İktidar partisine yakın olanları kayırmakla suçlanan memur alım kotalarına karşı düzenlenen öğrenci protestoları, Başbakan Şeyh Hasina'nın 15 yıl önce iktidara gelmesinden bu yana yaşanan en büyük protesto dalgasına dönüştü. 

Gösterilerin arkasındaki öğrenci hareketi oazartesi günü protesto eylemlerini 48 saatliğine askıya aldı ve öğrenci hareketinin lideri "bu kadar kan dökülmesi pahasına" reform istemediğini açıkladı.

Dünyanın en büyük sekizinci nüfusuna sahip olan Güney Asya ülkesi Bangladeş’te sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve askerler şehirlerde devriye gezmeye başladı. Ordu, Pazartesi akşamı itibariyle “düzenin yeniden sağlandığını” duyurdu.

Protesto eylemlerinde aralarında polislerin de olduğu en az 174 kişi hayatını kaybetti. 

Çoğu başkent Dakka’da olmak üzere ülke genelinde 2.500'e yakın kişi gözaltına alındı.

Resmi rakamlara göre yaklaşık 18 milyon genç işsizken, haziran ayında kamu hizmetinde kota sisteminin yeniden yürürlüğe girmesi mezunlar arasında öfkeyi tetikledi. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü yaptığı açıklamada, Bangladeş hükümetinin öğrenci protestocularına karşı orduyu görevlendirdiğini, görüldüğü yerde ateş açma yasağı uyguladığını ve mobil veri ve internet hizmetlerini kapattığını belirtti. 

HRW Asya Direktör Yardımcısı Meenakshi Ganguly, "Bangladeş, Şeyh Hasina hükümetine muhalif olan herkese karşı güvenlik güçlerinin sınırsız ihlalleri nedeniyle uzun süredir sorunlu ve aynı oyun kitabına bu kez silahsız öğrenci protestoculara saldırmak için tekrar tanık oluyoruz" dedi.

Ganguly, "Şimdi etkili hükümetlerin Şeyh Hasina'ya, güçlerinin öğrencilere ve diğer protestoculara acımasızca davranmasını durdurması için baskı yapma zamanıdır." diye ekledi.  

Temmuz 2024'ün başlarında on binlerce üniversite öğrencisi, Bangladeş Yüksek Mahkemesi'nin Yüksek Mahkeme Bölümü'nün çeşitli kategorilerdeki insanlar için, özellikle de 1971'de Bangladeş'in bağımsızlık savaşına katılanların soyundan gelenler için yüzde 30'luk kota olmak üzere, devlet işlerinde kotaları geri getiren kararının ardından barışçıl protestolara başlamıştı.  

Öğrenciler, savaş gazilerine yönelik kotanın hükümet destekçilerine haksız yere fayda sağlayacağını iddia ediyordu. 15 Temmuz'da Başbakan Hasina'nın Awami League Partisi'ne bağlı öğrenci grubu Chhatra League üyeleri polis desteğiyle protestoculara saldırdı ve altı kişi öldü. Bunun üzerine eylemler daha da şiddetlendi. 

Eylemlerin sonucu olarak pazar günü Yüksek Mahkeme,  kurtuluş savaşında yer alan savaşçıların çocukları ve torunları için ayrılmış kadroların oranını  %7'ye düşürdü ancak göstericilerin talep ettiği gibi sistemi kaldırmadı.