İşçi Partili Kaliyanda da kampanyaya katıldı

"Dünya Öcalan Kitapları Günü" etkinliklerin katılım sağlayan Avustralya İşçi Parti Milletvekili Charihma Kaliyanda, David Graeber'in kitabından bir bölümü paylaştı.

Avustralya’da iktidardaki İşçi Partisi'nin (ALP) Sydney Milletvekili Charishma Kaliyanda, Kürt sorununun siyasi ve demokratik çözümü için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bir an evvel özgürlüğüne kavuşması gerektiği çağrısında bulundu.

"Dünya Öcalan Kitapları Günü" etkinliklerin katılım sağlayan Avustralya İşçi Parti Milletvekili Charihma Kaliyanda yayınladığı görüntülü mesajı şöyle: Amerikalı antropolog, bilim insanı ve aktivist David Graeber'in 'Teori ve Pratiğin Birliği Üzerine Düşünür Olarak Öcalan' adlı kitabının 15. bölümünden okuyorum. Abdullah Öcalan'ın bir düşünür olarak durumuna dair birkaç söz yazmak istiyorum. Ciltler dolusu eserler yazmıştır; ancak Kürt Hareketi’nin dışında dünya bunların ne anlama geldiğini bulmakta çok zorlanmış gibi görünüyor. Sayın Öcalan'ın nasıl bir düşünür olduğu gibi görünüşte temel sorularda bile kafa karışıklığı var gibi görünüyor.


Özellikle hapishanede kaldığı süre boyunca, doğrudan demokrasinin mekaniği üzerine makalelerden, kuantum fiziğine dayalı bir sosyolojinin olasılığına ve çok ciltli bir dünya tarihine kadar uzanan, hiçbir entelektüel kategoriye gerçekten uymayan bir teori bütünü yarattı. Ortadoğu'ya odaklandı. Bu yazıların neredeyse tamamının internet erişimi olmadan, araştırma materyali olarak yalnızca gardiyanların, avukatlarının herhangi bir zamanda iletmesine izin verdiği üç kitabı kullanarak yazıldığı ya da yasal olarak kendisinin bu kitaplardan oluştuğu göz önüne alındığında, kapsam ve karmaşıklık özellikle dikkat çekicidir. Bunları ancak vatana ihanetle suçlandığı mahkeme önünde ifade olarak sunarak yayınlamasına izin verildi.

Yine de çok spesifik bazı radikal çevrelerin dışında, bu çalışmalar neredeyse tamamen gözardı edildi. Diğer bilim adamlarının onun fikirleriyle neredeyse hiç etkileşimi olmamıştır. Bu makalede bunun neden böyle olduğunu ele almak ve son olarak Öcalan'ın eserlerinin pek çok entelektüeli rahatsız ettiği, çünkü bunların yalnızca eylemden ayrılamaz değil, aynı zamanda eylemin gerçekleştiği bilgisiyle doğrudan boğuşan bir düşünce biçimini temsil ettiği argümanını ortaya koymak istiyorum.”