Türkiye, kıtanın başlıca insan hakları organı olan Avrupa Konseyi'nin 46 üye ülkesinden biri. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, ifade ve medya özgürlüğüne ilişkin bir memorandumda, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplumun "sistematik baskı ve yasal işlemlerin damgasını vurduğu son derece düşmanca bir ortamda" faaliyet gösterdiğini belirtiyor.
Dunja Mijatovic, ifade özgürlüğündeki kötüleşmenin, temel özgürlüklere yönelik çok sayıda açık ihlalle karakterize edilen "çok endişe verici seviyelere" ulaştığını söylüyor.
Komiser, "Basın ve ifade özgürlüğüne verilen zarar giderek daha derin yaralar açmakta, gazetecilerin ve bağımsız medyanın otosansür uygulamasına yol açmaktadır" dedi.
Görev süresi 1 Nisan'da sona erecek olan Dunja Mijatovic, hem gazetecilerin hem de avukatların "eleştirel seslerini susturmaya" yönelik "sürekli ve uyumlu baskıya" dikkat çekti.
Avrupa Konseyi'nin Bosnalı başkanı Mijatovic, "acımasız polis baskısı", "kitlesel tutuklamalar" ve barışçıl göstericilere yönelik cezai kovuşturmalara atıfta bulunarak toplanma özgürlüğüne getirilen kısıtlamalardan üzüntü duyduklarını ifade etti.
Konsey özellikle kadın, LGBT ve çevre aktivistlerinin gösterilerinin yasaklanmasından üzüntü duyarken, 8 Mart öncesinde "Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle İstanbul'da düzenlenen yürüyüşün sekiz yıldır yasaklanmış olması özellikle üzüntü vericidir" dedi.
Dunja Mijatovic, yargının bağımsız olmaması nedeniyle "hukukun üstünlüğü için varoluşsal bir risk" görüyor.
Komiser Ankara'yı vicdan mahkumlarını serbest bırakmaya, kısıtlayıcı yasalarını gözden geçirmeye ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamaya çağırdı.