İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani haftalık basın toplantısında "Kafkasya bölgesinde uluslararası sınırların değiştirilmesine ve jeopolitik değişikliklere karşıyız" dedi.

Kenani özellikle Zengezur projesine atıfta bulundu. Bu koridor, İran ile olan sınır boyunca uzanırken, Bakü’nün Ermenistan, İran ve Türkiye arasında kalan ve Azerbaycan'a bağlı özerk cumhuriyet Nahçıvan’a kadar toprak devamlılığı sağlamasına olanak tanıyor.

Tahran'ın stratejik olarak gördüğü bu güzergahın ilhak edilmesi, İran'ın Ermenistan ve Avrupa'ya erişimini kesecek.

Kenani ayrıca İran'ın Dağlık Karabağ'ın "işgal altındaki topraklarının" Azerbaycan'a geri verilmesini "her zaman desteklediğini" belirtti.

Azerbaycan, 20 Eylül’de Dağlık Karabağ’a yönelik ani bir işgal saldırısı başlattı. Dağlık Karabağ yetkilileri 24 saat sonra silahsızlanmayı ve bölgenin Azerbaycan’a bağlanması konusunda müzakerelerde bulunmayı kabul etmişti. Bu son saldırı sırasında 600’e yakın kişi hayatını kaybetti. Etnik temizlik endişesiyle Dağlık Karabağ nüfusu kitlesel olarak Ermenistan’a göç etmeye başladı. 120 bin nüfuslu bölgede şimdiye kadar 100 binden fazla kişi Ermenistan’a sığındı.

İran hükümetinin açıklaması, üst Ermeni yetkili Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan, Pazar gününden bu yana devam eden Tahran ziyaretine denk geldi.  Grigoryan’ın bu pazartesi günü Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir-Abdullahiyan ile görüşmesi bekleniyor.

Tahran bu vesileyle Erivan'a olan desteğini ifade etti. İki ülke özellikle ticaret alanında yakın ilişkilere sahip.

Grigoryan'ı kabul eden İran Güvenlik Konseyi Sekreteri Ahmadiyan Ali Ekber, "krizin tırmanmaması" için sükunetin yeniden tesis edilmesi yönünde her türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Azerbaycan, Türkiye'nin yakın müttefiki olduğu için Bakü ile Tahran arasındaki ilişkiler de geleneksel olarak hassas.

Bakü ayrıca İran’ın düşman olarak gördüğü İsrail'den de silah satın alıyor. İran'da yaklaşık on milyonluk bir Azeri topluluğu ve 100 bine yakın Ermeni topluluğu yaşıyor.