öne sürülen bu gerekçe 2021-2024 tarihleri arasında 3’er aylık olmak üzere defalarca disiplin cezaları verilmiştir. Yine son olarak Avukatlarının verdiği bilgiye göre 3 Mayıs’ta yeni bir 6 aylık avukat yasak kararı verilmiştir. Böylece Önder Apo’ya son 8 yılda en az 13 kez 6 aylık avukat görüş yasağı kararı verilmiş oldu. Önder Apo, Türk devleti tarafından İmralı ada hapishanesinde iletişimsizliğin en uç noktasında tutulmaktadır. Bu insanlık dışı tecritle Önder Apo’nun avukatları ve ailesi de dahil olmak üzere dış dünyayla hiçbir şekilde temas kurmasına izin verilmemektedir. Kürt halkı ve insanlık Önder Apo’nun varlığından bile habersiz ve buna alışmamız, Önder Apo üzerinde sürdürülen ağırlaştırılmış işkence tecridi kabullenmemizi istiyorlar. İmralı uluslararası işkence adası izolasyon ve mutlak tecrit hapishanesidir. Şu anda 75 yaşında olan Önder Apo, 26 yıldır hücre hapsi adı altında zalimce işkenceye maruz bırakılmıştır. 40 aydır sağlığı hakkında hiçbir bilgi verilmediği gibi, Önder Apo’nun şu anda nerede olduğu ve fiziksel durumunu ne olduğu imkânsız hale gelmiş bulunmaktadır. Kaygılarımız en üst seviyededir ve Kürt halkı olarak sabrımız kalmamıştır. Milyonlar artık bu işkence sistemi ve izolasyonun son bulmasını istemektedir. Bu bilinmezliğe katkı sunan CPT sessizdir. CPT, Türkiye de dahil olmak üzere sözleşmeye taraf olan ülkelerdeki tüm cezaevlerini ziyaret etme hakkına sahiptir. Bu hak, CPT’nin İmralı'ya uzman ekibini göndermesine olanak tanımaktadır. CPT’ye gerekçe ve mazeret göstermeden İmralı’yı ziyaret ederek Önder Apo ile ilgili bilgileri derhal sağlamasını talep etmekteyiz. Yine Avrupa Konseyi’nin derhal harekete geçmesini talep etmekteyiz. AK’nin tüzüğünün 3. Maddesinde yer alan 'insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanma' hakkını devreye sokmalıdır. Önder Apo tüm insani haklardan mahrum bırakılmıştır. Ne ailesi ne de avukatlarıyla 40 aydır görüşememektedir. AK’yi Önder Apo ile görüşme ve sağlık durumu hakkında net bir bilgi elde etmek için İmralı’ya bir heyet göndermelidir. CPT ve Avrupa Konseyi Kürt soykırımına hizmet eden bu sessizlik tutumlarından vazgeçerek milyonlarca Kürdün sesine kulak vermelidir. Biliyoruz ki Önder Apo’ya karşı sürdürülen komplo uluslararasıdır. Başından beri bu tecrit ve izolasyon sistemini uluslararası güçler planladı ve uygulamaya koydu. Tutumlarıyla İmralı sisteminin sürmesine katkı sunmaya devam etmektedirler. Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü soykırımcı savaş uluslararası güçlerin çıkarına gelmektedir. Ortadoğu süren çıkar politikalarında Türkiye’yi kullanabilmek için Kürt halkını feda etmektedirler. KCDK-E olarak İmralı’da işlenen insanlık suçu ve disiplin cezalarına karşı bugüne kadar sürdürülen tüm eylem ve etkinlikleri kat kat aşacak düzeyde bir seferberlik sürecine girmiş bulunmaktayız. Kurdistan’ı ihanet ve işbirlikçi güçlerle işgal-ilhak etmek isteyen soykırımcı Türk devletine karşı kesin bir sonucu almak için en etkin eylemlerle alanlara çıkarak Önder Apo’yu sahiplenmeye çağırıyoruz.
TECRİT VE İŞKENCE İNSANLIK SUÇUDUR, ORTAK OLMA!
Uluslararası komplocu güçlerin gardiyanlığını yapan Türk devleti,26 yıl sonra önderliğimiz üzerinde yeni kirli oyunlarını sergileyerek alçakça pazarlık yapmaktadır.
Önderliğimizin derinleşmiş tecrit ve işkence sistemine karşı direnişi hiçbir pazarlığa ve şantaja konu olmayacak kadar güçlü ve kudretlidir. Bu şantaj aynı zamanda Türk devletinin ve uluslararası güçlerin çaresizliğini göstermektedir. Ezilen halklar önderi sayın Öcalan evrensel hukuk normları uygulanmıyor. 5 yıldır haber alamadığımız önderliğimizin durumu bizleri kaygılandırıyor. Bu anlamda ilgili kurumlar olan AİHM’i, AK’yi ve CPT’yi acil göreve çağırıyoruz. Tecrit, işkence, izolasyon insanlık suçudur. Bu suçu daha fazla işlemenize Kürt halkı olarak fırsat vermeyeceğiz.”
Basın açıklaması “Bijî berxwedana İmralî” , “Bijî berxwedana gerîla” , “Bimre îxanet” , “ Bijî Serok Apo” sloganlarıyla son buldu.