Türkiye bu defa BM’nin tecrit sorularına cevap veremedi

“Tecrit yok, yasak var” diyerek savunma yapan Türk heyeti, bu kez BM İşkenceye Karşı Özel Raportörü'nün, “Bu yasaklar bir defaya mı mahsus yoksa sürekli mi? Sayın Öcalan ne zamandan beridir avukatları ve ailesi ile görüşmüyor?” sorusuyla karşılaştı.

8 Temmuz’da BM Cenevre Ofisi’ne bağlı Palais de Wilson’da başlayan Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komitesi 80. Oturumları, bugün Türkiye oturumuyla devam etti. Oturuma BM İşkenceye Karşı Komitesi raportörleri, Türkiye’ye dönük rapor sunan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve Türk heyeti katılıyor.

Bugünkü oturumlar Türk heyetin BM Özel Raportörlerinin sorularına dönük verdikleri cevaplar ve özel raportörlerin heyete yeni sorularıyla devam etti.

Dünkü oturumlarda BM Özel Raportörü Maeda Naoko’nun İmralı tecridine dönük sorusunu “Tecrit yok, yasak var” diyerek zoraki hukuki bir açıklama getiren Türk heyeti, bugün de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına dönük soruyla karşı karşıya kaldı.

ÖZEL RAPORTÖRDEN YENİ İMRALI TECRİDİ SORULARI

Türk Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Fatih Güngör’ün Abdullah Öcalan’a ve İmralı’daki diğer 3 hükümlüye verilen disiplin cezaları ve avukat yasaklarıma dayanak yaptığı savunmaya dönük söz alan BM İşkenceye Karşı Özel Raportörü Bakhtiyar Tuzmukhamedov, yasakların sürekliliğini ve hukuki boyutunu sordu.

İşkence ve kötü muameleye karşı bir güvence olduğu için tutsakların avukatlarıyla temas halinde olmasının önemine değinen özel Özel Raportörü Bakhtiyar Tuzmukhamedov, devamla şu soruları sordu:

“Sayın Öcalan'a uygulanan disiplin kısıtlamaları nedeniyle ailesi ve avukatlarıyla görüşülmediği ifade edildi.  Bu kısıtlama sadece bir kez, üç ya da altı aylık bir süre için mi, yoksa her cezanın bitiminden hemen sonra tekrarlanıyor mu?

Eğer bu ceza birkaç kez uygulandıysa Sayın Öcalan toplamda ne kadar süreyle iletişim kurmaktan mahrum bırakıldı? Burada sadece Sayın Öcalan'dan bahsediyorum. Diğer durumlarda tutuklular aileleri veya avukatlarıyla ne kadar süre görüştürülmeyebilir?

İşkence ve kötü muameleye karşı bir güvence olduğu için bir avukatla temas çok önemlidir. Bu nedenle, avukatlar ile özgürlüğünden mahrum bırakılan kişiler arasındaki temasa bu tür kısıtlamalar getirilmesine izin veren mevzuat ve bunun bu alandaki uluslararası standartlarla ne ölçüde uyumlu olduğu hakkında bize bilgi verebilir misiniz?”

TÜRKİYE YANIT VEREMEDİ

Dün İmralı sorusunu, “Tecrit yok, yasak var” diyerek geçiştiren Türk heyeti, Özel Raportör Tuzmukhamedov’un bu sorularını yanıtsız bıraktı.