GÖRÜNTÜLÜ

‘Önder Apo’nun çağrısı yüzyılın istikrarı için bir yol haritasıdır’

PYD Eşbaşkanı Xerîb Hiso, Önder Apo’nun çözüm çağrısının sadece Türkiye’de değil, dünyada barış ve demokratik toplumun inşası için önemli bir yol haritası olduğunu kaydetti; sürecin ilerleyebilmesi için İmralı duvarlarının yıkılması gerektiğini söyledi.

Önder Apo’nun inisiyatifle başlayan ve 27 Şubat’ta Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla yeni bir aşamaya evrilen sürece ilişkin konuşan Demokratik Birlik Partisi Eşbaşkanı (PYD) Xerîb Hiso, Önder Apo’nun inisiyatifle başlayan sürecin ilerleyebilmesi için İmralı zindan duvarlarının yıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Önder Apo’nun barış, demokrasi, kardeşlik adımı attığını belirten Xerîb Hiso, “Önder Apo, inisiyatifi eline almıştır. Asrın çağrısını yapmıştır. Dünya çapında duyulan tarihi bir çağrıydı. Yeni bir sürecin, savaşın sonlanmasının ve çözümün önünü açmaktadır. Eşitlik, demokrasi ve barış doğrultusunda doğru bir kardeşliğin nasıl olması gerektiğini gözler önüne sermiştir. Çağrının özü, anlamı büyüktü. Bu çağrı büyük bir etki yaratacaktır. Geçmiş süreçler çözümü tıkamış ve barışın sağlanmasını engellemiştir” diye konuştu.

‘TARİHİ ÇAĞRI DOĞRU OKUNMALI’

Türkiye’nin tıkanmanın eşiğinde olduğunu söyleyen Xerîb Hiso, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 50 yıldır süren bir savaş ortamı yaşandığı bilinmektedir. Türkiye’nin saldırıları nedeniyle derinleşen ve barışın önünü alan politikaları nedeniyle buna karşılık süren direniş, mücadele de zirveyi yaşamaktadır. Önder Apo, çağrısında açık bir şekilde Türk devletinin imha ve inkâr politikalarına dikkat çekmiş, PKK’nin ilanının nedenlerini belirtmiştir. Bir halkı yok etme üzerinden kendini geliştiren politikanın, barış ve demokrasi zeminin kurutulmasıyla savaşın sonuçlarını değerlendirmiştir. Dolayısıyla tarihi çağrı doğru okunmalı, desteklenmelidir. Demokratik bir toplumun inşası için barış dilinden yana saflar belirlenmelidir. Önder Apo’nun çağrısı, barış ve demokratik toplumun inşası çağrısıdır. Halkların beraber eşit ve demokrasi dahilinde yaşayabilmesi çağrısıdır. İstikrarlı bir güvenliğin çağrısıydı. Çelişkilerin, krizin, savaşların sonlandırılması çağrısıdır. Kardeşlik temelinde eşit yaşam koşullarının yaratılması çağrısıdır.”

TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ SURİYE’YE DE YANSIR

Önder Apo’nun çağrısıyla tarafların anlaşması, yeni gelişmelerin yaşanması sonucunda yaşanacak istikrarın Kürdistan’ın diğer parçalarına da yansıyacağını dile getiren Xerîb Hiso, “Türk devleti, Önder Apo’nun çağrısına uygun bir adım atarsa yeni siyasi ve toplumsal gelişmeler yaşanacak, demokratikleşmenin adımları atılacaktır. Eğer bu sorun çözülür, Türkiye’ye demokrasi, eşitlik, adalet ve barış gelirse Suriye ve Irak’taki kriz de çözüme kavuşmuş olacaktır. Dolayısıyla önemli ve hassas bir dönemden geçmekteyiz. Diyalogun sağlanmasıyla gelecek olan barış ve demokrasi dünyanın yararına olacaktır. Türkiye’nin de buna ihtiyacı vardır. Türkiye, var olan zihniyetiyle, savaş politikalarıyla büyük bir kriz yaşamaktadır. Türkiye’nin bilinen şahsiyetlerinin de önceki açıklamaları olumluydu.

