Topyekûn savaş konseptinin Kurdistan’da Hizbullah ayağı -II-

Devlet 2000’li yıllarda Hizbullah'ı tasfiyeye tabi tutmuştu. Faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar, domuz bağı cinayetleri ve mezar evleriyle anılan bir dönemi Hizbullah Örgütü Lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesi ile kapatılacaktı.

PKK’nin yürüttüğü mücadeleyi klasik askeri yöntemlerle bastıramayan Türk devleti, bu dönemde Kürtler arası çatışma ve çelişki çıkarmak için özel savaş yöntemlerini devreye koydu. Kürt hareketini ve toplumsal dinamiklerini boğmak için her türlü gayri ahlaki ve kirli savaş yöntemlerini geliştirdi. Kırsal alanlarda koruculuk sistemi ile başlattığı özel savaş yöntemlerini şehirlerde itirafçılar, JİTEM unsurları ve Hizbullah örgütü ile sürdürüyordu. Kuralsız sürdürülen savaşta binlerce faili meçhul cinayet işlendi. JİTEM beyaz Toroslarla kaçırdığı insanları infaz ediyordu. Hizbullah çeteleri ise arkadan yaklaşarak insanları enseden tek kurşunla katlediyordu. Yurtsever, aydın, kanaat önderleri, din adamları ve gazetecilere yönelik işlediği cinayetlerle topluma korku salıyordu. Hizbullah çete örgütü, kuruluş aşamasından sonra Kurdistan’daki kirli savaşta paramiliter bir güç olarak aktif bir şekilde yer aldı. İşledikleri cinayetler genelde faili meçhul olarak kayıtlara işleniyordu. Yargısız infazları ve sivil insanlara yönelik vahşetleri ile Kurdistan’da Hizbul-Kontra olarak tarihe geçti.

Camileri üs olarak kullanan Hizbul-Kontra üyeleri, kendilerine karşı gelen, isteği doğrultusunda hareket etmeyenleri korkunç işkencelerden geçirerek infaz ediyordu.

HİZBULLAH’IN MEZAR EVLERİ TOPLUMDA İNFİAL YARATMIŞTI

Hizbullah’ın tasfiyesi, İstanbul Beykoz’da çete lideri Velioğlu’nun öldürülmesiyle başlayan süreç ile başladı. Çatışmada Hizbullah'ın üst düzey sorumluları olan Cemal Tutar ve Edip Gümüş sağ yakalanmıştı. Aynı zamanda örgütün tüm arşivi de devletin eline geçmişti. Sonrasında Hizbullah’a yönelik polis operasyonları sıklaşmıştı. Devlet birçok çeteyi eliyle koymuş gibi buluyordu. Türkiye, günlerce medyada yer alan toplu mezar vahşeti ile yankılandı. Mezar evlerde elleri ve ayakları bağlı gömülen cesetler, kafalarına beton çivisi çakılan insan cesetleri adeta bir korku filmini andırıyordu.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve aralarında örgütün üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 31 sanıklı Hizbullah ana davasında, 188 faili meçhul cinayetin yargılanması da yapıldı.

Gazeteci Hüseyin Deniz, Hafız Akdemir, Cengiz Altun, Halit Gürgen, Namık Tarancı gibi birçok gazeteci de Hizbul-Kontra tetikçileri tarafından infaz edildi.

HİZBULLAH’IN TÜRKİYE’DE SES GETİRDİĞİ BAZI CİNAYETLERİ

*29 Aralık 1999’da Zehra Vakfı Genel Başkanı Kürt Alim İzzettin Yıldırım’ın kaçırılarak, korkunç işkencelerden sonra domuz bağı yöntemi ile katledilmesi.

*16 Temmuz 1998 yılında kaçırılan Feminist Müslüman Yazar Gonca Kuriş katledildi. Cenazesi, 555 gün sonra Konya’da Hizbullah’ın evinde bulundu.

KURDİSTAN’DA CAMİ İMAMLARINA YÖNELİK BAZI YARGISIZ İNFAZLAR

Yine Hizbullah'a yönelik operasyonlarda yakalanan tetikçilerin emniyet ifadelerinde, camilerde eğitim veren 7 imamın aynı gece infaz edildiği yansımıştı. Diyanetin açıklamasına göre 1992-1999 yılları arasında Hizbullah tetikçileri tarafından infaz edilen 15 cami imamı şunlardır:

Mele Yusuf Karaduman (Doğubayazıt), Abdi Ugas (Silvan-Yolaş Köyü), Sıddık Turhalı (Merkez Berat), İsmet Demirce (Ergani-Nurullah), Abdülhalim Yaz (Silvan-Görentepe), Ubeydullah Dalar (Merkez Şehitlik), Abdulselam Eren (Kulp-Baloğlu Köyü), Hüseyin Yağmur (Kaynartepe), İrfan Ulaş (Bismil-Akçay Köyü), Şakir Anar (Silvan-Darköprü Köyü), Tahsin İpiçekler (Çınar-Demirölçekler Köyü), Bekir Tüylü (Merkez İstasyon-Batman), Mehmet Arif Baskın (Merkez Peygamber Camii), Nurullah Atılgan (Merkez Şevket Başak-Ağrı, Yusuf Karaduman (Doğubayazıt- Fatih), Şükrü Türedi (Tarsus Merkez)

