Demokrat Avukatlar Derneği (VDJ) tarafından yapılan açıklamada, "22 Kasım 1993'te dönemin Alman İçişleri Bakanı PKK'ye yasak getirmiştir. Bunu, PKK yapılanmasının bir parçası olmakla suçlanan çok sayıda örgüt ve medya kuruluşlarına yönelik yasaklar izledi. Ardından da bayrak ve sembol yasakları eşlik etmiştir. PKK, 2002 yılından bu yana AB tarafından terör örgütleri listesine alınmıştır" denildi.

Açıklamada şunlar da belirtildi:

"O tarihten bu yana yüzlerce Kürt aktivist bu yasakları ihlal etmek ve Alman Ceza Kanunu'nun (StGB) 129a ve 129b maddelerini ihlal etmekle suçlandı ve bazıları uzun hapis cezalarına çarptırıldı. Kürt kurumlarının toplantı ve eylemlerini kriminalize etme çabaları ise şimdiye kadar mahkemelerde başarısız olmuştur.

O dönemde bile bu yasağın gerçekten Almanya'nın güvenlik çıkarlarına mı yoksa Türk hükümetinin siyasi çıkarlarına mı hizmet ettiği konusunda ciddi şüpheler vardı. Abdullah Öcalan 1995 yılında şiddetten vazgeçtiğini açıklamış olmasına rağmen, Almanya'da yasallığın önünü açmak için hiçbir şey yapılmadı.

Bu arada, Anayasayı Koruma Dairesi bile 2022 yılı raporunda kısıtlayıcı bir açıklama yapmak zorunda kaldı: 'Avrupa'da barışçıl etkinlik ve faaliyetler ön plana çıkmaya devam etse de, şiddet PKK ideolojisi için stratejik bir seçenek olmaya devam etmektedir.'

Kanıtlanmış şiddet yerine, şiddet muğlak bir stratejik seçenek, yasal olarak soyut bir varsayım haline gelmiştir. Bu nedenle, PKK'nin yasal ve parlamenter yollarla kriminalize edilmesine son verilmesi için defalarca girişimde bulunulmuştur ve bunda da haklıdırlar."

Açıklamada, Aralık 2014'te Die Linke parlamento grubu tarafından verilen bir önergede şöyle denildiği hatırlatıldı:

"PKK ve ona bağlı örgütler ile ona yakın dernek ve medya kuruluşlarına yönelik dernek yasası kapsamındaki faaliyet yasağının kaldırılması için siyasi adımların başlatılması, göçmenlik yasası kapsamındaki tüm yaptırımların sona erdirilmesi, af, yabancı terör örgütü olarak cezai kovuşturmanın iptali, PKK'nın terör listesinden çıkarılması için AB düzeyinde girişimde bulunulması, Türk hükümeti ile PKK arasındaki barış görüşmelerinin sürdürülmesi."

'YASAK KALKMALI, ADIMLAR ATILMALI'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"PKK, AB'nin terör örgütleri listesine dahil edilmesine karşı defalarca yasal yollara başvurmuştur. ATAD, AB'nin kararı resmi olarak kusurlu olduğu için sadece PKK lehine karar vermiştir. Mayıs 2022'de PKK, faaliyet yasağının kaldırılması için Federal İçişleri Bakanlığı'na bir kez daha başvurmuştur.
VDJ, bu başvurunun yanı sıra PKK'nın kriminalize edilmesine son verilmesine yönelik diğer girişimleri de desteklemektedir. Federal Meclis'teki Sol Parti parlamento grubu tarafından 2014 yılında dile getirilen talepler halen geçerliliğini korumaktadır.

1. 1993 yılında PKK ve PKK'nın alt, yan ve ardıl örgütleri ile PKK ile ilişkili dernek ve medyaya getirilen yasağın kaldırılması için siyasi adımlar atılması,

2. Federal Adalet Bakanlığı'nın PKK'yı Alman Ceza Kanunu'nun 129b maddesi uyarınca yabancı bir terör örgütü olarak kovuşturma yetkisinin iptal edilmesi,

3. PKK'nin ve alt, yan ve ardıl örgütlerinin yanı sıra bağlı dernekleri ve medyasının faaliyetlerinin yasaklanması, PKK'nın Alman Ceza Kanunu'nun 129b maddesi uyarınca yabancı terör örgütü olarak sınıflandırılması ve AB terör listesine alınmasıyla bağlantılı olarak göç hukuku kapsamındaki tüm yaptırımlara son verilmesi,

4. Dernekler Kanunu uyarınca PKK faaliyetlerinin yasaklanması temelinde, sadece PKK veya alt, yan ve ardıl örgütlerine ya da ilişkili dernek ve medyaya üyelik veya destekten hüküm giymiş veya halen soruşturma altında olan tüm kişiler için af çıkarılmasına yönelik siyasi adımların başlatılması,

5. PKK'nin (KADEK, KONGRA-GEL gibi listelenen örgütler de dahil olmak üzere) terör örgütleri listesinden çıkarılması için AB düzeyinde kampanya yürütmek ve Avrupa Birliği Konseyi'nde listeye ilişkin yapılacak bir sonraki oylamada PKK'nin listeye alınmasını veto etmek,

6. Türk hükümeti ve PKK'yi, insan ve azınlık hakları alanında demokratik reformların uygulanması yoluyla kalıcı barışın sağlanması amacıyla yapıcı ve şeffaf bir şekilde başlamış olan barış görüşmelerini sürdürmeye teşvik etmek.
VDJ, Federal Hükümeti Mayıs 2022 önergesine yanıt vermeye ve Sol Parti'nin 2014'teki taleplerini yerine getirmeye çağırır.

Kürt muhalefetinin kriminalize edilmesine son verilmelidir."