İsveç'te DAİŞ’lilerin vatandaşlıktan çıkarılması isteniyor

İsveç Güvenlik Polisi ve yetkili kurumlar, İsveç’e iade edilmesi beklenen DAİŞ’lileri yargılanmaları için hazırlık yaparken muhalefetteki iki parti, DAİŞ’lilerin İsveç vatandaşlığından çıkarılmasını istiyor.

Türkiye'nin elinde bulundurduğu İsveç vatandaşı DAİŞ’lileri göndereceğini İsveçli kurumlara iletmesinden sonra DAİŞ’lilerin geleceğiyle ilgili tartışmalar hız kazandı.

Başbakan Stefan Löfven, DAİŞ’lileri vatandaşlıktan atmanın sorunun çözmeyeceğini ve anayasaya göre vatandaşlıktan çıkarılmalarının mümkün olmadığını söylerken ana muhalefet partisi Moderatlar ile İsveç Demokratları, DAİŞ’lilerin vatandaşlıktan atılmasında ısrarlı.

Daha önce düşüncelerini her fırsatta medyaya açıklayan iki parti, konuyu parlamentonun gündemine taşıdı. Moderat Parti Milletvekili Maria Malmer Stenergard, Adalet ve Göçmen Bakanı Morgan Johansson'un yanıtlaması talebiyle verdiği önergede DAİŞ’lilerin vatandaşlıktan çıkarılması için anayasada değişiklik yapılmasını istedi.

Stenergard, önergesinde “Moderatlar devlete karşı ciddi suç işleyenlerin örneğin terör suçu veya diğer ağır suçlar işleyenlerin veya sahte beyanlarla vatandaş olanların vatandaşlıktan çıkarılmalarının mümkün olmasını istiyor” dedi.

İsveç'te savcılığın aynı zamanda İsveç vatandaşı olan Irak Savunma Bakanı hakkında savaş suçu işlemekten soruşturma başlattığını hatırlatan Stenergard, pek çok Avrupa ülkesinin DAİŞ’lileri ve savaş suçu işleyenleri vatandaşlıktan çıkardıklarına dikkat çekti.

DAİŞ'liler ve savaş suçu işleyenlerin vatandaşlıktan çıkarılabilmesi için anayasada düzenleme yapılmasını talep etti.

CEZALANDIRILMALARI ÖNEMLİ BİR SİNYAL GÖNDERECEK

Vatandaşlıktan çıkarılma tartışmalarına girmeyen İsveç Güvenlik Polisi (Säpo) ise, İsveç'e iade edilecek DAİŞ’lilerin suçlarının araştırılmasını ve yargı karşısına çıkarılmasını istiyor.

2018 yılında şiddeti özendiren radikal örgütlerin izlenmesi için kurulan kurumun (CVE) şefi Jonas Trolle de Dagens Nyheter gazetesinde yayımlanan söyleşinde iade edilecek DAİŞ’lilerin yargılanmaları için koşulların uygun olduğunu ve cezalandırılmalarının çok önemli bir sinyal göndereceğini söyledi.

Säpo'nun belirlemelerine göre 300 civarında cihatçı İsveç'ten Suriye ve Irak'a giderek DAİŞ saflarına katıldı. Bunlardan 50 kadarı çatışmalarda yaşamını yitirdi. 150 kadarı da geri dönüş yaptı. SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ve Türk devletinin elindeki DAİŞ’lilerin sayısı tam olarak bilinmiyor.

Terör Uzmanı Magnus Rantorp, Kürt güçlerinin elinde 10 ila 15 civarında DAİŞ’lı, El Hol Kampı'nda 27 DAİŞ'li kadın ve 57 çocuğun olduğunu söylüyor.

İade edilecek DAİŞ’lilerin yargılanmaları için polisin Ulusal Operasyon Birimi'nin (NOA) hazırlıkları sürüyor.

Ancak İsveç yasalarına göre DAİŞ vb. cihatçı terör örgütlerinin saflarına katılmak suç değil. DAİŞ'e katılımları kriminalize eden ve 1 Ağustos günü yürürlüğe girmesi beklenen yasa Yasa Konseyi'nin vetosuna takıldı.

Yeniden gündeme getirilen yeni tasarı kabul edilse bile geriye dönük uygulanamayacağı için DAİŞ'lilere uygulanması mümkün görünmüyor.

SAVAŞ SUÇUNDAN YARGILANABİLİRLER

Tüm bunlara rağmen CVE Şefi Jonas Trolle, iade edilecek DAİŞ’lilerin savaş suçlarından yargılanabilecekleri düşüncesinde.

DAİŞ’lilerin savaş suçu işlemek suçundan yargı karşısına çıkarılmalarının mümkün olduğunu söyleyen Trolle, “Onlar meşru olmayan bir savaşın olduğu bölgede bulundular. Yerel halkı topraklarından sürdüler, katliam ve yağma yaptılar. Diğer insanları ev işlerinde çalıştırmak veya seks kölesi olarak kullanmak için rehin aldılar. Bunlar suç” dedi.

Çok sayıda DAİŞ'linin ceza almasının mümkün olduğunun ve bunun tüm hukuk sisteminin inandırıcılığı için gerekli olduğunun altını çizdi.

DAİŞ'li kadınların sorumluluklarına da dikkat çeken Trolle, “Eşleriyle birlikte gittiklerini ve çocuklarına baktıklarını söylemeleri onların otomatik olarak serbest bırakılacakları anlamına gelmez” dedi.

Soruşturmaların kolay olmayacağının ve kanıt elde etmenin güç olduğunun bilincinde olduğunu söyleyen Trolla, bu tür suçları işlediklerinden şüphelenilenlerin geceleri rahat yatamayacaklarını ve ‘bu gece beni gelip almazlar’ diye düşünemeyeceklerini ifade etti.

DAİŞ saflarında katılıp İsveç’e dönüş yapanlar da sorun olmayı sürdürüyor. Son birkaç yıldır DAİŞ saflarına katılıp geri dönüş yapanların cinayet, soygun vb. kriminal olaylara karıştıkları İsveç medyasında yer almıştı.

DÖNDÜKTEN SONRA SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYORLAR

Suriye ve Irak’tan dönen DAİŞ'liler ile işlenen ağır suçlar arasında açık bir bağlantı olduğuna dikkat çeken Trolle, “Ben, bunu örneğin Stockholm, Göteborg, Malmö, Växjö, Örebro kentlerinde çok açık bir biçimde görüyorum. Ağır suçluluk bir ilişki ve ait olma duygusu bulunuyor” dedi.

Säpo uzmanlarından Ahn-Za Hagström, İsveç Devlet Radyosu'na yaptığı açıklamada Türkiye'nin göndereceği DAİŞ’lilerin az sayıda olduklarını olduklarını söyledi.

Bunların tehlikeli olup olmadıkları ve kimlikleri hakkında açıklama yapmayacağını ancak İsveç'e gelenleri havaalanında karşılayacaklarını belirtti.

Hagström, daha önceleri yaptığı bir açıklamada Irak ve Suriye'den dönen DAİŞ’lileri yakından izlediklerini ve bunlardan çoğunun şiddeti savunan çevrelerle ilişkileri olduğunu gözlemlediklerini söylemişti.