İşçi Emekçi Birliği: 15-16 Haziran direnişi bize yol göstermeye devam ediyor!

15-16 Haziran şanlı işçi direnişinin 54. yıl dönümünde Cevahir AVM’nin önünde eylem yapan İşçi Emekçi Birliği, “Yeni 15-16 Haziranlar yaratmak için mücadele” çağrısında bulundu.

15-16 HAZİRAN İŞÇİ DİRENİŞİ

İşçi Emekçi Birliği, 15-16 Haziran şanlı işçi direnişinin 54. yıl dönümü dolayısıyla Cevahir AVM’nin önünde yaptığı açıklamada, mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. “Açlık, yoksulluk, sömürü, baskı kaderimiz değil! Yeni 15-16 Haziranlar yaratmak için mücadeleye” yazılı pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz” sloganları atıldı.

YANDAŞ HOLDİNGLERE, SAVAŞA GELİNCE KAYNAK VAR AMA İŞÇİYE YOK

İşçi Emekçi Birliği adına açıklamayı okuyan Meliha Kayacı, kapitalist düzenin yarattığı krizin her geçen gün derinleştiğini, hayat pahalılığının, yoksulluğunun, işsizliğinin arttığını hatırlatarak sözlerine başladı. Ücretlerin enflasyon artışı altında erimeye devam ettiğini ifade eden Meliha Kayacı, gelinen noktada açlık sınırının 19 bin, yoksulluk sınırı ise 62 bin liraya dayandığına işaret etti. Bu kötü gidişata rağmen AKP-MHP iktidarının ise Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmayacağını, kaynak olmadığını açıkladığını hatırlatan Meliha Kayacı, “Yandaş şirketlerin, holdinglerin milyonlarca lira vergi borçlarını silmeye gelince kaynak var! Yandaş şirketlere, holdinglere teşvik vermeye gelince kaynak var! Silahlanmaya, savaşa gelince kaynak var!Sıra işçilere, emekçilere gelince “kaynak yok” deniliyor” diye tepki gösterdi.

OVP, KRİZİN YÜKÜNÜ İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SIRTINA YIKMA PROGRAMIDIR

Bugün yoksullaşmanın temel nedeninin AKP-MHP iktidarının izlediği sermaye yanlısı, işçi emekçi düşmanı politikalar olduğunu vurgulayan Meliha Kayacı, “Orta Vadeli Program (OVP), yeni ekonomi programı; sermayenin çıkarlarını gözeten, kemer sıkmayı işçilere, emekçilere dayatan, kendilerinin neden olduğu krizin yükünü işçilerin emekçilerin sırtına yıkma programıdır. Bu programda işçilere emekçilere biçilen rol alım güçlerinin daha da düşmesi, kazanılmış hakların gasp edilmesi, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizliktir” diye konuştu.

BURJUVA SİYASETİ YUMUŞARKEN, DEVRİMCİLERE VE KÜRT HALKINA SALDIRILAR ARTIYOR

Burjuva siyaseti yumuşarken, işçilere, emekçilere, ezilenlere, hak mücadelesi verenlere, hak arayanlara, devrimcilere, Kürt halkına saldırıların arttığını kaydeden Kayacı, 1 Mayıs’ta iktidarın baskı, yasak, savaş politikalarına karşı alanlara çıkan devrimci-ilericileri tutuklarken, Kobanê kumpas davasında siyasetçilere ceza yağdırıldığını, Colemêrg’de DEM Partili seçilmiş belediye eşbaşkanını görevden alıp, Kürt halkının iradesini yine gasp ettiğini vurguladı.

DİRENMENİN TEK YOLU SOKAKTIR

Bu saldırılara karşı direnmenin tek yolunun sokak olduğunun altını çizen Kayacı, “54 yıl sonra da 15/16 Haziran büyük işçi direnişi izlememiz gereken yolu gösteriyor. Sermaye düzenin saldırılarına karşı, kazanılmış haklarımızı korumak, daha fazla hak almanın tek yolu, topyekûn direniştir!

Sermaye sınıfının emeğin üzerindeki tahakkümüne son vermenin yolu ise, işçi ve emekçilerin bir sınıf olarak mücadeleye atılmasıyla mümkündür. Fabrikalarda ve hayatın olduğu her yerde sömüren sınıfın karşısına işçi sınıfı olarak çıktığımızda hak ettiğimizi alabilir, sömürüye son verebiliriz. İşçi ve emekçileri, ezilen ve sömürülen kesimleri kapitalist sömürü düzenine karşı şanlı 15-16 Haziran direnişi ruhuyla örgütlenmeye, mücadeleye davet ediyoruz” çağrısında bulundu.