Ölüm orucu eylemcisi: Biz görevimizi yaptık, sıra sizde

Tecridin sona ermesi amacıyla ölüm orucuna başlayan 15 tutsaktan biri olan Ardil Çeşme, direnişlerinin 14 Temmuz'un devamı olduğunu belirterek, "Biz görevimizi yerine getirdik, sıra sizde" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kırılması ve özgürlüğü için Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve 1 Mart'tan itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi direnişleri devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, 15 tutsağın açlık grevini ölüm orucuna çevireceğini duyurdu. 30 Nisan'da ölüm orucuna başlayan tutsaklardan biri de Ardil Çeşme.

Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi'nde olan Çeşme, telefon yolu ile ANF'ye konuştu. "Tecridi kıracağız faşizmi yıkacağız ve Kürdistan’ı özgürleştireceğiz" hamlesinin ölüm oruçları ile yeni bir düzeye ulaştığını kaydetti. Direnişçilerin sağlık durumu ve cezaevlerine ilişkin bilgi veren Çeşme, "Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde arkadaşlarımız 138 gündür direniyor. Gebze Cezaevi'nde ben ve Aslı heval ölüm orucundayız. 1 Mart'tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevindeydik. 30 Nisan'dan bu yana da ölüm orucundayız.

Durumumuz şuan iyi ama açlık grevi eyleminin ilk grubunda yer alan arkadaşlarımızın durumu iyi değil. Sağlık durumları gün geçtikçe ağırlaşıyor. Tansiyon, baş ağrısı gibi sorunların yanı sıra öksürdüklerinde ciğerlerinden kan akıyor. Toplam 33 arkadaş şuan eylemdeyiz. Cezaevinin şartları da çok kötü. Cezaevi yönetimini eylemcilere karşı tutumu gittikçe kötüleşiyor. Görüşleri keyfi bir şekilde engelliyorlar ve gece yarısı koğuşlara baskın düzenleyerek arama yapıyorlar. Cezaevi yönetimi ve gardiyanlar provokatif olaylar peşinde. 1980 dönemi nasılsa şimdi de cezaevlerinde aynı uygulamalar yapılıyor" diye konuştu.

AKP VE HALKIN DUYARSIZLIĞINDAN DOLAYI ÖLÜM ORUCUNA BAŞLADIK

Açlık grevi atılımının 14 Temmuz direnişinin devamı olduğunu vurgulayan Çeşme devamla şunları belirtti: "Türkiye yasalarına göre hareket etmiyor. Türkiye artık tek adam rejimi olmuş. Eğer AKP'li bakanlar ve TBMM demokratik Türkiye ve Kürt sorunun çözümünde samimi ise her şeyden önce Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik tecridi sonlandırsın. Rêber Apo'nun özgür kalma ve çalışma koşullarını yaratsın. Cezaevlerinde binlerce tutsak grevde. Amacımıza ulaşana kadar da eylemlerimizi sürdüreceğiz."

Ölüm orucuna başlamalarına ilişkin de konuşan Çeşme, dışarıdaki eylemlerin yetersizliğine dikkat çekerek, "Halkımız her yeri direniş alanına çevirmeli. Bu süreçte halkın sessizliğinden çok dolayı üzgünüz. AKP ve halkın duyarsızlığından dolayı açlık grevini ölüm orucuna çevirdik. Geçtiğimiz günlerde Gebze Cezaevi'nde Ayten Behçet arkadaşımız fedai eylemi gerçekleştirerek, AKP ve halkın sessizliğine dikkat çekti.

Ne olursa olsun tecridi kıracağız. Başarıdan başka bir seçeneğimiz yok. Ya kazanacağız, ya kazanacağız. Halkın kararını vermesi gerekir. Vakit devrim vaktidir. Bundan sonra tüm sözler tüketildi. Artık topyekun eyleme geçmek gerekir. Siyaset ve kamuoyu için bu son hamlemizdir. Bu hamleden başka bir şey yapamayız artık. Bu süreçte halk her şeyi cezaevlerine bıraktı" diye konuştu.

HALK KARARINI VERMELİ

Kürt tarihinin direnişlerle dolu olduğunu ifade eden Çeşme devamla şunları belirtti: "Kürt halkı tarihini çok iyi biliyor. Hayri, Mazlum ve Kemallerin temelini attığı direniş tohumları bugüne kadar devam ediyor. Bu günden sonra toplumdaki her birey kendini gözden geçirmeli. Halkımız AKP-MHP faşizmine karşı ayaklanmalı ve zulme karşı boyun eğmemelidir. Sessizlik tarihimizde yoktur. Tarihimiz direniş tarihidir. Nasıl Hayri, Mazlum ve Kemaller 1982 yılında vahşete karşı direndi ve kazandıysa, biz de direnerek tecridi kıracağız. Bu direniş Kemallerin yolunda devam ediyor. Halkımız çok iyi bilmelidir, direnmekten başka yol yoktur. Halkın Avrupa ülkeleri ve AKP'den bir beklentisi olmamalı.  Özgürlük tutsakları kararını verdi ve direniş ruhu ile mücadele ediyorlar. Bu yüzden halk kararını vermelidir."

PKK'nin yaşam felsefesi olduğunu kaydeden Çeşme konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: Türkiye Cumhuriyeti, PKK'nin saldırılarla bitmeyeceğini çok iyi biliyor. Şimdi ise tecrit ile Rêber Apo ve toplumun ilişkisini kesmek istiyor. PKK yaşam felsefesidir. Yaşam felsefesinin ruhu ile kazanacağız. AKP var olduğu sürece Kürtlere karşı düşmanlık yapacaktır. Bundan dolayı Kürt halkı boyun eğmemelidir. Geleceğimizde başarı var ve biz kazanacağız. Bu zulme karşı yenilmemiz mümkün değil. Zaferin yolunu Rêber Apo ve şehitlerimiz bize göstermiştir. Halkın da bu ruh ile öncülük etmesi gerekir."