Protestoların M23 isyancıları ve Ruanda birliklerinin stratejik öneme sahip Goma şehrini ele geçirmesine tepki olarak gerçekleştiği bildirildi.  

Protestolar sırasında Ruanda, Fransa, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri hedef alındı. Fransız temsilcilik binasından dumanların yükseldiği görüldü. 

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Fransız Büyükelçiliği'ne yönelik saldırıyı "kabul edilemez" olarak nitelendirirken, Kongo İletişim Bakanı Patrick Muyaya başkentte güvenliğin yeniden sağlandığını duyurdu.  

Goma'da üç gündür süren silahlı çatışmalarda en az 17 kişi hayatını kaybederken, 367 kişi yaralandı. Bombardıman sonucu altyapı tesislerinin zarar görmesi nedeniyle bölgede su ve elektrik kesintileri yaşanıyor.  

Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği, krizi görüşmek üzere acil toplantılar düzenlerken, Kongo hükümeti, Ruanda birliklerinin ülkeden çekilmesini talep eden net bir açıklamanın yapılmamasını eleştirdi. Kenya ve Güney Afrika da tarafları barış görüşmelerine çağırdı.  

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, ocak ayında yarım milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini belirtti. 

BM, Goma'daki insani durumun “son derece endişe verici” olduğunu vurguladı. 

Dünya Gıda Programı yetkilileri erzak sıkıntısının önümüzdeki 24 saat içinde kritik bir boyuta ulaşabileceği uyarısında bulundu.  

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ise Goma'daki laboratuvarlardan Ebola gibi virüslerin yayılma riskine dikkat çekti. 

Bölge direktörü Patrick Youssef, “Biyomedikal Araştırma Enstitüsü laboratuvarındaki örneklerin korunması gerektiğini” ifade etti.