1 Mayıs şehitleri anıldı

1 Mayıs Katliamı'nda yaşamını yitiren 34 kişi, İstanbul'da anıldı.

'78’liler Girişimi öncülüğünde 1 Mayıs 1977 Katliamı'nda yaşamını yitiren 34 kişi, Kazancı Yokuşu’nda anıldı. Polis ablukası altında gerçekleşen anmaya, çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle temsilcisi katıldı. “1 Mayıs Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız”, “Taksim Meydanı 1 Mayıs alanıdır” yazılı pankartlarının açıldığı anma, katliamda yaşamını yitirenler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

'42 YILDIR KATLİAM FAİLLERİ KORUNUYOR!'

Ortak basın açıklaması okuyan '78’liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan, 42 yıl önce Kazancı Yokuşu’nda, 8'i kadın 34 kişinin katledildiğini, 129 kişinin ise yaralandığını hatırlatarak sözlerine başladı. Bircan, tarihe kanlı 1 Mayıs olarak geçen bu katliamın hakkında açılan davada savcı, katliamın faillerinin devlet olduğunu, “Yurt ve insanlık düşmanı karanlık güçler” tarifiyle itiraf etmesine rağmen, '78 kuşağından 98 devrimcinin olayın failleri yapılmak istendiğine dikkat çekti.

‘PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’

Bircan, “Hükümet yetkileri, anayasa referandumundan önce 1 Mayıs 1977, Maraş ve Çorum katliamlarını araştırmak için Meclis bünyesinde bir 'Adalet Komisyonu' kurulduğunu kamuoyuna açıkladılar. Oysa ne 1 Mayıs Katliamı'nın, ne de diğer katliamların suçluların açığa çıkarılması ve yargılanması noktasında hiçbir adım atılmadı” dedi.

'TAKSİM MEYDANI DİRENİŞİN SİMGESİ'

Bircan, katliamın yapıldığı Taksim Meydanı’nın kamusal bir alan olduğunu söyleyerek, Taksim yasağına şöyle tepki gösterdi:

“Taksim Meydanı bir özgürlük meydanıdır! Kamusal alanımızı, özgürlük meydanımızı yasaklıyorlar. İtiraz edenlere zulmediyorlar. Bunu kabul edemeyiz! Bu meydanda yıllarca milyonlar, özgürlük şarkıları, direniş marşları söyledi. Bu meydan emeğin, özgürlüğün ve direnişin simgesidir. Kazancı Yokuşu'nda, 1 Mayıs 1977'de 34 arkadaşımız egemenlerin ve cuntacıların kirli kanları Kazancı Yokuşu'nda aktı. Katliamın hesabi sorulmadı, katledilenlerin adlarına bir anıt bile dikilmedi.”

Taksim Meydanı’nda aynı zamanda Gezi Direnişi’nin de yaşandığını hatırlatan Bircan, bu meydandan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

'ÖZGÜRLÜK BAYRAĞINI YÜKSELTMEK İÇİN...'

Türkiye'de 1 Mayıs’a büyük bir ekonomik kriz ve emek sömürüsü altında girildiğini kaydeden Bircan, ülke bütçesinin önemli kısmının silahlanmaya, savaşa ve lüks tüketime ayrıldığı vurguladı. İş cinayetlerinin, işsizliğin, yoksulluğun, güvencesiz çalışmanın ve hukuksuz KHK'lerle işten atmaların meşrulaştırıldığını kaydeden Bircan, şöyle konuştu:

"Kıdem tazminatları da sermayeye devrediliyor. Taciz ve tecavüzün, kadın cinayetlerinin önü alınamıyor. Yaşamlarımızın her alanında sürdürülen tecrit politikalarının içeride ve dışarıda ölümlere neden olduğu görmezden geliniyor. AKP/MHP iktidarı, sürekli bir gözetim, denetim ve baskı politikaları üzerinden gün gün artan ölçüde, toplumu bir cendereye alıyor. Tam da bu nedenledir ki, hayatın her alanında direniş bayrağını yükselten, tecrit politikalarını etkisizleştiren, krizin faturasını egemen muktedirlerin önüne koyan, silahlanma ve savaşa karşı barış, demokrasi ve özgürlük bayrağını yükseltmek için ileri... Özgürlükçü, demokratik ve adil bir toplum için ileri..."

Açıklamanın ardından 34 kişinin yaşamını yitirdiği noktaya karanfiller bırakan kitle, hep bir ağızdan 1 Mayıs Marşı'nı seslendirdi.

Açıklamayı düzenleyen kurumlar şöyle: 78'liler Girişimi, Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Karşı Sanat Çalışmaları, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi.