GÖRÜNTÜLÜ

Şehit Yıldırım’ın annesi: Artık bu zulme sessiz kalmayın

Türk ordusunun saldırısında şehit düşen Mehmet Yıldırım’ın annesi Ziynet Yıldırım, artık bu zulme sessiz kalınmaması gerektiğini belirterek “Devlet bize ‘Kürt kardeşim’ demesin. Biz kardeşleri değiliz. Bizi öldürüyor, katlediyor, neyin kardeşiyiz?” dedi.

LİCE'DEKİ KATLİAM

Licê’de asker saldırısında şehit düşen Mehmet Yıldırım’ın (Sofi) annesi ve ablası operasyonda yaşananları ANF’ye anlattı.

Ablası Kudret Balta, operasyon öncesi köy girişine bir kamyonetin geldiğini ve içinden askerlerin indiğini belirtti. Kudret Balta, “İndikten sonra hemen hepsi köyün içine dağıldı. Biz araç seslerini ve gürültüleri duyunca bir şeyler olduğunu anladık ancak evden çıkıp bakamadık. Akşam saatleriydi, karanlıktı zaten. 15 dakika sonra da silah sesleri yükselmeye başladı. Evi doğrudan taramaya başlamışlar. Çocuklar çok korktukları için onları bir yere saklıyor güvende olmaları için. Sofi bir yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyor, bir yandan da kendilerini korumaya çalışıyor. Sonra evin arka tarafından çıkmaya çalışıyor ama çok uzaklaşamadan kurşunların hedefinde kalıyor. Sofi vurulduktan sonra da yine evin etrafını sarıp, evde çocuk kadın olmasına rağmen üç katı da tarıyorlar. Evin her yanı kurşun izleriyle kaplı. Biz başta Sofi’nin şehit düştüğünü bilmiyorduk, yaralıdır sanıyorduk. Can havliyle ona yetişmeye çalıştık. Askerlerin taraması bitmiyordu ki evlerimizden çıkıp bakalım ne olup bittiğine” diye anlattı.

Silah sesleri kesildikten sonra evden çıktıklarını söyleyen Kudret Balta, Sofi’nin köyden yaralı çıktığını sandıklarını ifade ederek, “Biz ellerinden bir şekilde kurtulmuştur, kendini güvenli bir yere atmıştır diye düşünüyorduk. Köyün içinde de görmeyince dedik tamam çıktı kurtuldu. Gece saatlerinde Amed’de okuyan oğlum aradı, dedi ‘siz ne yapıyorsunuz durumunuz nedir’ dedik işte böyle böyle, askerler köyde diye. O da dedi ‘dayımdan haberiniz var mı’ dedik çıkmış köyden. Dedi ‘dayım şehit düşmüş’. Bizim öyle haberimiz oldu. Vurulduktan sonra askerler direkt alıp götürmüşler, biz o yüzden kendisi çıktı gitti kurtuldu diye umutlanmıştık ama meğer onlar katledip sonra da hemen cenazesini de götürmüşler. Sabaha kadar da askerler köyden çıkmadı, kimseyle iletişim kuramadık, ne yapacağımızı bilemedik. Biz ne zamana kadar bu zulmü çekeceğiz? Bu zulmü kabul etmiyoruz. Yıllardır bu devletin katliamlarıyla yaşıyoruz. Nereye kadar devam edecek bu zulüm?” dedi.

BU ZULME ARTIK SESSİZ KALMAYIN

Yıldırım’ın annesi Ziynet Yıldırım da bu zulme artık sessiz kalınmaması gerektiğine değinerek, “Oğlum köye gelir gelmez, iki saat sonra askerler köyü basıyor. Daha biz bile oğlumun köye geldiğinden haberdar olmamıştık, devlet nasıl haberdar oldu? Oğlumun hakkını bırakmasınlar. Benim ciğerim yandı bir kere artık ne desem de boş. Devlet bize ‘Kürt kardeşim’ demesin. Biz kardeşleri değiliz. Bizi öldürüyor, katlediyor, neyin kardeşiyiz? Ben oğluma mı üzüleyim, yetim kalan çocuklarına mı üzüleyim, küçücük çocuklarıyla yalnız başına kalan eşine mi üzüleyim, kendi ciğerimin söküldüğüne mi üzüleyim? Kaç parçaya böldü bizi bu devlet?” diye konuştu.