İşgal saldırıları Kurdistan ve Türkiye kentlerinde protesto edildi

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal saldırıları Bakurê Kurdistan ve Türkiye kentlerinde protesto edildi.

Türk devletinin 23 Aralık sonrası Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarında 8 kişi hayatını kaybetti. Sîmav Yayınevi, Cizre Yem Fabrikası, tren istasyonu ve zeytin fabrikası da bombalanan yerlerden oldu. Birçok kentte saldırılar protesto edildi.

İZMİR

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) İzmir İl Örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar ile gözaltı ve tutuklamalara ilişkin parti binasında basın toplantısı düzenledi. Salonda, “Tecride ve siyasi soykırım operasyonlarına inat, adil onurlu bir barışı inşa etmeye devam edeceğiz” pankartı asıldı.

DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Zehra Vazan Karabulut, AKP-MHP iktidarının yerel seçimde kaybetme endişesi yaşadığını belirterek, "Tüm iktidarları süresince sık sık başvurdukları savaş ve şiddet politikalarını yeniden gündeme getirip, seçim yatırımı olarak halklara yine kan ve ölüm seçeneğini dayatmaktalar” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye’deki sivil yerleşim alanlarına yönelik saldırılara dikkat çeken Zehra Vazan Karabulut, Rojava'nın Ortadoğu halklarının bir arada yaşama umudu olduğunu vurguladı, "Bu toplum için asıl güvenlik tehdidi olan AKP-MHP iktidarıdır" diye belirtti.

İktidarın karşısındaki ana muhalefet gücünün partileri olduğunu söyleyen Zehra Vazan Karabulut, "Bu iktidar ne yazık ki geçmişten ders almamış, partimize karşı geliştirdiği yoğun gözaltı operasyonlarıyla sonuç alacağını zannetmektedir. İktidarın bu politikalarını boşa çıkaracağız" diye konuştu.    

MERSİN

DEM Parti yönetici ve üyeleri, Akdeniz ilçe binası önünde bir araya geldi. Polisler, binanın olduğu yeri ablukaya alarak, açıklamaya engel olmak istedi. Açıklama için bir araya gelenler, sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı.

RIHA

DEM Parti Serêkaniye (Ceylanpınar) İlçe Örgütü, saldırıları parti binası önünde protesto etmek istedi. Parti binası önünde bir araya gelmek isteyen kitleye saldıran polisler, DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Hizni Kılıç ile Celal Şahin, Sedat Aydın, Abdullah Rabindüz, Mehmet Naci Yılmaz, Mehmet Ceylan, Mehmet Ali Aslan, Cemil Tuncer ve Zeliha Güvenç darp edilerek gözaltına alındı.

ADANA

DEM Parti,  Halkların Demokratik Partisi (HDP), Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AATUHAY-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinen Azad (TJA) ve Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAYDER), HDP Adana il binasında basın toplantısı düzenledi. Salona, "Savaşa hayır! Savaşa ve ölümlere karşı ayaktayız" pankartı asıldı. Toplantıda konuşan HDP Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Türkiye’nin saldırılarına tepki göstererek, "Savaş politikalarını çoğu zaman iktidarlar, kendini sağlama almak için geliştirirler. Bu bir vicdansızlık örneğidir. Savaşlar, hiçbir zaman halklar için değil, egemenler için geliştirilmiştir. Milliyetçilik kisvesiyle toplumda itibar kazanmaya çalışan AKP-MHP iktidarı, ülkeyi uçuruma sürüklemektedir. Var gücümüzle haykırıyoruz. Demokratik aydınlık bir Türkiye için savaş politikalarından vazgeçin. Kürt realitesini ve kazanımlarını kabul edin" dedi.

COLEMÊRG

DEM Parti Colemêrg İl Örgütü, parti binasının bulunduğu sokakta basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada konuşan DEM Parti Seçim Komisyonu üyesi Orhan Gür, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleştirilen pervasız saldırıların bir an önce durdurulması gerektiğini vurguladı. Gür, “Bunun için ulusal ve uluslararası demokratik kamuoyunu, tüm savaş karşıtlarını harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu savaşı, acıları ve ölümleri birlikte durdurabiliriz” dedi.