HİZBULLAH DAVALARINDA AÇIĞA ÇIKAN CİNAYETLER

Hizbul-Kontra tarafından infaz edilen sivil insanlar arasında PKK sempatizanları, Menzil grubuna mensup ve diğer Kürt hareketlerine sempati duyan insanların yanı sıra sade vatandaşlar yer alıyor.

Diyarbakır, Mardin, Silvan, Nusaybin, Kızıltepe, Batman ve farklı yerlerde Hizbul-Kontra tarafından infaz edilen ve mahkemede itiraf edilen bazı cinayetler şunlardır:

*1994 yılı içerisinde açık kimlikleri tespit edilemeyen 12 erkek şahsın PKK'li oldukları gerekçesiyle öldürülmesi. Mahkeme tutanağı: “Edip Gümüş’ün talimatı ile aralarında Batman il merkezi ve köylerinden açık kimlikleri tespit edilemeyen fırıncı Abdullah, minibüs şoförü Mahmut, kasap Koçer Resul, fotoğrafçılık yapan bir şahıs, 19 Mayıs Mahallesinde Mehmet Ay, Zor köyünden yaşlı bir şahsın da bulunduğu toplam 12 kişi Hamza kod Mahmut Aslan’a bağlı birimlerce öldürülüp, açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen Hüseyin Turan adlı örgüt mensubunun bahçesine gömüldüğü, Maktullere ait cesetlerin henüz bulunamadığı”

*Ramazan Şat isimli bir yurttaş PKK sempatizanı olduğu için Urfa’da iş yerinin önünde kafasından vurularak katledilmesi. Mahkeme Tutanağı:  “Diyarbakır il sorumlusu İsa Altsoy tarafından bu eylem için özel olarak görevlendirilen Cemal Tutar ile Mahmut kod isimli şahsın olay günü Diyarbakır'dan Şanlıurfa iline geldikleri, belediye binası önünde bekleyen sanıkların, iş yerinde çıkarak Sarayönü Caddesi üzerinde yürüyen Ramazan Şat’ı takibe aldıkları, bir müddet yürüdükten sonra Mahmut kod adlı kişi arkadan yanaşarak maktulün kafasına bir el ateş etmek suretiyle infazı gerçekleştirdiği, olay akabinde ayrı yönlere kaçan sanıkların önceden kararlaştırdıkları Bediüzzaman mezarlığında buluşup eylemde kullandıkları silahları boş bir mezara gömdükten sonra aynı gün birlikte Diyarbakır'a döndükleri”

*23 Eylül 1992 günü Diyarbakır Suriçi Caddesi üzerinde İbrahim Karaaslan isimli yurttaş, PKK milisi olduğu için katledildi.  Mahkeme tutanağı: “Olay günü tetikçi Mustafa Demir’in maktule arkadan yaklaşarak bir el ateş ettiği, daha sonra silahını maktulün yanındaki şahsa yönelttiği, ancak isabet ettiremediği,”

*10 Ağustos 1992’de Bağlar/Kaynartepe Mahallesinde Şevki Kaya'nın da PKK’ye yardım gerekçesiyle evinin önünde başından vurularak katledilmesi. Mahkeme tutanağı: “Olay günü, evinin önüne aracını park etmeye çalışan Şevki Kaya’ya yaklaşan tetikçi Mehmet Duman’ın yakın mesafeden 8 el ateş ederek infazı gerçekleştirdiği”

*12 Mart 1992’de Diyarbakır’da Mazıdağı HEP ilçe Başkanı Mehmet Sait Erten de Hizbullah tarafından infaz edildi. Mahkeme tutanağı: “Maktul hakkındaki infaz kararının Mazıdağı HEP İlçe Başkanı olması nedeniyle alındığı”

*13-16 Kasım 1992’de Diyarbakır Bağlar ilçesinde Abdulmenaf Tohumeken'in kafasından vurularak katledilmesi. Mahkeme tutanağı: “Maktul hakkında, Endüstri Meslek Lisesinde Hizbullahçı öğrencilerle kavga eden PKK'lı öğrencileri aracına bindirerek olay yerinden uzaklaştırdığı gerekçesiyle infaz kararı alındığı, maktule ait cesedi sürüyerek araçtan indirdikten sonra olay yerinde kendilerini bekleyen örgüt mensubunda bulunan bidon içindeki benzini maktule ait otonun üzerine dökerek yaktıkları”

 *20 Kasım 1992 günü Diyarbakır Bağlar ilçesinde Namık Tarancı'nın TDKP’li olduğu gerekçesiyle katledilmesi

