Madrid, Dublin ve Oslo'nun Salı günü Filistin Devletini resmen tanıdı. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, bu tanımanın İsrailliler ve Filistinliler arasında “barışın sağlanması” için “bir gereklilik” olduğunu ve Filistin halkı için “tarihi bir adalet sorunu” olduğunu söyledi.

Sosyalist lider, yerel saatle 09:30'dan itibaren toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi İspanyolca ve İngilizce yaptığı kısa açıklamada, bu kararın “hiç kimseye, en azından İsrail'e karşı” alınmadığını da sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Sánchez ile İrlandalı ve Norveçli mevkidaşları tarafından koordineli bir şekilde duyurulan bu tanıma 28 Mayıs Salı gününden itibaren yürürlüğe girecek.

İrlanda hükümetinin de kararı onaylamak üzere bu sabah bir araya gelmesi beklenirken, Norveç de Pazar günü yeni Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'ya kararın yürürlüğe girdiğini teyit eden bir nota verdi.

İkisi AB üyesi olan bu üç Avrupa ülkesi, girişimlerinin çok güçlü bir sembolik etkiye sahip olduğuna ve diğer Devletleri de kendilerine katılmaya teşvik edebileceğine inanıyor. 

Norveç ve İspanya'nın 1990'larda Orta Doğu barış sürecinde oynadıkları role işaret vurgu yapılıyor. Madrid, 1993 Oslo Anlaşmalarından iki yıl önce, 1991 yılında bir Arap-İsrail barış konferansına ev sahipliği yapmıştı.

AB İÇİNDE GÖRÜŞ AYRILIKLARI

Slovenya'nın da yakın gelecekte Filistin Devletini tanıması beklenirken, konu AB içinde derin görüş ayrılıklarına konu oluyor. Fransa gibi diğer Üye Devletler bunun için doğru zaman olmadığını düşünüyor. Almanya böyle bir tanımanın ancak iki taraf arasındaki müzakerelerin ardından gerçekleşmesini öngörüyor.

145 ÜLKE TANIDI

Filistin Yönetimi tarafından yapılan bir sayıma göre, İspanya, İrlanda ve Norveç de dahil olmak üzere, Filistin Devleti şu anda BM üyesi 193 ülkeden 145'i tarafından tanınıyor. Listede Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin çoğu, Avustralya, Japonya ve Güney Kore yer almıyor.

Şimdiye kadar İsveç, 2014 yılında Filistin Devletini tanıyan tek AB ülkesiydi; Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Kıbrıs ise bunu bloğa katılmadan önce yapmıştı. Madrid, Dublin ve Oslo'nun kararı geçen hafta İsrail'de öfke yarattı. Tansiyon son günlerde daha da yükseldi.

İSRAİL ÖFKELİ

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Pazartesi günü Madrid'e karşı “cezalandırıcı önlemler” alarak Kudüs'teki İspanyol konsolosluğunun 1 Haziran'dan itibaren Filistinlilere hizmet vermesini yasakladı. “Hiç kimsenin İsrail'in egemenliğini ve güvenliğini baltalamasına müsamaha göstermeyeceğiz” diyen Katz, İspanya'yı 7 Ekim'de İsrail'in güneyinde gerçekleştirdiği saldırıyla Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşın fitilini ateşleyen “Hamas'a ödül vermekle” suçladı.

Israel Katz ayrıca Pazar günü X sosyal ağında 7 Ekim saldırısının görüntülerini flamenko dansçılarının görüntüleriyle birleştiren bir video yayınlayarak Hamas'ın Pedro Sánchez'e “hizmetleri için teşekkür ettiğini” iddia etti. Video İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares tarafından “skandal ve iğrenç” olarak nitelendirildi. İrlanda Dışişleri Bakanı Michael Martin, “Bazıları kararımızı (...) ‘terörizm için bir ödül’ olarak tanımladı. Hiçbir şey gerçeklerden daha farklı olamaz” dedi.