Cezaevlerindeki tutsaklar, 4 Nisan'dan bu yana “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla mahkemelere, aile ve telefon görüşlerine çıkmıyor. Tutsak yakınları, taleplerin karşılanması için bugün de 'Özgürlüğe Ses Ver' eylemleri kapsamında birçok ilde cezaevleri önünde buluştu.

İZMİR

Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE TUHAYDER) ve tutsak yakınları, Kırıklar Cezaevi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver” pankartı açılarak, “Bijî berxwedana zindanan”, “Hak, hukuk, adalet” ve "Tecride hayır, tutsaklara özgürlük” sloganları atıldı. 
Cezaevi önünde konuşan DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Mehmet Kuruş, Kobanê Davası’nda çıkan karara dikkat çekerek, "Arkadaşlarımız Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesini istedikleri için yargılandı ve ceza aldı" dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin diğer bütün cezaevlerine de yansıdığını kaydeden Kuruş, "Tecrit insanlık suçudur. Tecrit kaldırılarak sorunların demokratik çözümü için adımlar atılmalıdır. Kürt sorununu çözebilecek bütün aktörler devreye konulmalıdır" diye konuştu.

ADANA

Adana'da Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER) öncülüğünde siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Kürkçüler Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yapıldı. 

Açıklamada, "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartını açan halk, sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "Özgürlüğe ses ver", "Biji berxwedana İmralı" ve "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları attı. 

DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkati çekerek, 38 aydır Abdullah Öcalan'dan hiçbir şekilde haber alınamadığını hatırlattı. Helin Kaya, tecridin bir an önce son bulması çağrısında bulunarak, “Tecrit baskı, zulüm, işkence, imha, inkar, savaş kışkırtıcılığıdır, açlık ve yoksulluktur. Devlet aklının ve hükümetin tecrit politikaları ile bu toplumsal sorunları derinleştirdiği aşikardır. Türkiye’de devreye konulan uygulamalar, diktatörlükleri bile geride bırakmış durumda. Bu köhnemiş zihniyete karşı örgütlü mücadelemizi birlikte yürütelim" diye konuştu.

AMED

Tutsak yakınları, Diyarbakır Cezaevi Kampüs önünde bir araya geldi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Özgürlüğe ses ver" pankartı açılırken, tutsak aileleri, “tecrit insanlık suçudur” önlüklerini giydi. Eylem sırasında sık sık, "Bijî berxwedana zindanan", "Hak, hukuk, adalet" ve "Girtiyên siyasî rûmeta me ne” sloganları atıldı.

DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, tecridin ülkenin tamamına sirayet ettiğini belirterek, bütün baskılara rağmen demokratik çözümde ısrar edeceklerini söyledi. Gazetecilerin çekim yapmasını engelleyen polise tepki gösteren Şahin, “Dünyanın gözü buradadır. Bu baskıyı uygulayanların tarihin çöp sepetine nasıl gittiğini tarih bize defalarca kez gösterdi ve yine gösterecek. Tecrit kalkmadığı sürece ülke özgürleşmeyecek" dedi.

ÊLIH

Tutsak yakınları, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi önünde "Özgürlüğe ses ver" talebiyle açıklama yapmak istedi. Batman Valiliği’nin M Tipi Kapalı Cezaevi’nin bir kilometre yakınında “eylem yasağı” gerekçesiyle polis açıklamaya izin vermedi. Açıklamanın engellemesi üzerine tutsak yakınları “Bijî berxwedana zindanan” sloganı eşliğinde oturma eylemi gerçekleştirdi.

MERSİN

Mersin'de de tutsak yakınları Tarsus Kampüs Cezaevi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, tecridin işkence olduğunu belirtti. Bozan, "25 yıldır İmralı Ada Hapishanesi'nde devam ettirilen tecrit sarayın zulmüdür. Barış annelerinin azmi ve kararlılığı tecridi kıracak ve onların zulmünü de yenecektir. Özgürlüğe ses ver demeye devam edeceğiz” dedi. 

DEM Parti Milletvekili Perihan Koca ise, "Bu çağrı insanca yaşama çağrıdır. Bu çağrı onurlu bir yaşam çağrısıdır. Ülkemizde herkesin eşit yurttaş olarak demokratik bir cumhuriyet ve demokratik anayasa koşullarında yaşamasına bir çağrıdır. Cezaevlerindeki zulmün cezaevlerindeki işkencenin derhal durdurulması gerekiyor. Barışın tesis edilebileceği koşullar olgunlaşana kadar mücadelemizde ısrar edeceğiz. Her hafta bizler burada cezaevleri önünde ülkenin dört bir yanında olduğu gibi ‘özgürlüğe ses ver’ demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.