Colemêrg'den yükselen direnişin, herkesi içine alan, büyük bir toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelesine dönüşmesi gerektiğini belirten DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatin Kanat, bu mücadelenin kazanımlarının da büyük olacağını kaydetti. 

Colemêrg (Hakkari) Belediyesi'ne kayyum atanmasına karşı 13 Haziran'da “Belediyeler halkındır, gaspa izin vermeyeceğiz” şiarıyla düzenlenen mitinge katılan DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatih Kanat, ANF'ye konuştu.

Kurdistan kentlerinin sıkıyönetim mantığıyla yönetildiğini belirten Fatih Kanat, "İktidarların süregiden baskıcı, inkarcı, ayrımcı pratiği bir yana Kurdistan coğrafyasının sıkıyönetimsiz ve OHAL’siz günleri sayılı” dedi. Devletin 15 Temmuz'daki iç çatışması sonrası ise artık yasaların da rafa kaldırıldığını, çeteci kliklerin cirit attığını belirten Kanat, Kürt düşmanlığında yarışıldığını söyledi.

Kürt'ün yanında duranın da düşman görüldüğünü kaydeden Kanat, "Kayyum atamaları da bu kapsamdadır, ancak kayyum gerekçesi yapılan eski yalanların, kumpasların, şişirilen balonların da alıcısı, inananı kalmadı artık" diye konuştu. 

SEÇİMİNİN BİR KIYMETİ OLMADIĞI SÖYLENİYOR

Kayyum uygulamasının sadece belediye başkanlarının yerine vali, kaymakam atamak olmadığını, bu uygulamanın altında Kürt halkını vatandaş olarak görmeme, onları yok sayma anlayışının yattığını vurgulayan Kanat, şöyle devam etti: “Mesaj açık, Kürt'e eşit yurttaş olmadığı, seçiminin bir kıymetinin bulunmadığı, bir kez daha hatırlatılıyor. Zaten dili ve kültürüyle yok sayılan Kürt de bu katmerli zulme artık tüm varlığıyla karşı duruyor. Wan ve Colemêrg halkının direnişleri, bu direnişlerin Kurdistan ve Türkiye’deki pek çok merkezde destek bulması, dayanışma ve mücadele ruhunu büyütmesi, muktedirin artık eskisi kadar rahat olamayacağının işaretidir."

MÜCADELENİN KAZANIMLARI BÜYÜK OLACAK

Son seçimde halk nezdinde de karşılı kalmadığı açığa çıkan AKP-MHP ittifakının bu hamlelerle ömrünü uzatma gayretinde olduğunu söyleyen Kanat, şunları ekledi: “Kobanî, Gezi ve 1 Mayıs karar ve duruşmalarının ardından yeni bir kayyum hamlesinin gelmesi şaşırtıcı değil, beraberinde hayvanları uyutma yasası ve Kürt'ün anadilini bir kez daha yok sayan tekçi gerici müfredat hamlesi de bu çerçevede değerlendirilebilir. İmralı’daki tecrit, cezaevlerindeki hak gaspları, halkın sabrını taşırmıştır. Bütün bunlara rağmen partimiz demokratik siyasette ısrarcıdır. Colemêrg'den yükselen direniş, herkesi içine alan, büyük bir toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelesine dönüşmelidir. Bu mücadelenin kazanımları da büyük olacaktır.”