2 hasta tutsak da İmralı tecridine karşı açlık grevinde
Hasta tutsaklar Elif Çetinbaş ile Rihan Kavak Özbek, İmralı tecridine karşı açlık grevi direnişine katıldı.
Hasta tutsaklar Elif Çetinbaş ile Rihan Kavak Özbek, İmralı tecridine karşı açlık grevi direnişine katıldı.
Hasta tutsaklar Elif Çetinbaş ile Rihan Kavak Özbek, İmralı tecridine karşı açlık grevi direnişine katıldı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için cezaevlerinde başlatılan açlık grevi 22'nci gününe girdi.
Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde eylemi devralan üçüncü grupta yer alan İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklar listesinde bulunan siyasetçilerden Elif Çetinbaş ile Rihan Kavak Özbek, gönderdikleri mesajda grevi sahiplenme çağrısı yaptı.
'ORTAK MÜCADELEYLE BAŞARACAĞIZ'
Elif Çetinbaş, "Günde beş kadının canice öldürüldüğü, ekonominin sermaye güçlerinin elinde Leviathana dönüştüğü, ulus-devletlerin faşist-tekçi yapısıyla kendi iflas bayrağını çektiği, ekolojinin S.O.S çanlarının çaldığı bir dönemde tüm bu krizlere karşı, ‘ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını’ geliştiren ve tüm halkların hizmetine sunan dönem filozofu Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü bugün değil de ne zaman isteyeceğiz" dedi.
Elif Çetinbaş, ortak mücadele gücü ile başarıya ulaşacaklarını ifade ederek, “Sayın Abdullah Öcalan için herkesin tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Bizler açlık grevi ile bu karanlığı aydınlatmak ve güneşli günleri görmek için kapıyı aralama çabasına giriştik. Fakat kapıları ve duvarları kaldırmak ancak hepimizin çabasıyla mümkündür” diye belirtti.
'HERKES TECRİDE KARŞI SESİNİ YÜKSELTMELİ'
Rihan Kavak Özbek ise Kürt sorunun çözümünün ve Türkiye halklarının barışının anahtarının Abdullah Öcalan’da olduğunu vurguladığı mesajında, açlık grevi eylemlerinin sahiplenilmesi çağrısında bulundu.
Rihan Özbek, şunları belirtti: “Şu anda bütün dünya biliyor ki; Kürt sorununun çözümü ve Türkiye halklarının barışının anahtarı Sayın Abdullah Öcalan’dır. Hatta Ortadoğu’nun barışı Sayın Abdullah Öcalan’ın paradigması olan ‘Demokratik Ortadoğu’dur. Tecrit bir insanlık suçudur. Kürt halkı ve ‘demokratım’ diyen herkes tecride karşı sesini yükseltmelidir. O yüzden herkes zindandakilerin sesini duymalı ve sahiplenmeli. Sayın Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsaklar koşulsuz şartsız serbest bırakılmalı.”