Şahin: İktidar çözümsüzlüğü dayatıyor
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, iktidarın tüm zor aygıtlarını kullanarak çözümsüzlüğü dayattığını belirterek, tecridin toplumun tüm haklarına ve barış içinde yaşamasına zarar verdiğini söyledi.
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, iktidarın tüm zor aygıtlarını kullanarak çözümsüzlüğü dayattığını belirterek, tecridin toplumun tüm haklarına ve barış içinde yaşamasına zarar verdiğini söyledi.
İktidarın, İmralı’dan başlayarak tecridi tüm toplum üzerinde derinleştirdiğine işaret eden DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, “İktidarın bu politikaları artık miladını doldurmuş durumdadır” dedi.
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, Kürt Halk Önderi üzerindeki tecrit ve etkileriyle ilgili ANF’ye konuştu. Kürtlere yönelik imha ve inkar politikasının devam ettiğini belirten Şahin, Türk devletinin meselenin çözülmemesi için topyekun hareket ettiğini söyledi. Şahin, “Yargısı, eğitim sistemi ve askeriyesiyle her koldan tamamen çözümsüzlüğe odaklanmış bir sistem olarak, Kürtlere karşı her türlü saldırı yolu denenmektedir” dedi.
DEVLET AKLI ENGELLİYOR
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın perspektiflerinin tüm dünyada yankı bulmasını engellemeye çalışan Türk devlet aklının, tecridi derinleştirerek çözümün önüne geçmek istediğini söyleyen Şahin, “Tecrit kalktığı anda tüm halklar kendini demokratik siyasetin içinde görebileceği için, devlet aklı bunu engellemek istiyor. Halkın demokratik siyasete, barışa ulaşmasını istemiyor. Bu anlayış, birlikte yaşama refleksini ortadan kaldırmak için her yolu ve yöntemi deniyor. Sıkıştığında İmralı’ya giden devlet aklı, konu halkların özgürlüğü ve barışı olunca tecridi derinleştirmeyi tercih ediyor” şeklinde konuştu.
İKTİDARIN POLİTİKALARI MİADINI DOLDURDU
Tecride karşı açlık grevleri, Adalet Nöbeti, Özgürlük Yürüyüşü ve ardından devam eden eylemlerin toplumsal tabanda önemli bir etki oluşturduğuna işaret eden Şahin, şunları söyledi: “Bu eylemler devam ederken bir seçim sürecine girildi ve bu süreçte de tecride karşı halkın çıkışını her alanda gördük. Toplum, artık demokratik siyaset ve barış istiyor. İktidar, İmralı’dan başlayarak tecridi tüm toplum üzerinde derinleştirdi, ancak iktidarın bu politikaları artık miadını doldurmuş durumdadır.”
İKTİDARA VERİLEN CEVAP BÜYÜKTÜR
Türkiye ve Kurdistan halklarının, 22 yıldır devletin tüm imkanlarını kullanan ve son 5 yıldır da yanındaki ırkçı faşist MHP ile halklara kan kusturan iktidara, çok büyük bir cevap verdiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: “Eğer bu tecrit derinleştirilirse bu tecridi oluşturanlar ve devam ettirenler tarihin çöp sepetinde kalacaksınız, mesajı verildi. Umarım ki bu mesaj doğru olarak algılanır. Dünyanın hiçbir yerinde basının bu kadar hedef alındığı ve tutuklandığı bir ülke daha yoktur. Özgür Basın’ı hedef alan iktidar, bu yolla da hem İmralı’da yaşananların hem de tecridin toplum üzerinde etkilerinin dünyaya yansımasını engellemek istiyor. Bu yolla basına tecrit uyguluyor. 25 yıldır İmralı’da tutulmasına rağmen fikirleriyle dünyaya yön veren bir liderin tecrit altında tutulmasının hiçbir faydası olmadığı gibi, çok büyük zararlar da vermektedir. Tecrit, toplumun demokratik yaşam, dil, kültür, sanat, sağlık hakkına ve barış içinde yaşamasına zarar vermektedir.”
FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ ŞART
Tecridin kırılması için hapishanelerde ve dışarıda mücadelenin devam ettiğini hatırlatan Şahin, şunları ekledi: “Tecrit kırıldığı andan itibaren hem Türkiye hem de Kurdistan’daki siyaseti çok büyük bir değişim dönüşüm bekliyor. Son seçimde bunu çok net gördük ki, muhafazakar, faşist, siyasal ve milliyetçi taban toplumda artık kabul görmüyor. Bu milliyetçiliğin ve ırkçılığın yalnızca yolsuzlukların ve hukuksuzlukların üstünü kapatmak için bir bayrak olarak kullanıldığını gördük. Seçimde aldığı hezimet bunu net gösterdi. Barışın mimarı olan Sayın Öcalan’ın vereceği bir mesajla tüm dengeleri yerinden oynatacağını çok iyi biliyoruz. Bu ülkeye demokrasinin gelmesi için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır.”