Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, tarafından Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çekmek için "Özgürlükçü perspektifle tecride bakış" panel düzenledi.

Panelde konuşan Asrın Hukuk Bürosundan Özgür Erol, İmralı için “Uluslararası arenada statüsü ve hangi hukuk ile yönetildiği belli olmayan ilk mekan” tanımlamasını yaparak “İmralı’da ilk günden bu yana tecrit uygulanıyor. Avukat gittiği zaman aileye, aile gittiği zaman avukatlara izin verilmedi. Sayın Öcalan’a ilk başta sadece TRT dinleyebileceği bir radyo verilmişti. Tek kanal olması belirgin bir uygulama. Ne gireceği yada ne çıkacağı hep kontrol altına alınmak istendi. Avukat ve aile görüşleri uzun bir süredir yapılmıyor. Orada olan diğer tutsaklara da bu uygulanıyor” diye konuştu.  

Görüşmelere gerekçe yapılan disiplin cezalarına değinen Erol, “Sayın Öcalan ve diğer tutsakların yaşı ilerledi. Spora çıkınca neden spor yapmıyorsunuz kendi aranızda sohbet ediyorsunuz diyerek disiplin cezaları veriliyor. Komik gerekçeler ile bu cezalar verildiği için artık itiraz da edilmiyor” dedi. 25 Mart 2021 tarihinde Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamadığını hatırlatan Erol, ”Derinleşen tecrit direnen Öcalan gerçekliğini ortaya koyar. Asıl mesele tecridin derinleşmesi değil, derinleşen tecrit Öcalan’ın ne kadar direndiğini gösterir. Üzerinde tecrit uygulanan Öcalan gerçeği, Kürt sorununa yaklaşımı ortaya koyar. Bazıları her konuda neden tecridi konuştuğumuzu soruyor. Tecridin kaldırılması, Öcalan’ın rolünü oynamasındaki ısrar, Kürt sorunun demokratik yollar ile çözümünde ısrardır. Bunu anlamak, bu şekilde bakmak gerek” ifadelerini kullandı.

Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın siyah ve beyazların beraber yaşama çabası ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan Demokratik Ulus Paradigması’nın bir birine benzediğinin altını çizen Erol, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu’da yaşanan sorunlara karşı can suyu olduğunu kaydetti. 

DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan ise İmralı’da başlayan tecridin bugün her alana yayıldığını vurgulayarak “39 aydır hiçbir haber yok. Aileler ve avukatlar gidemiyor. Türkiye’nin yüz yılında Sayın Öcalan’ın rolünü oynamasına izin vermeyiz mesajı veriyor. Muhatabın Sayın Öcalan olduğunu devlet aklı kabul etti. Normalleşmeden bahsediliyor. Bir normalleşme olacaksa Sayın Öcalan’ın konuşması gerek. Bunu gerçekleştirmeden ekonomik çöküşü durdurmazsınız. Sayın Öcalan fikirleri ile herkesin özgür yaşam koşulları var” şeklinde konuştu.