İnsan hakları için el ele

İnsan Hakları Haftası etkinlikleri, Taksim Tünel Meydanı'nda oluşturulan insan zinciriyle son buldu.

Ateş dansı performansının sergilendiği etkinlikte, el ele veren insan hakları savunucuları, büyük mağduriyetlere neden olan OHAL rejiminin derhal kaldırılmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) birlikte düzenlediği İnsan Hakları Haftası etkinlikleri Taksim Tünel Meydanı’nda oluşturulan insan zinciriyle son buldu. İnsan hakları mücadelesinin simge ismi avukat Eren Keskin’in katıldığı etkinlikte, karanlık sokakları taşıdıkları mumlarla aydınlatan insan hakları savunucuları, ele ele verip Tünel Meydanı’nda daire şeklinde insan zinciri yaptı. “OHAL değil insan hakları hemen şimdi” yazılı pankartının açıldığı eylemde, hep bir ağızdan, “İnsan haklarıyla insandır”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Herkes eşit, herkes farklı”, “OHAL işkencesine son”, “KHK’ler gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı.

OHAL DERHAL KALDIRILSIN

Etkinlikte, ‘Ey Özgürlük’ şarkısı eşliğinde sergilenen ateş dansı performansı büyük beğeni kazandı. Sık sık alkış tutup, ıslık çalındığı etkinlikte, ilk konuşma İHD İstanbul Şubesi Genel Başkanı avukat Gülseren Yoleri tarafından yapıldı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 69’uncu yıldönümüne girdiğini belirten Yoleri, 69 yıl önce tespit edilen ve çözüm için masaya oturulan yaşam hakkı, düşünce özgürlüğü, kişi dokunulmazlığın ve işkencenin dünyada hala kanayan bir yara olduğunu vurguladı. Bugünkü tabloya bakıldığında, 69 yıl boyunca devletlerin insan haklarını ihlal etmekten vazgeçmediklerinin açıkça görüldüğüne işaret eden Yoleri, “Ancak bizler de halklar olarak haklarımızı korumak için mücadele etmekten de vazgeçmedik” diye konuştu.

Türkiye’de OHAL ilanıyla birlikte insan hakları ihlallerinin yoğunlaştığını kaydeden Yoleri, OHAL’in derhal kaldırılmasını istedi. İşkence ile ilgili yapılan başvurularındaki artışın kaygı verici olduğuna dikkat çeken Yoleri, taleplerini şöyle sıraladı: “Devletin tekrar işkenceyi yükseltmesinin önüne geçmek istiyoruz ve buradan işkenceden vazgeçin çağrısını yapıyoruz. 113 bin kamu emekçisi işinden edildi; onların tekrar işlerine geri dönmelerini istiyoruz. Hapishaneler doldu, taştı. Şu anda 230 bin insan sudan sebeplerle içerde. Devletin bulduğu çözüm ise yeni hapishaneler inşa etmek. Yeni hapishaneler yerine insanlara özgürlüklerini geri verin; insanları dört duvar arasına hapsetmek yerine insanların hayata katılmasının önünü açın.”

Kadın haklarından çocuk haklarına, hapishanelere, mültecilerin yaşadığı sorunlara, savaşın mağduriyetine kadar tüm insan hakları ihlallerinin son bulması gerektiğinin altını çizen Yoleri, “İnsanlığa karşı suç işleniyor bu ülkede, insanlar yerinden, yurdundan ediliyor, bunlardan vazgeçilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘BU KÖTÜ SÜRECİ İNSAN UMUDU YOK EDECEKTİR’

TİHV İstanbul temsilcisi Ümit Efe, insan hakları mücadelesi sırasında hayatını kaybedenleri anarak sözlerine başladı. “Bizler onlarca yıldır OHAL süreçlerini yaşamış ve göğüslemiş kurumlar olarak bir kez daha diyoruz ki insan eliyle üretilen bu kötü süreci ancak insan umudu yok edecektir” diyen Efe, “Biz işkenceye, çocuk istismarına, gericiliğe, kadınlara yönelik şiddete, çalışma yaşamındaki hak ihlallerine karşı ve KHK’larla işlerinden atılan emekçiler için sesimizi yükseltemeye devam edeceğiz” dedi.

İnsan hakları için mücadeleye devam sözü verildiği etkinlik “İnsan haklarıyla insandır” sloganıyla sona erdi.