'Özgürlüğe Ses Ver' eylemleri: Tecrit sürdükçe 'normalleşme' olmaz

'Özgürlüğe Ses Ver' eylemlerinde "Tecrit sürdükçe 'normalleşme' olmaz. Öcalan’ın sesi meydanlarda yankılanana kadar mücadelemizi büyüteceğiz" mesajı verildi.

Tutsak yakınları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride karşı eylemde.

Aileler Wan, Adana, Mersin ve Mêrdin'de 'Özgürlüğe Ses Ver' eylemlerine devam etti.

ADANA

Adana'da Beşocak Meydanı'nda yapılan eyleme çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı. "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartının açıldığı eylemde katılımcılar, Kürtçe ve Türkçe "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlükler giydi.

DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, tecridin kaldırılıp ülkeye barış gelmesi için 5 haftadır eylemde olduklarını belirtti. 

Tecride son verilerek Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını isteyen Barış Anneleri Meclisi'nden Refika Akın da aylardır haber alınmamasının kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Barış Anneleri'nin savaş, gözyaşı ve ölüm istemediğini söyleyen Refika Akın, "Bu tecridi Önderliğimiz üzerinden kaldırın, çocuklarımızda bu tecritten kurtulsun" ifadelerini kullandı.  

Adalet Bakanlığı ve CPT'nin İmralı tecridine dair tutumuna tepki gösteren Refika Akın, "Artık yeter, tecridi kaldırın" dedi.

WAN

Wan'da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve tutsak yakınları, AKP Van İl Başkanlığı önünde yapılmak istenen açıklamaya izin verilmedi. DEM Parti Rêya Armûşê İlçe Örgütü binası önünde açıklama yapıldı. Eyleme DEM Parti milletvekilleri Mahmut Dindar ve Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ile Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum ve siyasi parti üyesi katıldı. 

DEM Parti İl Örgütü yöneticilerinden Şeref Yıldız, "Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hukuk dışı uygulamalar, eziyet ve işkence, yaşam hakkını tehdit etmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin, ulusal ve uluslararası mevzuatın düzenlediği temel hak ve özgürlükleri, sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Özellikle Kürt halkının ‘irademdir’ dediği ve seçtikleri söz konusu olunca hukukun evrensel ilkeleri, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları askıya alınmakta, hukuk uygulanmamaktadır" diye konuştu. 

Yıldız, "Tecrit var oldukça normalleşme olmaz ve Türkiye’deki hiçbir kriz gerçek anlamda son bulamaz. Türkiye'nin içinde olduğu sosyo-ekonomik, politik ve hukuki tüm krizlerin ana nedeni tecrit ve hukuksuzluk politikalarıdır" diye belirtti. 

DEM Parti Wan Milletvekilli Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Öcalan üzerinden süregelen tecride işaret ederek, "Tecrit, şu an Kurdistan’ın ve Türkiye’nin bütün cezaevlerine sirayet etmiş durumda. Bu topraklarda en çok acı çeken anneler oluyor. Annelerin tek isteği bu topraklarda özgür ve eşit bir yaşamdın inşa edilmesi, bu toprakla açığa çıkarılmış olan savaş politikalarının son bulmasıdır. Cezaevlerinde açığa çıkmış olan eylemlerin dışarıda daha çok sahiplenilmesi gerekiyor. Yaşanan krizin temel sebebi iktidarın Kürtler üzerinden açığa çıkarmış olduğu bu tecrit ve savaş politikalarıdır. 'Özgürlüğe ses ver' eylemlerimizin sesini daha fazla büyütmemiz gerekiyor. Tutsakların talepleri taleplerimizdir. Sayın Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen tecrit politikaları son buluncaya kadar tutsakların ve annelerin sesine ses olacağız" şeklinde konuştu.

