Avrupa Kürt Kültür ve Sanat Hareketi (TEV-ÇAND), Sivas’ta bulunan Madımak Oteli’nde 33 aydın ve sanatçının 2 Temmuz 1993’te katledilmesinin yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklamada bulundu.
TEV-ÇAND Avrupa’nın “Zulmün Karanlığına Işık Olanlara, Hak ve hakikat, Özgürlük ve Eşitlik Aşkıyla Yananlara Selam Olsun!” başlıklı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Kürt halkının hakikat ve özgürlük arayışı, tarihin her döneminde Türk egemenleri tarafından katliam, savaş, soykırım, sürgün siyaseti ile karşılanmıştır.
Ahlaki ve politik değerleri esas alanlara karşı ırkçılık, dincilik siyaseti üzerinden toplum ayrıştırılarak karşıtlık derinleştirilmiş, yıllara dayanan bir toplum kırım süreci devamlı gündemde tutulmuştur. Bu politika, söz konusu Kürt Alevileri olunca daha da katmerleşmiştir.
2 Temmuz, bu insanlık suçlarından sadece bir tanesidir.
2 Temmuz Sivas Katliamı, resmi ideolojinin dediği gibi “laik–anti laik, ilerici-gerici” çatışması değil; halkının özgürlüğünü savunanlarla; hakikat ve özgürlük arayışında bulunan Kürt Alevilerine karşı, tekçi ve ırkçı Türk devletinin Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı’dan devraldığı sistematik katliam politikalarının devamıdır.
Türk devleti, 2 Temmuz günü Hasret Gültekin, Nesimi Çimen şahsında; özgürlük ve eşit yurttaşlık isteyen Kürtleri, hak arama mücadelesi veren emekçileri, kadınları ve toplumun tüm ötekilerini topyekûn bir kırıma uğratmak; Madımak vahşeti ile tüm toplumu dilsiz, sessiz ve nefessiz bırakmak istemiş ancak aradan geçen 30 yıla rağmen ne Kürt halkının mücadelesini, ne Kürt Alevilerin Özgürlük hareketi ile buluşmasını ve ne de halkı için ses olmak isteyenlerin çığlığını kesebilmiştir. Hasret’in sesi dağları aşmış, Nesimi’nin deyişleri derya haline gelmiş; Hozan Mizgîn, Hozan Sefkan, Hozan Serhat ve Mîr Perwer ile birleşmiştir.
Bizler, Kürt Kültür ve Sanat Hareketi Tev-Çand olarak; Türk devletinin 2 Temmuz Günü gerçekleştirdiği Madımak Katliamı’nı bir kez daha lanetliyor; Hasret Gültekin ve Nesim Çimen şahsında yaşamını yitiren tüm şehitleri bir kez daha anıyoruz.
Anılarını her daim yaşatma ve ideallerine bağlılığımızın gereği olarak; halkımıza dayatılan kültürel soykırıma karşı, kültürümüzü, dilimizi, sanatımızı daha da büyütme sözümüzü yineliyoruz.”