Dünyanın birçok ülkesinden sanatçı, siyasetçi ve akademisyenin katılımıyla İsviçre’nin Lozan kentinde düzenlenen “Yeni bir dünyanın büyükelçiliği: Kurdistan” adlı sanatsal, kültürel ve siyasi etkinlik, 3 ayrı atölye çalışması ardından sona erdi.
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) ve Hollandalı sanatçı Jonas Staal’ın projesiyle, öncülüğünü İsviçre’nin en köklü tiyatrosu olan Théâtre Vidy-Lausanne’ın yaptığı etkinlikte, dünyanın farklı ülkelerinden onlarca konuk, iki gün boyunca Demokratik Konfederalizmi tartıştı.
İkinci günün ilk programı saat 10.00’da 3 ayrı atölye çalışmasıyla başladı.
Jineoloji Akademisi Üyesi Necîbe Qeredaxî’, “Jineoloji”; Batı Sahra’dan aktivist Ahmedna Abdi M’barek, “Batı Sahra’da Özsavunma” ve Lübnan’dan sanatçı ve araştırmacı Marwa Arsanios, sanat ve politika üzerine sunumlar yaptı.
Öğleden sonra ise Rojhilatlı Rojîn Mûkriyan, Ahmedna Abdi M’barek ve Marwa Arsanios’un katılımıyla “Dayanışma Kültürleri” başlıklı atölye yapıldı.
Rojin Mûkriyan, Pehlevi yönetiminden itibaren İran devletinin Kürtlere yaklaşımını ortaya koydu ve kadınlar öncülüğünde gelişen Jin jiyan azadî isyanlarını değerlendirdi.
Ardından konuşan Ahmedna Abdi M’barek ise, kendi ülkesinin de Kurdistan’ınkine benzer bir kaderi yaşadığını ifade ederek şunları aktardı: “Sahra denilince insanların aklına çöl geliyor. 1975 tarihinde yapılan Madrid Antlaşmasıyla bizim ülkemiz de Kurdistan gibi parçalandı. İnsanlarımız farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Göçmen kamplarında uzun süre yoksulluk içinde yaşadık. Buna karşı Polisario cephesi hareketi ortaya çıktı. Uluslararası güçler ne yazık ki bize destek olmadı.”
Lübnanlı sanatçı ve araştırmacı Marwa Arsanios da Rojava’yı anlatan “İdeoloji’de kim korkar” adlı filmini ve Rojava’da ki gözlemlerini anlattı.
Son atölye başlığı ise “Dünya Demokratik Konfederalizmi”ydi.
Kongra Star üyesi Rûxweş Şêxo ile Bangladeş’ten Tekstil İşçileri Sendikası Başkanı ve Awaj Vakfı’nın kurucusu Nazma Akter birer sunum yaptı.
Rûxweş Şêxo, Rojava’da devrimin gelişimini özetleyerek, bunda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rolüne vurgu yaptıktan sonra Rojava’ya dünyanın dört bir yanından insanların geldiğini ve komünlerde çalıştıklarını ancak ülkelerine geri döndükten sonra ağ kuramadıkları eleştirisini yöneltti.
Daha sonra ise uluslararası güçlerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yaklaşımına değinen Rûxweş Şêxo, “Uluslararası güçler bizi askeri bir güç olarak görmek istiyor. Bu temelde bizimle hareket ediyorlar ama sistemimize karşılar. Demokratik Konfederalizmin yaşam bulmasına karşı çıkıyorlar. Yerel güçlerle çatıştırmak istiyorlar” dedi.
Nazma Akter ise Bangladeş’te verdikleri mücadeleyi şöyle ifade etti: “Büyük şirketlerin dünyayı değiştirmeye güçleri var. Ama onlar kendi çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlar. Biz tekstil işçilerini örgütledik ve mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.
Kapanış öncesi Vidy Tiyatrosu Direktörü Vincent Baudriller, KNK Üyesi Nilüfer Koç ve Sanatçı Jonas Staal, etkinliğe katılan konuklara, izleyicilere ve bu sanatsal çalışmalara destek veren herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra etkinlik alanının ortasına Kurdistan haritası şeklinde kurulan masanın etrafında bir araya gelen katılımcılar, “Jin jiyan azadî” sloganı attı.