‘GÜÇLÜ OLANLAR BARIŞI SAVUNABİLİR’

Eğer bu sürecin sağlıklı ilerlemesi gerektiği düşünülüyorsa Önder Apo’nun çağrısına kulak verilmeli ve tutumda bir bütünleşme sürecine gidilmeli. Kürt Türk kardeşliği güncellenmelidir. Önder Apo’nun çağrısı Türkiye meclisinde de okunmalı ve bu çağrıya tam destek olmalı, kucaklamalı ve mecliste Türk devletine çağrılarda bulunmalıdır. Süreç kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu tartışma ya da değerlendirme, karalama süreci değildir. Savaşın sona ermesi için Türk devletinin adım atması gerektiğini herkes bilmeli ve bu doğrultuda görev ve sorumluluklarına göre yaklaşmalıdır. Güçlü olanlar barışı savunurlar. Güç, barıştan yana olmaktır. Doğru güç, iç barışın sağlanmasıdır. Eğer barış, diyalog ve uzlaşma süreci yaşanır, anayasada bir değişime gidilirse, hak ve hukuk tanınırsa, toplumun iradesi, gücü, ortaya çıkmış olacaktır ve toplumun sosyolojisi esas alınmış olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

‘YÜZYILIN İSTİKRARI İÇİN BİR YOL HARİTASIDIR’

Önder Apo’nun çağrısının sadece Türkiye’nin çıkarına olmadığını dünyanın çıkarına denk gelecek tarihi bir çağrı olduğuna işaret eden Xerîb Hiso, şöyle devam etti: “Çağrı sadece Bakur Kürdistan’ı, Kürt halkı ve Türkiye’nin çıkarına değil dünyanın çıkarınadır. Çünkü dünya, Önder Apo’nun çözüm gücünün, yol ve yönteminin ne denli birleştirici, bütünleştirici olduğunun bir kez daha farkına varacaktır. Önder Apo’nun sorunlara nasıl yaklaştığı, nasıl ele aldığı, değerlendirdiği ve çözüme kavuşturduğunu herkes görecektir ve örnek alacaktır. Önder Apo, kriz ve savaşın önünü alan bir önderdir ve bu çağrı da belirttiklerimin yol haritasıdır. Bu çağrı, bir yüzyılın istikrarı için önemli bir yol haritasıdır.”

‘DEMOKRASİ ADIMI SAVAŞI SONLANDIRACAK

Önder Apo’nun koşullarında bir değişime gidilmesinin şart olduğunun altını çizen Xerîb Hiso, “Bu çağrı ardından Önder Apo rahat bir şekilde herkes ile diyalog sağlayabilmeli, halkına hitap etmeli, mesaj iletmek istediklerine izin verilmeli ve istediği şahsiyeti görme hakkına kavuşabilmelidir. Bu bağlamda Önder Apo, umut hakkından yararlanabilmeli, tecrit son bulmalı ve fiziki özgürlüğüne kavuşmalıdır. Süreç bu şekilde ilerlerse başta Türkiye ve Bakur Kürdistan’ı olmak üzere Kürdistan’da önemli adımlar atılacaktır. Nitekim barış ve demokrasiden yana adım atılırsa savaş da gerek kalmayacaktır, barışın kapıları sonuna dek açılacaktır” diye belirtti.

HALKLAR ÇAĞRIYI SAHİPLENDİ

Önder Apo’nun önceki barış çabalarını da hatırlatan Xerîb Hiso, konuşmasını, “Önder Apo yıllarca barışın sağlanması için büyük bir mücadele yürüttü, önemli adımlar attı ve PKK de Önder Apo’nun attığı tarihi adımlara göre yaklaştı. Önder Apo’nun önceleri ilan ettiği ateşkesler doğrultusunda da hareket etmiş ve barıştan yana safını belirlemişti. Önder Apo’nun çağrılarına, çabalarına her bağlı kalmıştır. Fakat karşılık bulmayan bu süreçler savaşın devamına neden olmuştur. Önder Apo’nun çağrısı insanlığın, Kürt-Türk halkına hizmet etmektedir. Bu çağrı halklar tarafından olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Demek ki halklar barıştan yanadır, barışın sağlanmasını istemektedir. Dolayısıyla Türk devletinin ciddi bir adım atması gerekmektedir ki barış ve demokratik toplum yaratılabilsin.”