Şantajcı, fidyeci, ahlaksız ve insanlık düşmanı Erdoğan

Tayyip Erdoğan’ın bu herkesi suçlayarak kendi pişkinliklerini, kirlerini örtme haline karşı kullandığımız kavramlar hafif kalıyor.

Tayyip Erdoğan’ın yalanları, ikiyüzlülüğü, demagojileri ve şantajları artık dinlenilmeyecek kadar bıktırıcı hale gelmiştir. Hem suçlu hem güçlü olarak herkesi suçluyor. Herkesi töhmet altında tutan şeyler söylüyor. En iyi savunma saldırıdır diyerek söylüyor da söylüyor. Toplum içinde buna pişkinlik ya da şirretlik deniyor. Aslında Erdoğan’ın bu hali için daha başka kavramlar kullanmak ya da bulmak gerekir. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın bu herkesi suçlayarak kendi pişkinliklerini, kirlerini örtme haline karşı kullandığımız kavramlar hafif kalıyor. Kirli, katil, insanlıktan çıkmış, her türlü insanlık değerini ayakları altına alan bu adamı gerçekten ifade etmek zor. Kesinlikle dünyaya bunun kadar yüzsüz bir insan daha gelmemiştir. Kendindeki tüm kötülükleri başkalarına yükleyerek kendini gizlemeye çalışıyor. Tayyip Erdoğan kimleri neyle suçluyorsa bu özellik, kişilik mutlaka kendisinde vardır. Kendinin neler yaptığını bildiği için başkalarına bu tür şeyler sıralamak çok kolay oluyor.

Geçen gün Putin ve Ruhani’yle görüşme sırasında Suriye’de ölen çocukları kast ederek ‘biz çocuk sahibiyiz, biz babayız, bunlar bize acı verir’ demesin mi? İşte onun deyimiyle insanları çatlatan, patlatan bu! Sen en fazla çocuk, kadın, sivil öldüren liderlerden biri ol; sonra da kalk baba olmaktan ve çocuk sevgisinden söz et! Dünyada, hatta dünya tarihinde çocuk sevgisi, vicdanı, ahlakı olmayan birileri varsa Tayyip Erdoğan bunların başında geliyor. Anlaşılıyor ki Tayyip Erdoğan için Kürt çocukları insan yavrusu değil. Ayağının altında dolaşıp ezdiği böcekler. Tayyip Erdoğan iktidarı döneminde yüzlerce çocuk bilerek katledilmiştir. Kürt halkının özgürlük iradesini kırmak için kadın, çocuk ve yaşlı demeden öldürmüştür. Roboskî’de içlerinde bir tane PKK’li olabilir kuşkusuyla 34 çocuk ve genç bilerek ve acımasızca katledilmedi mi? 2006 Amed serhildanını bastırmak için kadın da olsa, çocuk da olsa gereğini yaparız diyerek asker ve polisini saldırtıp çocukları ve gençleri katletmedi mi? Özyönetim direnişlerinde kadın, çocuk, yaşlı yüzlerce insan katledilmedi mi? Başûrê Kürdistan’a yapılan hava saldırılarında birçok çocuk, kadın, genç, yaşlı sivil katledilmedi mi? Suriye ve İran sınır boylarında katledilen sivillerin haddi hesabı yok! 

Dünyada kadın ve çocuk öldüren başka liderler de vardır. İktidarını korumak için bu yola başvuranlar da olmuştur. Tayyip Erdoğan da iktidarını korumak için bu yola başvurmaktadır. İktidarını koruma bir de Kürt düşmanlığı ve soykırım amacıyla birlikte düşünüldüğünde ortaya kadın ve çocuk düşmanı vicdansız, ahlaksız, hiçbir değeri olmayan bir insan müsveddesi çıkıyor. Bırakalım her şeyi, dünyada kadın ve çocuk öldürme talimatını veren başka bir siyasi lider var mıdır? Yoktur. Ama Tayyip Erdoğan kadın da olsa, çocuk da olsa gereğini yaparız diye bir emir vermiştir. Bu söz başlı başına bir emirdir. Suç işleme emridir. Tayyip Erdoğan’ın sadece bu emir ve sonrası gelen ölümlerden de olsa yargılanması gerekir. Özyönetim direnişlerinde de öldürebilirsiniz, yakabilirsiniz, yıkabilirsiniz emri vermiştir. Bunlar belgeleriyle kanıtlanmıştır. 

Bu açıdan o kadar pişkin, şirret ve suç olan şeyler açık söylüyor ki şaşarsınız. En son Almanya’da bir kişi arabasını kalabalık üzerine sürüp birkaç kişi öldürünce Tayyip Erdoğan ‘bu olaylar Fransa’da da olur’ diyerek tehditlerde bulunmuştur. Fransa PYD ve YPG’lileri Elysee Sarayı’nda konuk edildiği için bu tehdit ve şantaj yapılmıştır. DAİŞ ve El Nusra, El Kaide gibi insanlık düşmanlarıyla PYD ve YPG’nin ne ilişkisi var? DAİŞ ve El Nusra’nın zihniyeti ve eylem biçimi belli. Kaldı ki DAİŞ ve El Nusra’yı yenilgiye uğratan PYD ve YPG’nin içinde olduğu Demokratik Suriye Güçleri (SDG) olmuştur. Tayyip Erdoğan neden Fransa’da bu tür eylemler olur, diyor. YPG ve SDG bu eylemleri yapmayacağına göre kimler yapacak? Tabii ki DAİŞ ve El Nusra! Bu söylem açıkça “siz YPG ve PYD ile ilişki kurarsanız şu ya da bu biçimde üzerinize DAİŞ ve El Kaide’yi sürerim” anlamına gelmiyor mu? PYD ve YPG’ye terörist diyen tek ülke Türkiye. Çünkü onlar Kürt. AKP-MHP faşizmine göre Kürtlerin kökü kazınmalı. Kürtlerin hiçbir yerde varlığı ve özgürlüğü kabul edilmemeli. Kendisi soykırımcı, herkes de Kürt soykırımına destek vermeli. Tayyip Erdoğan’ın yaptığı şantaj ve tehdit bu nedenledir. 

Dünyada tehdit ve şantaj en büyük suç değil midir? Tehdit ve şantaj için bazı şeyleri, araçları kullanmak en büyük suç değil midir? Fidye almak için tehdit ve şantaj yapmak ağır suç değil midir? Şimdi Erdoğan tüm bu suçları işliyor; hem de açık seçik olarak! DAİŞ ve El Nusra’yı tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyor. Mültecileri tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyor. Mültecileri şantaj aracı olarak kullanıp fidye istiyor. Avrupa’dan istediği milyarlarca Euro bir şantajcının istediği fidyedir. Sadece para olarak fidye istemiyor; siyasi ve askeri fidyeler de istiyor ve alıyor. Şu anda dünya da böyle bir fidyecinin, şantajcının elinden ne yapacağını şaşırmış. Belasını herkesin üstüne atıyor. Herkesin pes diyerek kendisine teslim olmasını sağlamaya çalışıyor. Bu konuda kısmen sonuç da alıyor. Bu şantajcı ve fidyeci arkasına biraz da Rusya’yı alınca artık dizginsiz bir utanmaz, pişkin ve şirret olarak dünyanın huzurunu kaçıran bir eşkıya haline gelmiştir. 

Dünya böyle bir şantajcıyı ve tehdit unsurunu kaldıramaz. Dünyanın bu beladan kurtulması gerekir. Çünkü bu bir siyasi tarz haline gelirse kimse önünü alamaz. İnsanlık büyük acılarla karşılaşabilir. Böyle bir şantajcıya, fidyeciye ve onun tehditlerine boyun eğilirse böyle dünyada yaşanmaz. Tehdit, şantaj ve fidyeciliğin sonuç aldığı yerde hiçbir ahlaki, vicdani ve insani değer kalmaz. İnsanlık zaten ciddi bir kriz içindedir. Buna bir de şantajcılık, fidyecilik ve tehdit eklenirse insanlık dibin dibine vurur. Bu açıdan bu şantajcıya dur denilmesi lazım.

AKP-MHP faşizminin şantajına karşı şu anda en büyük direnişi Rojava devrimcileri ve Kürt Özgürlük Hareketi gösteriyor. İnsanlık ya bu şantajcı ve fidyeciye direnen Kürt halkının yanında yer alacak ya da Kürt soykırımcısı bu şantaj, tehdit ve fidyeciye boyun eğecektir. Tüm insanlık şimdi böyle bir yol ayrımına gelmiştir. Ya bu sorundan insanlık yüzünün akıyla çıkacak ya da şantaja boyun eğerek bir zillet içinde yaşamaya mahkûm olacaktır.

Kaynak: Yeni Özgür Politika