UAD İsrail’e ateşkes emrini karara bağlayacak
BM'nin en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika'nın İsrail'e ateşkes emri verilmesi talebini karar bağlayacağını duyurdu.
BM'nin en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika'nın İsrail'e ateşkes emri verilmesi talebini karar bağlayacağını duyurdu.
Pretoria mahkemeden İsrail'in uluslararası toplumun muhalefetine rağmen 7 Mayıs'ta kara harekâtı başlattığı Refah da dâhil olmak üzere Gazze'deki tüm askeri operasyonlarını “derhal” durdurmasını istiyor.
UAD tarafından yapılan basın açıklamasında, mahkemenin bulunduğu Lahey'deki Barış Sarayı'nda saat 15:00'te halka açık bir oturum düzenleneceği duyuruldu.
Aralık ayı sonunda Güney Afrika’nın “soykırım” gerekçesiyle başvurduğu mahkeme, Ocak ayında İsrail'in herhangi bir soykırım eylemini önlemek için elinden gelen her şeyi yapmasına ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermesine hükmetmişti. Ancak mahkeme ateşkes emri verecek kadar ileri gitmemişti.
Pretoria, sahadaki gelişmelerin, özellikle de Refah'taki operasyonun, UAD'den yeni bir karar alınmasını gerektirdiğini düşünüyor.
Geçen haftaki duruşmalar sırasında Pretoria, özellikle toplu mezarlara, işkence eylemlerine ve insani yardımın engellenmesine atıfta bulunarak İsrail tarafından işlenen “soykırımın” “korkunç bir seviyeye” ulaştığını belirtmişti. Ertesi gün İsrail, yargıçlar önünde “soykırım” davasının gerçeklikten “tamamen kopuk” olduğunu savunmuştu.
Devletler arasındaki anlaşmazlıkları çözüme kavuşturan UAD'nin kararları yasal olarak bağlayıcı ancak bu kararların uygulanması için herhangi bir araca sahip değil.
Bununla birlikte Pretoria lehine çıkacak bir karar, Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Karim Khan'ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Hamas liderleri hakkında “insanlığa karşı suç işledikleri” iddiasıyla tutuklama emri talep etmesinin ardından İsrail açısından ağır bir durum olacak.
Buna ek olarak, Çarşamba günü üç Avrupa ülkesi, İspanya, İrlanda ve Norveç, Filistin Devletini tanıyacaklarını açıkladılar. Bu tutum, 57 yıllık İsrail işgalini sona erdirme arayışın olan Filistinli liderler tarafından büyük bir diplomatik zafer olarak değerlendirildi.