Komploya karşı düşünsel savaş - 2

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı'da ortaya koyduğu fikirlerin, dünyanın içinde yaşadığı tüm krizlere çözüm sunduğunu belirten Ramon Mantovani, “Onu esir alanlar yanıldı, onun fikirleri artık dünya çapında daha çok takdir ediliyor” dedi.

İMRALI TECRİDİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasının, kapitalizmin ürettiği sosyal, kültürel, ekolojik ve siyasi felaketlere bir alternatif inşa etmek için sol düşünceye tarihsel bir katkı olduğunu vurgulayan İtalyan siyasetçi Ramon Mantovani, şunun altını çizdi: “İçerdiği gerçek demokrasi, kapitalizmin savaş ve baskı ürettiği ve gezegenin hayatta kalmasını sorguladığı bir dönemde, ilerleme ve uygarlık yolunda tüm insanlık için gerçekten ileri bir adımdır.”

 Ramon Mantovani, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Roma günlerini, bu sürecin önce ve sonrasını yakından bilen bir isim. Kürt Halk Önderi'ne12 Kasım 1998 tarihli Moskova-Roma uçağında eşlik eden ve sonrasında Kürt Halk Önderi  Abdullan Öcalan’ın İtalya’da kalması için önemli mücadele yürüten Ramon Montavani, dönemin İtalya Dışişleri Komisyonu üyelerindendi. “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasını, İmralı işkence sistemini ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasının önemini İtalyan siyasetçi Ramon Mantovani ile konuştuk.

İmralı’da devam eden tecrit ve işkence sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İmralı’da yaşanan bu tecrit, en temel hukuk ilkelerinin açık ihlalidir. Başkan Abdullah Öcalan'ın haksız yere hapsedilmesi, Türk devletinin demokratik olmayan doğasını gösteriyor. Faşist bir darbeye ve Kürt halkına yönelik kültürel soykırım girişimine karşı meşru bir şekilde silahlanmaya ve direnmeye zorlanan, ancak defalarca ateşkes ve müzakere öneren PKK'ye yönelik terörizm suçlaması bile Öcalan'ın çeyrek asırdan fazla bir süredir katlanmak zorunda kaldığı insanlık dışı muamele ve işkenceyi haklı gösteremez. PKK'nin, ABD ve AB tarafından terör örgütleri listesine dahil edilmesi, yakın zamanda İsveç olayının da açıkça gösterdiği gibi, Türk rejiminin tüm NATO üyesi ülkelere yaptığı şantajın bir sonucudur. Demokratik bir ülke için insanlığa karşı suç işlemekten yargılanması gerekenler Erdoğan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’dir.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı yakından tanıyan biri olarak İmralı’da ortaya koyduğu direnişi ve ideolojik mücadelesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Başkan Abdullah Öcalan'ın cesaret ve kararlılık gösterdiğini ve göstermeye devam ettiğini; maruz kaldığı tüm ağır uygulamalara rağmen olağanüstü bir berraklık ve tutarlılık sergilediğini düşünüyorum. Cezaevinden yazdığı yazılar bunu kanıtlıyor. Türk rejimi, Abdullah Öcalan'dan korkuyor ama savaş nedeniyle değil, onun düşüncelerine ve politika önerilerine ilham veren barış politikası nedeniyle. Türk devleti, Kürt halkının liderinin tecrit edilmesinin zaman içinde direnişi ezeceğini, Kürt halkının özgürlük ve hak davasını unutulmaya mahkûm edeceğini düşündü, ancak tam tersi oldu. Abdullah Öcalan'ın siyasi ve kültürel itibarı, yazıları aracılığıyla dünya çapında giderek daha fazla takdir ediliyor. Dünyanın en güçlü ve silahlı ordularından biri tarafından tasfiye edilmeye çalışılmasına rağmen PKK, her zamankinden daha canlı. Türk rejiminin gerici doğası, tüm dünya halklarının gözünde giderek daha da belirginleşiyor.

Özgürlüğü için 10 Ekim 2023’te küresel bir kampanya başlatıldı. Bu kampanya ikinci yılına girerken büyümeye ve ivme kazanmaya devam ediyor. Bu kampanya neden bu kadar önemli?

