İHD ve hukuk örgütleri: Tecrit çözüm yolunu engelliyor
İnsan Hakları Haftası dolayısıyla İHD, ÖHD ve Merdîn Barosu tarafından yapılan açıklamada, "Tecrit aynı zamanda Kürt sorununu derinleştirmekte ve çözüm yolunu tıkamaktadır" denildi.
İnsan Hakları Haftası dolayısıyla İHD, ÖHD ve Merdîn Barosu tarafından yapılan açıklamada, "Tecrit aynı zamanda Kürt sorununu derinleştirmekte ve çözüm yolunu tıkamaktadır" denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mêrdîn Barosu İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla ortak açıklama yaptı. Baro binası önünde yapılan eyleme sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, hukukçular ve insan hakları aktivistleri katıldı. Kayıp yakınlarının da katıldığı eylemde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşınırken, açıklamayı İHD Mêrdîn Şube Eşbaşkanı Av. Hicran Erdinç okudu.
Hicran Erdinç, “Toplumun üzerine düşen ise devlete karşı bireyin bu kazanımlarını bilmek, hatırlamak, hatırlatmak ve devleti bu sınırlardan çıkmamaya zorlamak ile görevlerini yerine getirmesini sağlamaktır” ifadelerini kullandı.
'TECRİT SORUNU DERİNLEŞTİRİYOR'
Türkiye’de yargı mekanizmalarının tümüyle etkisiz hale getirilmek istendiğini, AYM’nin dahi kapatılmaya çalışıldığını ifade eden Hicran Erdinç, Türk Tabipleri Birliği ve HDP’li belediyelerin kayyumla gasp edilmesine dikkat çekti. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Hicran Erdinç, şunları söyledi:
“Türkiye Hapishanelerinde; mahpuslar yaşamını yitirmeye devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, infaz yakmalar, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, haksız disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır. Başta İmralı Ada Hapishanesinde ve diğer siyasi mahpuslar üzerinde mutlak tecrit uygulanmaktadır. Tecrit buradan yayılarak bütün toplum üzerinde bir izolasyon yöntemi olarak bilinçli ve sistematik bir şekilde kullanılmaktadır. Hukuken keyfi siyaseten tamamen bilinçli, sistematik ve sürekli bir şekilde verilen gösteri, yürüyüş ve etkinlik yasakları ile sokaklar söz söylemek isteyen insanlara kapatılmakta, toplum birbirinden izole edilmekte, sosyal medyada cadı avı yapılmaktadır. Tüm bunlar ve nice benzeri örnekleri tecridin bir hayalet gibi toplum üzerindeki gölgeleridir. Tecrit aynı zamanda Kürt sorununu daha da derinleştirmekte ve çözüm yolunu tıkamaktadır. Bu nedenle siyasi mahpuslar 27 Kasım 2023 tarihinden itibaren tecridin kaldırılması ve Kürt Sorunun demokratik ve barışçıl çözümü talebi ile açlık grevine başladıklarını duyurmuşlardır."
Hicran Erdinç, “BM Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinde geçen hakların herkes için geçerli asgari temel haklar olduğunu hatırlatarak adalet, barış, özgürlük ve eşitliği savunmaktan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Yine tüm toplumu insan hakları etrafında kenetlenmeye, devleti bu kurallara uymaya ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.