İsrail’in soykırım savunması: Filistin halkını yok etmeye çalışmıyoruz
İsrail, Güney Afrika'nın soykırım suçlamalarına karşı kendini savunurken, cuma günü BM'nin en yüksek mahkemesinde Gazze'deki Filistin halkını "yok etmeye çalışmadığını" savundu.
İsrail, Güney Afrika'nın soykırım suçlamalarına karşı kendini savunurken, cuma günü BM'nin en yüksek mahkemesinde Gazze'deki Filistin halkını "yok etmeye çalışmadığını" savundu.
Geçtiğimiz ay Güney Afrika, merkezi Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) acil bir başvuruda bulunarak İsrail'in Yahudi Soykırımı'nın ardından 1948 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini iddia etti.
Pretoria yargıçlardan İsrail'in 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail topraklarına düzenlediği saldırı ardından Gazze'de başlattığı askeri harekatı "derhal" durdurmasını istiyor.
İsrail, 1200’ye yakın kişinin öldüğü Hamas saldırısından sonra Gazze'de iktidardaki Hamas'ı "yok etme" yemini etti. Hamas Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre İsrail saldırılarında çoğu kadın, genç ve çocuk olmak üzere en az 23 bin 469 kişi öldü.
Lahey’de Güney Afrika’nın avukatları tarafından 11 Ocak’ta yapılan sunumlardan sonra, İsrail kendisini savundu.
İsrail’in Lahey’deki avukatlarından Tal Becker'e göre Güney Afrika, Gazze'deki çatışmaya ilişkin "ne yazık ki Mahkeme'ye tamamen çarpıtılmış bir olgusal ve hukuki resim" sundu.
Becker, video ve görüntülerin yardımıyla yargıçlara Hamas saldırısı sırasında işlendiğini ifade ettiği dehşetin bir resmini sundu.
Becker, Hamas üyelerinin "çocuklara ebeveynlerinin önünde, ebeveynlere çocuklarının önünde işkence yaptığını, insanları yaktığını" iddia ederken, tecavüz ve sakatlamadan suçlu olduklarını belirtti.
Avukat, İsrail'in verdiği karşılığın bir meşru müdafaa eylemi olduğunu ve sivilleri hedef almadığını ifade etti.
Becker, "İsrail Hamas'a karşı bir savunma savaşı yürütüyor, Filistin halkına karşı değil" dedi.
İsrail’in avukatı bu koşullar altında, "İsrail'e yönelik soykırım suçlamasından daha yanlış ya da kötü niyetli bir suçlama olamaz" diye ekledi.
İsrail ve müttefiki Washington, UAD önündeki davayı temelsiz bularak reddetti. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'in "soykırımla mücadele ettiği bir dönemde soykırımla suçlanmasına" tepki gösterdi.
Netanyahu, "Bir terör örgütü Yahudi halkına karşı Holokost'tan bu yana en büyük suçu işledi ve şimdi birileri Holokost adına onu savunuyor. Bu ne cüret!" diyerek savunmada bulundu.
MAHKEME BİRKAÇ HAFTA İÇİNDE KARARINI VEREBİLİR
Bu acil bir prosedür olduğu için UAD kararını birkaç hafta içinde verebilir. Kararları nihai ve yasal olarak bağlayıcı özelliğe sahip, ancak bunları uygulama yetkisi yok. Örneğin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini askıya almasını emretmişti.
Ancak mahkeme henüz davanın esası hakkında, yani İsrail'in gerçekten soykırım yapıp yapmadığı konusunda karar vermeyecek, sadece Gazze halkının temel haklarının şu anda tehdit altında olup olmadığı konusunda karar verecek.
GÜNEY AFRİKA: SOYKIRIM ÖNCEDEN İLAN EDİLMEZ
Güney Afrika’nın İsrail'i UAD'ye götürme hakkı var, zira her iki ülke de Soykırım Sözleşmesini imzaladı.
Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola perşembe günü yargıçlara İsrail'in "çizgiyi aştığını" ve sözleşmeyi ihlal ettiğini, Hamas saldırısının vahşetinin bile bunu haklı gösteremeyeceğini söylemişti.
Güney Afrikalı avukat Adila Hassim, "Soykırım asla önceden ilan edilmez" demişti.
Güney Afrika'nın iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi (ANC) uzun zamandır Filistin davasını destekliyor.
Eski Güney Afrika Devlet Başkanı ve apartheid karşıtı lider Nelson Mandela bir keresinde Filistinliler olmadan Güney Afrika'nın özgürlüğünün "eksik" kalacağını söylemişti.