Başkan Öcalan'ın serbest bırakılması için yürütülen bu kampanya, kendisinin ve Kürt halkının haklarının savunulması açısından doğru ve çok önemlidir. Ancak uluslararası çelişkileri savaş yoluyla çözmeye yönelik mevcut eğilime karşı mücadele etmek de belirleyicidir. Nelson Mandela'nın zamanında olduğu gibi, Başkan Öcalan da barbarlık ile uygarlık, baskı ile insan özgürlüğü arasındaki mücadelenin bir sembolüdür. Bu mücadele asla terk edilemeyecek ya da daha da kötüsü, ABD ve NATO tarafından Birinci Körfez Savaşı'ndan bu yana aranan ve sürdürülen dünyadaki mevcut huzursuzluk durumuna tabi kılınamayacak bir mücadeledir.

Kampanyayla birlikte fikirleri de uluslararası alanda daha geniş bir şekilde tartışılmaya başlandı. Sizce Öcalan'ın paradigması günümüz kapitalist sisteminin yarattığı krizlere çözüm noktasında nasıl bir öneme sahip?

Başkan Öcalan'ın fikirlerinin, kapitalist küreselleşme ve finansallaşmanın ürettiği mevcut çelişkileri anlamak ve böylece çağdaş kapitalizmin ürettiği sosyal, kültürel, ekolojik ve siyasi felaketlere bir alternatif inşa etmek için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Özellikle şoven milliyetçiliğin eleştirisi ve demokratik konfederalizm fikri, hem çatışmaları barışçıl bir şekilde çözmek hem de halklardan ve hatta bireylerden itaat ve boyun eğme talep eden baskıcı bir aygıt olarak devlet fikrinin üstesinden gelmek için sol düşünceye tarihsel bir katkıdır. İçerdiği gerçek demokrasi, kapitalizmin savaş ve baskı ürettiği ve gezegenin hayatta kalmasını sorguladığı bir dönemde, ilerleme ve uygarlık yolunda tüm insanlık için gerçekten ileri bir adımdır.

Bunlara ek olarak;, Ortadoğu’da kadınların rolünü ve haklarını insani kurtuluş mücadelesinde en önemli öncelik kabul etmenin önemini kavramış tek bir örgüt, devlet ya da siyasi lider vardır; O da PKK ve Başkan Öcalan’dır. PKK ve Başkan Öcalan, dindar ya da seküler “komşularından” on bin kat ileridedir. Başkan Öcalan ve PKK bu durumu fark etmiş, teorikleştirmiş ve Rojava’da, koşulların elverdiği her yerde uygulamaktadır.

Onların meselesi, ataerkil ideolojinin ve binlerce yıllık gerçek eşitsizliğin egemen kıldığı sağduyuyla çelişen biçimsel eşitliği tanımak değildir. Bu, Abdullah Öcalan'ın çok iyi açıkladığı gibi, kadın özgürlüğü olmadan toplumsal özgürlüğün olamayacağını; kadın özgürlüğünün diğer mücadelelerin bir sonucu olamayacağını ve onların zaferinin bir sonucu olarak gelemeyeceğini; 'kalplerimizde taşıdığımız yeni dünyayı' inşa etmek için tüm mücadelelerin ayrılmaz ve gerekli bir parçası olduğunu düşünmekle ilgilidir.

Farklı kesimler, Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep ediyor. Özgürlüğü nasıl bir anlam ifade ediyor ve yürütülen kampanyanın başarıya ulaşması için neler yapılabilir?

Antonio Gramsci, Başkan Öcalan’ın çok iyi bildiği, bizzat kendisiyle gerçekleştirme onuruna sahip olduğum görüşmelerde doğrulama fırsatı bulduğum ‘Aklın kötümserliği ve iradenin iyimserliği’nden bahsederdi. Dünya güç ilişkilerinin, nükleer savaş tehlikelerinin ve insanlığın yok oluşunun berrak analizi, barış, sosyal adalet ve halkların hakları için verilen tüm mücadelelerin yönünü şaşırtabilir ve cesaretsiz kılabilir. Tüm bunlar karşısında, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için verilen mücadele küçük bir mesele olarak görünebilir. Abdullah Öcalan'ın örneği, fikirlerinin yayılması ve özgürlüğü için verilen mücadele, bu gidişatı tersine çevirmek için belirleyici bir faktör olabilir. Dünyadaki tüm ilerici davaların yeni bir sentezini teşvik edebilir. Tarih, tek tek erkekler ya da kadınlar tarafından değil, halklar tarafından yazılır ama dünyayı değiştirebilecek farkındalık ve mücadelelerin motoru haline gelen örnek yaşamlar vardır. Bunlar, Karl Marx'ın dediği gibi 'mevcut durumun ortadan kaldırılması' için çalışırlar. Başkan Öcalan'ın tüm yaşamı bunu temsil etmektedir.