Uluslararası hukuk örgütlerinden İmralı başvurusu
Uluslararası hukuk örgütleri ağır tecrit koşullarının uygulandığı İmralı Cezaevi için CPT’yi başvuru yaparak bir an önce ziyaret edilmesini istedi.
Uluslararası hukuk örgütleri ağır tecrit koşullarının uygulandığı İmralı Cezaevi için CPT’yi başvuru yaparak bir an önce ziyaret edilmesini istedi.
Uluslararası hukuk örgütleri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için harekete geçti. Daha önce Asrın Hukuk Bürosu’nun başvuru yaptığı ve harekete geçmelerini istediği Avrupa Demokrasi İçin Hukukçular Derneği (European Assocation of Lawyers For Democracy & World Human Rights (ELDH), Avukatlar İçin Avukatlar (Lawyers For Lawyers) ve AED, İmralı için Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvurdu.
Başvuruda, CPT’den İmralı Cezaevi’ne ziyaret düzenlemesi ve avukatların tecritte olan müvekkilleri ile görüşmelerinin sağlanması için acil harekete geçmesi talep edildi.
YERİNDE İNCELEME TALEBİ
Başvuruda 5 Nisan Avukatlar Günü’ne işaret edilerek, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının İmralı’daki müvekkilleri ile görüşmelerinin hükümet tarafından engellendiği belirtildi. CPT’nin yerinde inceleme yapmasını isteyen hukuk örgütleri, 26 Mayıs 2021'de çeşitli barolar, hukuk örgütleri ve insan hakları örgütlerinin üye ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 768 avukatın imzasıyla başlatılan kampanyayı da hatırlattı.
AVUKAT GÖRÜŞ ENGELİ
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde esir tutulan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'ın avukatlarıyla görüşme haklarının hukuksuz bir şekilde engellendiğine vurgu yapılan başvuruda, 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana avukat ziyaretinin engellendiğinin altı çizildi. Başvuruda ayrıca Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'ın 2015 yılında İmralı Adası'na nakledildiklerinden bu yana avukatları ile tek bir görüşme yapamadıkları da hatırlatıldı.
1999’DAN BU YANA ÖZEL VE AYRIMCI TECRİT UYGULANIYOR
İmralı Cezaevi'nde 15 Şubat 1999'dan bu yana özel ve ayrımcı bir tecrit uygulandığının altı çizilen başvuruda, “27 Temmuz 2011'den 2 Mayıs 2019'a kadar avukatla görüşme yasağı 8 yıl kesintisiz olarak devam etti. 2019 yılında 5 avukat ziyareti gerçekleşti. 7 Ağustos 2019'daki son avukat ziyaretinin ardından sürekli yasak yeniden başladı” denildi.
CPT 10 AYRI ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİ
CPT’nin 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi'ne 10 ayrı ziyaret gerçekleştirdiğine işaret edilen başvuruda, İmralı Cezaevi'ndeki bu ağır tecrit durumunun CPT'nin 6-17 Mayıs 2019 tarihleri arasında Türkiye'ye yaptığı ziyarete ilişkin 5 Ağustos 2020 tarihinde yayınladığı raporda da yer aldığı ifade edildi.
CPT'NİN ÖNERİLERİ DOĞRULTUSUNDA İYİLEŞTİRMELER YAPILMADI
CPT'nin raporunda belirtildiği gibi aile ve avukat görüşlerinin engelleme durumunun bugüne kadar ağırlaştırılmış bir şekilde devam ettiğinin altı çizilen başvuruda, İmralı Cezaevi'nde CPT'nin raporunda belirtilen öneriler doğrultusunda iyileştirmeler yapılması beklenirken, İnfaz Hakimliği tarafından yeni disiplin cezaları ile yasaklama kararlarının verildiği kaydedildi.
GÖRÜŞME YARIDA KESİLDİ
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkında 14 Mart 2021’de dijital medya hesaplarında paylaşılan haberlere de dikkat çekilen başvuruda, bu iddiaların kamuoyunda ciddi endişelere neden olduğu vurgulandı. Çıkan haberler üzerine 25 Mart 2021’de Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve bunun yalnız 4-5 dakika sürdüğü ifade edilen başvuruda, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın ise aileleri ile görüşmedikleri kaydedildi.
ULUSLARARASI MEVZUATLAR İHLAL EDİLİYOR
Başvuruda devamla, Kürt Halk Önderi'nin telefon kesilmeden önce avukatları ile görüşmek istediğinin hatırlatıldı. Başvuruda, “İmralı Cezaevi'ne avukat ziyaretinin yasaklanması, 2015 yılında güncellenen Birleşmiş Milletler (BM) Mahpuslara Uygulanacak Muameleye İlişkin Asgari Standart Kuralları (Nelson Mandela Kuralları), CPT'nin tavsiyelerini ve Türkiye'nin İnfaz Yasasını (5275 Sayılı Kanun) açıkça ihlal etmektedir. Devletlerin, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine ve cezalarının niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına alma yükümlülüğü vardır” denilerek CPT’den biran önce İmralı Cezaevi’ne ziyaret gerçekleştirmesi istendi.