Evîn Goyî, Bakurê Kurdistan’ın Botan Bölgesi’ne bağlı Qileban ilçesinin Hilal köyünde yılında dünyaya geldi. 1988 yılında PKK saflarına katılan Evîn Goyî, kadın düşmanı DAİŞ’e karşı savaşmanın, DAİŞ’i yenilgiye uğratmanın onurunu Rojava Devrimi’ne öncülük ederek ispatladı ve DAİŞ’e karşı savaşta yaralandı.

23 Aralık 2022 tarihinde Paris’te gerçekleşen katliamda yurtsever Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl ile şehit düşürülen KCK Yürütme Konseyi Üyesi Evîn Goyî’yi (Emine Kara), mücadele arkadaşı Cahîd Hesen ve Rojavayê Kurdistanlı yurtsever halk ANF anlattı.

KOMÜN VE MECLİSLERE ÖNCÜ OLDU

2011 yılında Başûrê Kurdistan’da Şehit Evîn Goyî ile tanışan mücadele yoldaşı Cahîd Hesen, Evîn Goyî ile tanışma sürecini ve kaldığı dönemi şöyle anlatıyor: “Heval Evîn’le 2011 yılında kısa da olsa görüşme şansım oldu. 2016 yılının ilk aylarında Rojavayê Kurdistan’da aynı alandaydık ve aynı yönetimde yer aldık. Kuşkusuz Heval Evîn’in Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nde emeği, rolü büyük ve öncülük yaptı. TEV-DEM, komün ve meclis faaliyetlerini yürüttü.

ARAP HALKININ GÖNLÜNDE YER EDİNDİ

Toplumsal bir yoldaşımız olduğundan kısa bir sürede Rojava halkının gönlünde yer edindi. Sadece Kürt halkı içerisinde değil Arap ve diğer bileşenler arasında da yer edindi. Rojavayê Kurdistan’da köylerden şehirlere kadar öncü rolünü üstlendi, komün ve meclisleri birebir kendi elleriyle inşa etti. Aynı zamanda örgütleme çalışmalarında da büyük çaba sarf etti. Toplumsal Savunma Güçleri’ne de öncülük rolünü üstlendi.”

Evîn Goyî’nin mütevaziliği ile bilindiğini söyleyen Cahîd, Rojava Devrimi’ndeki rolüne ise şöyle değiniyor: “Heval Evîn bir öncüydü. Diyalogu güçlü, anlayışlı bir arkadaştı. Kolay kolay kimse ile sorun yaşamazdı ve her zaman dinlemeyi ve karşısındakini anlamaya çalışırdı.

SURİYE’DE DEMOKRATİK ZEMİN İÇİN ÇABA GÖSTERD;

Rojava Devrimi’nin daha fazla gelişmesi, Kurdistan’a örnek alan bir düzeye gelmesi ve Suriye’de demokratik bir zeminin yaratılmasına nasıl katkı sağlanır diye çok düşünürdü, çabası ve emeği bu doğrultudaydı. Son anına kadar sıcakkanlı, heyecanlı ve büyük bir sevinçle adım attı.”

34 YIL KADIN MÜCADELESİ’NDE ÖNCÜ OLDU

Cahîd, Evîn Goyî’nin 34 yıllık mücadele maratonuna atıfta bulunuyor ve şöyle devam ediyor: “Özgürlük Mücadelesi’ne kendini adadı. Soluksuz bir mücadele. Kuşkusuz Rojava Devrimi’nde Kadın Özgürlük Mücadelesi’ne de öncülük etti. Büyük bir öncüydü. 2018 yılının sonlarına doğru sağlık durumunun kötüye gitmesine rağmen bir gün olsun yürüttüğü mücadeleden geri kalmadı, hep öndeydi ve sağlık sorunları çalışma temposuna engel olmadı. Heval Evîn, 4 parça Kurdistan’da mücadele yürüttü. Kurdistan, Ortadoğu’da kadına örnek oldu ve ezilen halklara, demokrasi ve yorgunluk, açlık, susuzluk demeden özgürlük uğruna mücadele eden halklara direniş sembolü haline geldi.”

‘FRANSA KATLİAMI AYDINLATMAZSA ORTAKTIR’

Paris’te katledilen Şehit Sara, Fîdan ve Leyla’nın şehadet yıl dönümü öncesine denk getirilen 2’nci Paris katliamına dikkat çeken Cahîd Hesen, “Fransa, katliamın üstünü örtmemeli, hakikati gün yüzüne çıkarmalı, nasıl Şehit Sara, Fîdan ve Leyla’nın katledilmesinde Türk devleti ve MİT’in ortağı olduysa 23 Aralık’taki katliamın aydınlatılmamasıyla da ortağı olacaktır. Eğer katliamın üstü örtülürse Fransa, Kürt halkı tarafından katliamın ortak olarak adlandırılacaktır. Katliamın üstünün örtülmemesi için mücadeleye devam edeceğiz.”

