CPT’nin İmralı’ya ziyaretinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görüşmeyi reddettiği duyumu üzerine Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Têkoşer (TekoJIN) Koordinasyonları ortak bir açıklama yayımladı.

 TCŞ ve TekoJIN’in açıklamaları şu şekilde:

"Faşist beyaz Türk aklın 'sindirme ile dizginleme' politikasının en ağır olanı Önder APO üzerindeki İmralı tecridi 20’nci ayına girdi. Tam 20 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. Avukat ve aile görüşlerine gülünç sebeplerden dolayı izin verilmiyor. Son zamanlarda İmralı’da Önderliğimiz üzerinde baskıların arttırıldığı ve tecridin yaşamdaki kısıtlamalarla daha da ağırlaştırıldığı bilgilerinin gelmesi, toplumun her kesiminden insanın bulunduğu her alana da buna karşı ses çıkarması, ilgili kurumlar üzerine baskı yaratması sonucu CPT, İmralı’ya bir görüşme gerçekleştirdi. CPT’nin alelacele böyle bir ziyaret gerçekleştirmesi ve bu ziyaretin sonuçlarını açıklamaması beraberinde büyük kaygılar getirmektedir.
Önder APO’nun sağlık ve güvenliği konusunda birinci dereceden sorumlu olan AKP-MHP ve uluslararası alanda ise CPT’dir. Bu iktidar ve kurumları bilmeli ki; Önder APO’ya yönelik her olumsuz yaklaşım mücadele yol ve yöntemlerin başka bir boyuta taşınmasını beraberinde getirir. Önderliğin sağlık, güvenlik, yaşam ve tecridin derinliği söz konusu olduğunda gençliğin, halkımızın ve Hareketimizin nasıl bir hassasiyet içinde olduğu bilinmektedir. Bu nedenle bir saat bile gecikmeden Önder APO’nun durumu Kürt halkının inanacağı biçimde netleştirilmelidir. CPT üzerine düşen bu görevi yapmalıdır. Asrın Hukuk Bürosu’nun açıklamasında da değinildiği gibi içeride neler oluyor? Önder APO görüşmeye neden çıkmadı? Diğer tutsakların durumuna ilişkin neden bilgi verilmiyor? Kamuoyu bir açıklama beklerken CPT neden siyasi saiklerle hareket edip içerideki durumu şeffaf bir şekilde açıklamıyor? Açıklamalarla sadece halk ılımlılaştırılmaya ve kafaları bulandırmaya çalışılıyor. Bu çağ dışı yönteme son verilmesi ve eşi benzeri görülmemiş olan tecrit işkencesine son verilmesi için CPT derhal rolünü oynamalı ve Önder Apo’nun sağlığı ve yaşamı hakkında doğru ve tartışmaya kapalı bilgiler vermelidir. CPT’nin işi işkenceyi bitirmektir, dezenformasyon yaymak yada iktidarlara hizmet etmek değildir.

 'TECRİDE KARŞI EYLEMLER GELİŞMELİ'

Şovenizmin şaha kaldırılması temelinde yürütülen Rojava işgal girişimleri sırasında Önder APO üzerinde baskılar ve kısıtlamaların arttırılması, soykırımcı sömürgeciliğin karakterini ortaya koymaktadır. Bu açıdan bütün Kürdistan halkı ve Demokratik Modernite Paradigması savunucuları Önder APO’nun sağlığı ve güvenliği konusunda her zaman duyarlı olmalıdır. Avrupa’da yaşayan Kürdistan gençliği, eylemselliklerini bu temelde geliştirmeli, yoğunlaştırmalı ve sonuç alıcı bir noktaya getirmelidir. CPT ve ilgili diğer kurumları görevlerini yapmaya çağıracak yaratıcı ve sonuç alıcı eylemlere aralıksız devam edilmelidir. Unutulmasın ki Önder APO bizim hem savaş, hem de barış gerekçemizdir. Gençliğin başkaları tarafından unutulan bu gerekçeyi hatırlatacak ve Önderliğini sahiplenecek gücü ve iradesi vardır. Bu güç ve iradeden yola çıkarak tecride karşı aralıksız eylemselliklerin gelişeceğinden de şüphe yoktur.

Bu temelde eylemlerimiz devam edecektir. 16 Aralık’a kadar kesintisiz her alanda Önder APO’nun fiziki özgürlüğü için alanlarda olacağız. 17 Aralık’ta ise bir çok ülke çapında eylemsellik içinde olacağız. Tüm Kürdistani gençliğe bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Werin Cenga Azadiyê hamlesi kapsamında Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlama vaktidir."