33 yıl oğlu Cemil’i istedi

Ömrünün 33 yılını, 12 Eylül darbesi sonrası gözaltına alınan kaybedilen oğlu Cemil Kırbayır’ı bulmak için veren Berfo Kırbayır, Cumartesi Anneleri’nin simge isimlerindendi.

BERFO KIRBAYIR

Oğlu Cemil Kırbayır’ı bulmak için Cumartesi Anneleri eylemlerine her hafta hasta da olsa katılan Berfo Ana, “Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler” diyerek, 33 yıl mücadele etti. Berfo Ana, devletten beklediği yanıtı alamadan 21 Şubat 2013’te vefat etti. 

Cemil Kırbayır, 8 Ekim 1980’de Qers’te (Kars) gözaltına alınıp kaybedildi. Dönemin Türkiye Meclisi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Cemil Kırbayır dosyası ile ilgili bulunan bulguları şöyle açıklamıştı: “Komisyonumuz bu olayda, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu kararını vermiştir. Gözaltında iken gözleri bağlı, elleri kalorifer borusuna kelepçeli birinin kaçması mümkün değil. Kırbayır’ın devlet görevlileri tarafından öldürüldüğü bulguları var. Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır’ın anlatımına göre, 13 Eylül 1980’de evinden alınıp, 247'nci Piyade Alayı’na götürülmüş. Burada bir hafta tutulduktan sonra Kars Askeri Gözetim Evine götürülerek sorgulama yeri olarak kullanılan Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’nde Emniyet personelince sorgulanmış, işkenceye tabi tutulmuş ve 8 Ekim 1980'de öldürülmüştür. Polis tutanaklarında ise gözaltında iken firar ettiği belirtilerek kaybolmuştur. Ailesi firar iddiasının bir senaryo olduğunu, Cemil’in gözaltında iken işkence sonrası öldürüldüğüne ve yok edildiğine inanmaktadır.

3 POLİSE KINAMA VERİLDİ

Polis tutanaklarında Kırbayır’ın gözaltında iken firar ettiği belirtilerek kaybolduğuna dair tutanak tutulmuş ve 3 polis memuruna da bu olaydaki ihmal ve kusurlarından dolayı ‘kınama cezası’ verilmiştir. Komisyon bu olayda Cemil Kırbayır’ın sorgulama esnasında gözaltında iken öldürüldüğü, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu konusunda kuşku duymamaktadır. Bu durumu o tarihte Kars’ta görev yapan üst düzey bazı kamu görevlileri de komisyonumuza belirtmişlerdir. Cemil Kırbayır’a ne olduğunu ispatlamak görevi, onu gözaltına alan ve sorgusunu yapanlardadır, devlettedir. İncelemelerimizde Cemil Kırbayır’ın gözaltından kaçtığına dair inandırıcı bilgi ve belge ileri sürülemediği gibi iddia edilen bu görüşü ispatlamaya yönelik olarak o dönemde göstermelik bir iki arama dışında etkili bir soruşturma, inceleme de yapılmamış, sadece 3 polis memuruna disiplin hukukunun en hafif cezalarından olan kınama cezası verilmiştir.” 

33 YIL MÜCADELE VERDİ, AKP SÖZLERİNİ UNUTTU

Berfo Ana, oğlu Cemil Kırbayır için yıllarca mücadele etti. 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan, Berfo Ana ve çocuklarıyla görüşerek kayıplarla ilgili araştırmalar yapılacağını, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin bulunacağı sözünü verdi. 2012’de ise Kenan Evren başta olmak üzere 12 Eylül darbesinin mimarlarının yargılandığı davada söz alan Berfo Ana, Evren’e “Sen benim ocağımı söndürdün, Allah da senin ocağını söndürsün Evren, utanmadın mı?” dedi. 

CENAZEMİ KALDIRMAYIN

Berfo Ana, 21 Şubat 2013’te hayatını kaybetmeden önce verdiği röportajlardan birinde, şunları söylemişti: “3 kız, 3 erkek altı çocuk doğurdum. Oğlum Cemil devrimciydi, ne zaman devlete sorsak kaçtı gitti, dediler; inandık. 27 yıl boyunca oğlumun bir gün çıkıp geleceğini düşündüm, ta ki 7 yıl kadar önce eski AK Parti milletvekili Zafer Üskül'ün Cemil Kırbayır işkencede öldü açıklamasına kadar. O gün bugündür de oğlumun kemiklerinin peşindeyim. Artık ölmek istiyorum ama oğlumun kemiklerini görmeden onun mezarında dua etmeden gözlerim açık gidecek. Başbakan bana söz vermişti, oğlumun kemiklerinin gömüldüğü yeri bulacaktı. Onun sözünü tutmasını bekliyorum. Vasiyetimdir; Cemil'in nereye gömüldüğü bulunmadan ölürsem beni gömmeyin, cenazemi kaldırmayın, oğlumla birlikte aynı mezara gömülmek istiyorum.” 

Berfo Ana’nın ölümünden sonra Cemil Kırbayır’ın kaybedilmesi ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde süren davada savunma veren Türkiye, Berfo Kırbayır’ın ölmesinden dolayı davanın düşmesi gerektiğini söyleyebildi.