DOĞRU YOLU GÖSTERDİ

Kelsuma Eyup, 2018 yılında Dirbêsiyê’de Evîn Goyî’yi tanıdığını belirtiyor ve o günleri şöyle anlatıyor: “Sürekli toplantı yapardı, ilçedeki halk Heval Evîn’e bağlıydı. Değerli bir arkadaştı. Sevilen, saygı gören bir arkadaştı. Büyük ile büyük, çocuk ile çocuk, genç ile genç olabilen biriydi. Yol gösterirdi, güler yüzlüydü Heval Evîn. Doğru yoldan sapmamamız için çabalardı, yanlışın doğrunun ne olduğunu kavratan bir güce sahipti.”

Şehit Evîn’in, birçok kez evinde ağırladığını dile getiyor Kelsuma ve o günleri şöyle yad ediyor: “Kendi eviymiş gibi evimizde rahattı. Evimizi, kalbimizi açmıştık Heval Evîn’ê. Evimiz kerpiçten yapılmıştı. Böyle evleri çok severdi. Nefes aldığını sürekli söyler, köyleri anlatır dururdu. Çocuklarımda o dönemlerde çok küçüktü ve çocuklar ile iletişimi çok iyiydi. 5 çocuğumda etkilenmişti, bağlanmıştı Heval Evîn’e. Ne zaman geleceğini hep sorarlardı.”

‘EMEĞİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

“Yürüyüşlerin başını çekiyordu Heval Evîn” diyor Kelsuma ve halkın bağlılığını şöyle anlatıyor: “Kısa sürede halkın gönlünde yer edindi. Şehadeti bizi üzdü. O günler bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti ve herkes bir şok yaşadı. Üzdü, incitti ama emeğine sahip çıkmak için mücadelemizi yükselteceğiz. Birçok yoldaşımız hainlerin eliyle şehit düşürüldü.  Mücadelesinin takipçisi olacağız, izinden yürüyeceğiz.”

CESARETİ CESARET VERDİ

Evîn Seydo, 2017 yılında Evîn Goyî’yi evine geldiği süreçte tanıdığını söylüyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Konuşmaları doğaldı, hep gülerdi. Evimize gelmediği dönemlerde de hangi eve gitse hemen yanına giderdik. Çünkü Heval Evîn’i dinlemeyi seviyorduk, güç veriyordu. Kadınlar şu an güçlüyse, direniyor ve öncülük yapıyorsa Heval Evîn’in payı büyük. Cesareti, cesaret oldu, çalışkanlığı yön verdi. Hitabı güçlüydü. Halkı etkiliyor, harekete koyuyordu. Mücadelesini sürdürmeye söz verdik. Çocuklarımızı mücadelesi ile büyüteceğiz. Bizi sevdi, kucakladı, sevgisi kalbimizde yer edindi. Onun sevgisi ile çocuklarımızı geleceğe hazırlayacağız.”

YERİ GELİR SESSİZLİĞİYLE EĞİTİRDİ

3 yıl boyunca Şehit Evîn ile beraber kaldığını aktarıyor Mihemed Xelef ve diyor: “Çok konuşmazdı, sessizliği ile bizi eğitirdi. Sessizliği öğreticiydi. Halkta manevi bir bağlılık yaratmıştı, Heval Evîn’e karşı rahattık. İnsanlar kaçmazdı Heval Evîn’den, insanları partiye bağlama, yaşamı çekici kılan özelliklere sahipti. Aradığını bulurdun O’nda.”

‘SESSİZ KALINIRSA SIRA ONLARA DA GELECEK’

Evîn Goyî’nin özgür kadın çizgisini temsil ettiğine dikkat çekiyor Mihemed, devamında demokrasi ve özgürlük uğruna mücadele eden kesimlere seslenerek, konuşmasını şöyle noktalıyor: “Rojava Devrimi’ne kadın öncülük etti. Bu öncülerden biri de Heval Evîn’di. Bir kez daha öncü kadın hedef alındı.  Uluslararası güçlerin sessizliği katliama ortaklığa işaret ediyor. Çağrımız uluslararası güçlere değil, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren halklaradır. Öncü olan Sara ve Evînleri katledenlere karşı sessiz kalınmamalı. Kendisine demokrasi için mücadele ediyorum diyenler katliama karşı sessiz kalmamalı, kalırsa sıra onlara da gelecek.”