*13 Aralık 1992 günü Diyarbakır/Dağkapı/Kahraman Sokak'ta Kemal Ekinci'nin silahlı saldırı sonucu katledilmesi. Mahkeme tutanağı: “Kemal Ekinci’nin, PKK'lı olduğu, Özgür Gündem Gazetesi sattığı ve Müslümanlara iftira ettiği gerekçesiyle öldürüldüğü”

*11 Şubat 1993 günü Diyarbakır/Fatih Mahallesi, 64. Sokak içerisinde Mehmet Tekdağ isimli bir yurttaşın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi. Mahkeme tutanağı: Maktul hakkındaki ölüm fetvasının PKK'lı olduğu gerekçesiyle verildiği, olayda kullanılan F-62301 seri No’lu Takarov marka silahın 26.02.2000 günü Mardin'deki bir hücre evinde ele geçirildiği”

*14 Haziran 1993 günü Diyarbakır Koşuyolu Caddesi üzerinde Bulvar Büfe unvanlı iş yerini çalıştıran Haşim Yaşa isimli yurttaşın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi. Mahkeme tutanağı: “Maktul hakkındaki ölüm fetvasının, iş yerinde Özgür Gündem Gazetesi sattığı gerekçesiyle verildiği”

*24 Kasım 1993 günü Diyarbakır Bağlar Sunay Caddesi 69 sayılı yerde bulunan Güngör Ticaret isimli iş yerinin silahla taranması sonucu Diyarbakır Merkez Üçkuyu köyü nüfusuna kartlı Hızır oğlu 1973 doğumlu Mahmut KAVUT isimli şâhsın öldürülmesi, Bedrettin GÜNGÖR, Enez GÜNGÖR, Şeyhmus KAHRAMAN, Remzi KAHRAMAN ve Hüseyin AKBUDAK isimli şahısların yaralanması. Mahkeme tutanağı: “Hizbullah/İlim örgütünce bu eylem kararının, o dönemde çatışma halinde bulundukları Menzil cemaatin siyasi lideri Fidan Güngör’ü öldürmek amacıyla alındığı, olay günü Güngör Ticaret önüne gelen tetikçilerin bu iş yerini silahla taradıkları, iş yerinde bulunmayan Fidan Güngör’ün bu suikasttan kurtulduğu, iş yerinde hamal olarak çalışan Mahmut Kavut isimli şahsın öldüğü, Fidan Güngör’ün oğlu Bedrettin ve Enez Güngör ile 3 misafir şahsın yaralandığı, olayda kullanılan MS-8036 1975 seri no'lu W2 63 marka silahın 26.02.2000 günü Mardin'deki bir hücre evinde ele geçirildiği”

*Menzil Grubu Lideri Fidan Güngör, 11 Eylül 1994 yılında kendilerini sivil polis olarak tanıtan şahıslar tarafından kaçırıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.

*25 Kasım 1993 gün Batman ili Merkez Aydınlıkevler Mahallesi'nde Ramazan İpekyüz ve İkram İpekyüz’ün araçlarına bomba konulması. Mahkeme tutanağı: “Esnaf olan mağdurların örgüte zekat adı altında para vermeyi reddetmeleri üzerine araçlarına bomba konulduğu.”

*08 Nisan 1992 gönü Diyarbakır ili Silvan ilçe merkezinde Ahmet Tulan ve Nihat Kadıhan isimli şahısların öldürülmesi.

*08 Aralık 1998 günü Adana ilinde Mehmet Beşir Can’ın kaçırılması ve öldürülmesi. Cesedi Konya’da Hizbullah çetelerinin kaldığı evlerin altında çıkmıştı.

*4 Eylül 1998 günü Konya'da Şaban Uyar’ın kaçırılması ve öldürülmesi. Cesedi Konya’da Hizbullah’ın ölüm evlerinin bodrumunda çıkmıştı.  

*16 Mart 1994 günü Adana ili Kiremithane Mahallesi’nde HADEP Yüreğir İlçe Başkanı Rebih Çabuk’un öldürülmesi ve yanında bulanan M. Salih Satan’ın yaralanması.

*1999 yılı içerisinde Silvan ilçe merkezinde tekel bayiliği yapan Ramazan ve Şahin isimli şahısların silahlı saldırı sonucu öldürülmeleri, Mahkeme tutanağı: “Birlikte tekel büfesi işleten maktuller hakkında Hizbullah/ÎIim örgütüne küfrettikleri gerekçesiyle ölüm emri verildiği”

*11 Ocak 1994 günü Diyarbakır Şehitlik Mahallesi'nde Azat Önen, KUK örgütü mensubu olduğu gerekçesiyle infaz kararı verilmişti. Mahkeme tutanağı: “Olayda kullanılan 1276 seri no'lu Makarov marka tabancanın 26.02.2000 günü Mardin'deki bir hücre evinde ele geçirildiği”.