Özgür hayata yaşam katan gerilla: Jiyanda Laşer
Gerillanın, dağlarda yürüttüğü mücadelede aldığı isimler, özgür Kurdistan kişiliğinin ilk prototipini de oluşturuyor. Jiyanda Laşer de bunun temsilcilerindendir.
Gerillanın, dağlarda yürüttüğü mücadelede aldığı isimler, özgür Kurdistan kişiliğinin ilk prototipini de oluşturuyor. Jiyanda Laşer de bunun temsilcilerindendir.
Ülke aşkının bir insanı ne kadar savaştırabildiğini, zorluklar karşısında kişiyi ne kadar dayanıklı kıldığını, Kürt halkına özgürlük getirme umudunun onu nasıl iradesel bir güç haline getirdiğini, etten değil, çelikten örülen yüreğin yaşanan acılar karşısında ki dimdik duran halini en iyi Zagroslar’da, Zagros gerillasının duruşunda gördüm. Bunun en güzel yüzünü temsil eden gerillalardan biriydi gerilla Jiyanda Laşer. Kurdistan ülkesini sevmenin, yurt sevgisi edinen yüreğin savaşçılığını en iyi bilenlerden biriydi gerilla Jiyanda. O dağlara gelirken, kendi halkına yeni bir yaşam vermenin umudu, inancı, amacıyla geldi, gerilla oldu. İsmini de ona göre seçti. Yeniden isim alabilmek, isim alma kültürü kendi isminle birlikte karakter seçmenin, nasıl olacağının, nasıl yaşayacağının da cevabını vermektir. Gerilla Jiyanda da kendi ismini seçerken, yaşam akışının, hayat damarının ne yöne akacağının da yönünü seçmişti. Jiyan da; yaşam veren…
Kürtçenin yaşamla, hayatın damarlarıyla, özgürlük inancının yürütülen davasıyla çok büyük bir bağı olduğunu, Kürt halkının evlatlarının katıldığı özgürlük mücadelesinde aldıkları isimlerden bile anlayabiliriz. Gerillanın, dağlarda yürüttüğü mücadelede aldığı isimler, özgür Kurdistan kişiliğinin ilk prototipini de oluşturuyor. Jiyanda Laşer de bunun temsilcilerindendir. Jiyanda; yaşam veren, kendi halkına canını bağışlayacak olan, özgürlüğe kendini armağan edecek olan, yeni özgür yaşamın rengini kendinde doğuran ve belki de dağlılar için daha fazlası…
Yaşam dolu olan bu gerillayı ilk kez Zagroslar’ın maviliklerle donanmış Avaşîn dağlarında tanıdım. Avaşîn’i hiç durmadan kaldığımız süre boyunca bana anlatıp, orada tanıdığı şehit gerillalarının hepsini tek tek anlatarak vaktini anlamlı hale getirdi. Adılbeg’in en cesur gerillası olan Senar’ı, Avaşîn’in yetenek dolu gerillası olan Hevrê’yi, savaşçılığı kadın aklıyla yürüten gerilla Zarîn’i, zorluklara karşı iradi duruşunu ortaya koyan gerilla Siyajîn’i ve daha birçok Avaşîn şehidini Gerilla Jiyanda’nın ağzından, anlatımlarından, yürek hissiyatından tanıdım. Yaşam akışına, dağ yüreğine tüm yoldaşlarını böylesine yerleştirmişti. Her yürüdüğünde onlarla yürüdü, her konuştuğunda onları dile getirdi, her eylem de onların isimlerini düşmana hatırlatarak savaştı.
ZAGROSLARDA, AVAŞÎN’DE GERİLLACILIK YAPTI
Jiyanda Laşer; 2015 yılında özgürlük mücadelesine katıldı. Katıldığı ilk yıllardan 2021 yılına kadar da Zagroslar’da, Avaşîn’de gerillacılık yaptı. İşgalci Türk ordusunun kabusu haline gelen hareketli timlerde kaldı, eylemlere katıldı, işgalcilerle çatıştı. 2021-2022-2023 yılında Zap ve Avaşîn’de yaşanan yoğun savaşta cephedeki yoldaşlarına destek olmak için birçok eyleme katıldı. Girê Amediyê Direniş Alanlarında kaldı. Zap savaşının çok yoğun olduğu süreçlerde uyku nedir, durmak nedir bilmedi. “Zap’a gitmem gerek. Ben Zagroslar’da Avaşîn’de tanıdım bu partiyi, ilk yoldaşlarımı, ilk çatışmalarım, ilk acılarım, ilk sevinçlerim, silahı elime ilk alışımın yeri oralar. Ben orada tanıdım kendimi, orada olmalıyım, Avaşîn’de değilse bile Zap’ta olmalıyım. Bu partiyi zirve taşıyan ve zafere taşıyacak olan Önder Apo’nun felsefesidir, çabası, direnişidir. Bu süreci zafere taşıyacak olan da şehitlerdir. Çünkü öncüler onlardır. Ve bir gün şehit olsam bile Zagroslar’da şehit olmalıyım” diyordu. Öyle de oldu.
Zap savaşırken, direnirken uzakta olmayı kabul edemedi. Orada olmayı, kıyısında değil tam ortasında olmayı istedi. Akıcı olandı, durmak bilmeyendi, coşku dolu yüreğiyle, neşesiyle mekanın havasını değiştirendi gerilla Jiyanda Laşer. Ciddi olandı, savaşçı olandı, karanlığa gömülmek istenen dünyada hala iyi olanı, temiz, pak olanı, aydınlık olanı görendi. Onu anlatmak için afili bir cümleye gerek yok çünkü o her Zagros gerillası gibi çıplak yüreğiyle tam ortasındaydı yaşamın…
Bir sır-ı emsaldir Zap Suyu. Kimi, neyi barındırdığını onun dışında kimseler bilmez. Taştığı zamanları, durulduğu zamanları, gerillaya olan sevgisini, koruyuculuğu, öfkesini, hasretini kimseler bilmez. Ama derler ki doğanın gizli güçleri veyahut suyun gizi kendini sadece sır saklaya bilene gösterirmiş. Dağlarda bu sırra erenlerden biridir Halil Dağ. Zap suyunun güzel gerillaya olan aşkını bizler Halil Dağ’dan öğrendik. Onun kaleminin ele aldığı yazılardan, onun yazdığı gerillanın güzel yürüyüş hikayelerinden öğrendik. Ve aklımıza da öyle işlendi. “Zap suyu, en güzel gerillayı kendine alır ” dedik. Öyle de kaldı aklımızda. Bu, Halil Dağ’ın yazdığı gerilla hikayelerinden edindiğimiz en güzel algılardan biriydi.
7 Nisan tarihinde Zap’ta şehit oldu gerilla Jiyanda Laşer. Zap suyunun kendi akış kaynağı gerilladır. Ve kendi anlamını hep gerilla ile çoğalttı. Gerilla Jiyanda yaşama, Zap suyu da Jiyanda’ya yeniden yaşamı bağışladı.