İnsan hakları ve hukuk örgütleri İmralı tecridine son verilmesini istedi

Hukuk ve insan hakları örgütleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin işkence olduğunu ve Kürt sorununun demokratik çözümünü engellediğini belirtti.

Toplum Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şubeleri, yaklaşık üç yıldır hiçbir haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için cezaevlerinde yürütülen açlık grevlerine ilişkin ortak bir açıklama yaptı.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, tecridin İmralı'da en ağır şekilde uygulandığını ifade ederek, S ve Y tipi cezaevlerinde de sistematik bir hal aldığını vurguladı.

Gülseren Yoleri, İmralı'dan başlayarak sorunun çözüleceğini düşünen tutsakların açlık grevinde olduğunu ve taleplerini paylaştıklarını söyledi.

ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Berivan Bekçi, Marmara Bölgesi'nde 20 cezaevinde 160 tutsağın açlık grevi yaptığını ve bazı hapishanelerde disiplin cezaları verildiğini, temel ihtiyaçların karşılanmasında sıkıntı yaşandığını belirtti.

Berivan Bekçi, tecridin İmralı'dan diğer cezaevlerine yayıldığını ve bu yöntemin insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayarak, açlık grevi risklerine dikkat çekti.

Av. Berivan Bekçi, tecridin uzun süreli bir işkence yöntemi olduğunu ifade ederek, İmralı'daki tecridin Kürt sorununun demokratik çözümünü engellediğini kaydetti.  

AİHM, CPT ve BM İnsan Hakları Komitesi'nin İmralı'daki tecride karşı tespitleri olduğunu hatırlatan Berivan Bekçi, Adalet Bakanlığı'na ve uluslararası kamuoyuna tecridin kaldırılması çağrısı yaptı.

Açlık grevindeki tutsakların taleplerini paylaşan Berivan Bekçi, sağlık kontrolleri ve beslenme konusundaki önlemlerin alınmasını istedi.

ÇHD üyesi Av. Yağmur Kavak, tecride maruz kalan mahpuslara yönelik hak ihlallerine karşı mücadelenin süreceğini ifade ederken, TOHAV Yöneticisi Destina Yıldız, İmralı ve diğer cezaevlerinde büyük bir hukuksuzluğun yaşandığını belirterek, temel insan haklarının dahi uygulanmadığını ifade etti.

ÖHD üyesi avukat Veysi Eski ise İmralı'daki tecrit sisteminin sıradan bir tecridin ötesinde olduğunu ve barışın anahtarının İmralı'daki tecridin kaldırılması olduğunu vurguladı.