DEM Parti Gever ilçe binası önüne yapılan eyleme ise çok sayıda kişi katıldı. Açıklama yapan DEM Parti Gever İlçe Eşbaşkanı Filiz Saygı, AKP-MHP iktidarı her gün ve her alanda ölümlere, can kayıplarına, toplumsal travmalara neden olan savaş politikalarını derinleştirdiğini belirterek, bu saldırıları sınır tanımadan sürdüğünü vurguladı. Filiz Saygı, “Savaşta ısrar eden bu siyaset masum sivil halkların yaşamına kastediyor, savaş suçu işliyor. Son iki günde Kuzey ve Doğu Suriye halkları yeniden savaş uçakları tarafından hedef alındı, sivil yerleşim yerleri bombalandı” diye konuştu.

ÎDIR

Îdir’de DEM Partili kadınlar öncülüğünde partinin il binası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Rojava rumeta me ye" pankartı açıldı. DBP yöneticisi Nejla Kum, saldırılara dikkat çekerek, “Saldırıda bölge halkına hizmet sağlayan elektrik, petrol ve gaz tesisleri de hedef alındı. Saldırılar sonucunda çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği, aralarında inşaat isçilerinin de olduğu çok sayıda sivilin yaralandığı biliniyor. İktidarını savaşla sürdürmeye çalışan AKP-MHP iktidarı da çözümsüzlükte ısrarcı olan kendisinden önceki iktidarların akıbetinden kurtulamayacaktır. Her alanda yürütülen bu savaş çılgınlığına ‘dur’ diyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik gerçekleştirilen bu pervasız saldırılar bir an önce durdurulmalıdır” dedi.

DÊRSİM

İşgal saldırıları Dêrsim’de de DBP ve DEM Parti tarafından Sanat Sokağı’nda protesto edilmek istendi. DBP ve DEM Partililer, Kürtçe ve Türkçe “Elinizi Rojava’dan çekin, Rojava yalnız değildir” pankartı arkasında bir araya geldi. Partililer basın açıklaması yaparken, saldırıya geçen polis, 6 kişiyi gözaltına aldı.

AMED

DEM Parti ve DBP Amed il örgütleri, Ofis AZC Plaza önünde açıklama yapılmasının engellenmesi üzerine DEM Parti Yenişehir ilçe binası önünde açıklama yaptı. Açıklamayı DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin okudu. Demokratik siyasetin hedef haline getirildiğine işaret eden Pınar Sakık Tekin, şunları söyledi:

“Yüz yıldır çözümsüz bırakılarak bir halkın statü sahibi olunmasının ve dilinin kullanılmasının önüne geçmek için uygulanan politikaların hiçbir sonuç getirmediğini bizler söylememize rağmen bundan ısrarcı olup halkı kutuplaştıran akıl bu söylemini daha da ileri götürerek demokratik siyaseti ve siyasetçileri hedef haline getirmeye devam etmektedir. Demokratik siyasetin ısrarının karşısına yargı üzerindeki vesayetle müdahale etme çalışmaları toplumsal barışı olumsuz etkileyip yargıya olan güvenin sorgulanmasına sebep olmaktadır. Her seçimden önce artık gelenekselleşen siyasi soykırım operasyonlarıyla halkın kendisini demokratik siyasete katmasını engelleme girişimleri şu ana kadar hiçbir sonuç vermemiş, veremez de. Sürekli partimizi kapatma girişimleri başarı getirmeyince siyasi kadrolarımıza ve gençlerimize yönelik operasyonlar her ne kadar partimizi halkımızın umudu olmaktan çıkarma amacı gütse de bu operasyonlar kamuoyunda ters tepmiştir.

Kuzey Doğu Suriye’de birçok kente hizmet eden sosyal alan tesisleri ve altyapısı hasar görmüştür. Ortadoğu’nun istikrarı ve toplumsal barışa yönelik bu saldırılar halklar nezdinde tamiri imkânsız yaralar açmaktadır. Bunlardan bir an önce vazgeçilmelidir."

Pınar Sakık Tekin, kamuoyuna seslenerek, “Demokratik siyasetten ve onurlu bir barıştan asla vazgeçmeyeceğiz ve bu baskılarla toplumu kriminalize edecek olan iktidarın tarihe bakmasını öneriyoruz. Çözümsüzlükte ısrar edenler tarihin tozlu sayfalarında yok olmuşlardır” dedi.

Polis, Kuzey Doğu Suriye’ye saldırılara dikkat çekildiği sırada halkı ablukaya aldı. Abluka “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı ile protesto edildi.