Lozan Antlaşması’nın 100’inci yıl dönümü dolayısıyla Kurdistan Ulusal Kongresi-KNK tarafından organize edilen “Lozan Antlaşması’nın 100. yılında Kurdistan halklarının tutumu” konferansı, “Lozan Antlaşması ve Kurdistan’daki sonuçları” konulu düzenlenen panel ile birinci günde sonlandırıldı.
Selma Irmak ve Xelîl Xezerî’nin moderatörlüğünü yaptığı panele, Uluslararası İlişkiler Tarihçisi Dr. Suheyla Qadirî, Selahaddin Üniversitesi’nden Prof. Narmen Muhamad Amen Ali ile Araştırmacı-Yazar Mehmet Bayrak konuşmacı olarak katılırken, diğer bir panelist Kuzey ve Doğu Suriye Üniversiteleri Koordinasyon Komitesi Eşbaşkanı Dr. Abdulilah Al Mustafa ise vize alamadığı için katılamadı.
SERBILIND: ULUSAL BİR STRATEJİ OLUŞTURALIM
Panel öncesi Partiya Îslam a Kurdistanê Genel Başkanı Hikmet Serbilind kürsüye gelerek, Lozan Antlaşması’na ilişkin bir konuşma yaptı. Serbilind konuşmasında, “Kurdistan ı işgal eden devletlerin tümü Müslümandır. Kendilerine hak gördüklerini Kürtlere hak görmediler. Kürtlerin öldürülmesini, toplu katledilmesini kendilerine mübah saydılar. Benim hiçbir zaman Kurdistan ı işgal eden İslam devletlerine güvenim yoktur” dedi.
Kürt halkının ulusal kongresini gerçekleştirmesi ve birlik siyasetini oluşturması gerektiğini de kaydeden Serbilind, “Bugün her bir Kürt’ün aklında, beyninde ve kalbinde bir birlik anlayışı oluşmuştur. Ulusal bir düşüncesi oluşmuştur. Siyasi partiler olarak biz sadece halkımızın bu isteklerini yerine getirelim. Bütün Kürt güçleri ulusal görevlerini yeter ki yerine getirsin. Ulusal bir temsiliyet, stratejik bir birliktelik oluşturalım, biz de topraklarımızda bir devlet olalım” dedi.
HÜSEYİN: LOZAN’I İMZALAYAN DEVLETLER KÜRT HALKI NEZDİNDE SUÇLUDUR
Ardından KAWA Örgütü adına Hasan Hüseyin söz aldı. Hasan Hüseyi, 100 yıl önce Kürtleri inkâr ve imha eden bu antlaşmanın Fransa, İngiltere ve diğer imzacı devletlerin imzasıyla bir soykırıma dönüştüğünü hatırlatarak, “Bu devletler Kürt halkının nezdinde suçludurlar. Bir de bu antlaşmaya ev sahipliği yapan İsviçre devleti Kürt halkı nezdinde suçludur” dedi.
IRMAK: SOYKIRIMIN ÖNÜNÜ ALMAK İÇİN KARARLAR ALACAĞIZ
Konuşmaların ardından “Lozan Antlaşması ve Kurdistan’daki sonuçları” konulu panel başladı. Panele ilişkin kısa bir değerlendirme yapan HDP Eski Milletvekili Selma Irmak, “Lozan’da Kürtler yok etmek istendi ancak Kürtler direnişleri ile bunu boşa çıkardılar. Önümüzdeki yüz yılın da soykırım ile geçmemesi için bugün burada önemli kararlar alacağız. İrademizi ve umudumuzu ortaya çıkaracağız. Sadece hukuk ve diplomasi ile sınırlı bir çalışma değil, halk çalışmasını da ortaya çıkaracak kararlar alacağız” diye konuştu.
AMEN ALİ: BÖLGE DEVLETLERİ ÜZERİNDE DE BASKI ARACI OLUŞTURULDU
Birinci panelist Prof. Narmen Muhamad Amen Ali, uluslararası hegemonik güçler ile bölgesel güçlerin ilişkilerinin Kürt halkına yansıması hakkında bilgilendirmede bulundu. Amen Ali, Lozan’da hegemonik güçler ile bölge devletlerinin işbirliği sonucu Kürtlerin imhasına yönelik bir antlaşmanın ortaya çıktığını belirterek, bu şekilde hem Kürtlerin statüsüz bırakıldığını hem de bölge devletleri üzerinde bir baskı aracı oluşturulduğunu kaydetti.
SUHEYLA QADIRÎ: YENİ YÜZ YILDA ULUSAL BİRLİK KÜRTLER İÇİN ÖNEMLİ
Dr. Suheyla Qadirî ise, Lozan Antlaşması’nın Kürt halkı için sosyal, siyasi, kültürel ve coğrafik sonuçlarının olduğunu söyledi. Kürt siyasal hareketlerin ortak karar ve hareket etme iradesinin bu sonuçları ortadan kaldırabilecek bir güce sahip olduğunu söyleyen Qadirî, tarihten örnekler vererek, ulusal birlikteliğin Kürtler açısından yeni yüzyıldaki öneminden bahsetti.
MEHMET BAYRAK: KÜRT HALKI DİLİNİ KORUMALIDIR
Araştırmacı-Yazar Mehmet Bayrak da Lozan Antlaşması’nın en büyük sonuçlarından bir tanesinin de Kürt dilinin yok edilmeye yönelik uygulamaların başlangıcı olması olduğunu söyledi. Kürtçe’nin günlük yaşamda kullanılarak ve Kürt edebiyatının direnerek bu çabayı boşa çıkardığını belirten Bayrak, ancak bugün için bu durumun tehlikeli bir durum aldığını söyledi.
Bayrak, özellikle Bakurê Kurdistan’da Fırat Nehri’nin batısında bulunan Kürt illerinde günlük yaşamda Kürtçe’nin zayıflamasından duyduğu kaygıyı dile getirdi. Bayrak, Kürt halkının dilini koruması için günlük yaşamında Kürtçe konuşmasının önemli olduğunu söyleyerek, özellikle annelerin çocuklarıyla Kürtçe konuşmasının önemine işaret etti. Bayrak, Lozan Antlaşmasına karşı da Kürtlerin ortak hareket etmesini istedi.
Panel, sorulara verilen cevaplar ardından sona ererken, konferans yarın da farklı panellerle devam edecek.