MERSİN

Mersin'de tutsak yakınları, AKP binası yakınlarında oturma eylemi gerçekleştirdi. DEM Parti Milletvekili Ali Bozan'ın da katıldığı eylemde halk, AKP il binasına yürümek istedi. Polis engeli üzerine oturma eylemi yapan halk, sık sık “Bijî berxwedana zindanan" ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları attı. 
Polis engellemesine tepki gösteren Bozan, geçmiş dönemlerde "devlet biziz, hakim biziz, savcı biziz" diyerek hukuksuz kararlara imza atanların şu an yargılandıkları ve cezaevinde olduklarını vurguladı. Bozan, "Biz diyoruz ki Anayasa tek, kanun tek. Anayasa ve kanun sürece göre, zamana göre, ya da kişilere ve düşüncelere göre uygulanmamalı. Şu anda siyasi partiye göre anayasa uygulaması yapılıyor” diye konuştu
Barış Annesi Emine Eren, "Türk annesinin, Kürt annesinin, Arap annesinin ağlamasını istemiyoruz. Biz barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Kürt, Türk, Arap, Çerkez hepimiz kardeşiz” dedi. 
DEM Parti İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, AKP binasındaki ablukaya işaret ederek, "İnseler aşağı AKP il başkanına da anlatacağız, tane tane anlatacağız. ‘Gidin kendi iktidarınıza anlatın, bu sorun böyle olmaz, bu sorunun çözülmesi gerekiyor’ diyecektik. Ama hep engellemeler ile karşılaşıyoruz. Çözüm süreci olduğunda bütün siyasetçiler, bürokratlar ‘Keşke daha önce yapsaydık’ gibi cümleler kurdu. 'Keşke’li cümlelerin kurulmaması için siyasetin bu soruna bir çözüm bulması gerekiyor. Daha fazla acıların yaşanmaması için daha fazla kutuplaşmanın olmaması için talebimiz tecridin kaldırılması, diyalog ve müzakere yöntemiyle bu sorunun çözülmesidir. Her alanda bu talebi dile getireceğiz. Çünkü bu ülke için en makul talep budur" dedi.

MÊRDÎN

Mêrdîn'de AKP il binası önünde açıklama yapıldı. Barış Anneleri adına söz alan Emine Aydoğan, cezaevlerinde büyük bir zulüm olduğunu ve bunu kabul etmediklerini kaydederek, "Bizler davamızın, tutsaklarımızın arkasında olacağız. Bu tecrit sona erene kadar mücadele edeceğiz" dedi. 

DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, Abdullah Öcalan'ın 25 yıldır tecrit altında tutulduğuna işaret ederek, "Bu tecrit her geçen gün daha da derinleşiyor daha da genişliyor. Her geçen gün tecrit tüm alanlar tecridin zulmü altına alınıyor. Bütün alanlar, bütün kadınlar, anneler, kadınlar tecrit altında tutuluyor. Bu tecrit İmralı'da başladı, bütün cezaevlerinde, bütün siyasiler üzerinde, her yere yayıldı. Tecride bağlı olarak savaş politikası, yok sayma politikası, düşmanlık politikası tüm alanlara yayılıyor. Bugün tecrit sadece Kürt halkı üzerinde değil, Türkiye halkları, Türkiye'nin işçi ve emekçileri ile tüm alanlarda tecrit uygulanıyor" diye belirtti. 

Saliha Aydeniz, “Bugün siyasi, toplumsal ve ekonomik kriz de bu şekilde ortaya çıkıyor. Ekonomik krizi sadece Kürt halkı yaşamıyor. Türkiye halkları ekonomik krizi birlikte yaşıyor. Bunun sebebi de savaştır. Bu savaş da tecritle bağlantılıdır. Bu nedenle diyoruz ki; tecrit kalkmadığı, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan konuşmadığı sürece bu savaş, bu tecrit rejimi, bu tek adam rejimi de devam edecek. Buna bağlı olarak kriz ve kaoslar da her geçen gün daha da derinleşecek” dedi. 

İktidarın tecritte ısrar ettiğini vurgulayan Saliha Aydeniz, şöyle devam etti: "Biliyorlar ki, ancak savaş ve tecrit politikası ile ayakta kalabilecekler. İşte 31 Mart’ta Türkiye halkları gösterdi ki, AKP-MHP tek başına iktidar olamayacak. İktidarlarını savaş politikalarına, Kürt düşmanlığıyla, tecritle birbirine bağlamış durumdalar. Bu tecrit Türkiye demokrasisi için ortadan kaldırılmalı. Bu tecrit ekonomik kriz ve kaosun ortadan kalkması için ortadan kaldırılmalı. Bu nedenle bizler her hafta eylemlerimizi annelerimizin öncülüğünde yapmaya devam edeceğiz. Anneler çocuklarıyla görüşsün istiyoruz. İmralı kapıları açılana kadar, Öcalan’ın sesi meydanlarda yankılanana kadar mücadelemizi sürdürecek, büyüteceğiz."