Önder Apo'ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm Hamlesi çerçevesinde 21 Ocak'ta Fransa'nın Lorient kentinde başlayan 26 günlük Uzun Yürüyüş eylemi, 6. gününde Mantes la Jolie'de devam ediyor.

Mantes la Jolie Belediyesi önünde halkın karşıladığı yürüyüşçüler, Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde bir araya gelerek, halkla birlikte toplantı gerçekleştirdi. Siyasetçi Faysal Sarıyıldız'ın da katılımıyla düzenlenen halk toplantısında Özgürlük Hamlesinin önemi ve geldiği aşama, Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin tarihi ve son süreç konuşuldu.

Toplantıda söz alan Uzun Yürüyüş eylemcilerinden Saniye Tunç, şunları belirtti: "Öncelikle bugünkü yürüyüşe olan katılımınız ve ilginiz bize güç verdi, moral verdi. Önder Apo'nun ve Kürdistan'ın, halkımızın özgürlüğü için bu eylemi gerçekleştiriyoruz. Önder Apo'ya Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm Hamlesi kapsamında yaptığımız bu eylemin önemi büyük. Bugün Türk devleti, Önder Apo'nun ayağına gitmek zorunda kaldıysa bunun sebeplerinden bir tanesi de 10 Ekim 2023'de başlayan bu hamledir. Geçen sene de Önder APO'nun 25 yıllık esaretini temsilen 25 günlük yürüyüş yapmıştık. Geçen yılki eylemimiz, Avrupa'dan Kürdistan'a kadar örnek oldu. Kürdistan'da da Özgürlük Yürüyüşü gerçekleşti. Bu seneki eylemimiz ile hedefimiz çok daha büyük. Bu yılki eylemimizi 15 Şubat'ta Strasbourg'da gerçekleşecek yürüyüş ve miting eyleminde sonlandıracağız. Bu iki eylem birbiri ile bağlantılıdır. Bizim gerçekleştirdiğimiz Uzun Yürüyüş, oradaki katılımı ve coşkuyu belirleyecek. Bu bilinç, bu motivasyonla eylemimizi gerçekleştiriyoruz. Eylem sadece yürüyüş ile sınırlı değil. Gittiğimiz yerlerde kurumlar ile diplomatik görüşmeler yapıyoruz. Hem eylemimiz hakkında bilgi veriyor hem de Önder Apo'yu, Özgürlük Mücadelemizi, Kürt halkının gerçekliğini onlara anlatıyoruz. Çok olumlu geçiyor görüşmeler. Kendi basınlarında eylemimizi yansıtıyorlar. Yine halk diplomasisi yapıyoruz, insanlara bildiri dağıtıp anlatıyoruz. Bizlerin kim olduğunu, nasıl mücadele ettiğimizi anlatıyoruz. Süreç gerçekten çok önemli, tarihidir. Kendi topraklarımızda özgür yaşamın koşulları oluşuyor. Bizler burada göçmeniz. Türk devleti önce bizi Türkiye’nin batısına göç etmek zorunda bıraktı. Oralarda da yaşam hakkı tanımadı ve buralara kadar geldik. Özgürlük ve özgür ülke hepimizin sorumluluğu. Hep birlikte mücadeleye sarılmalı ve zafere ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Bu çerçevede 26 günlük yürüyüşe ve 15 Şubat'ta Strasbourg'da gerçekleşecek eyleme herkesin katkı sunması gerekiyor" dedi.